Geldin ve şeref verdin Efendim
Gülle sembolleşen Kutlu Peygamberin (s.a.v) mübarek doğum yıldönümü..
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)?in doğumu ile dünyanın kavuştuğu adalet ve merhamete Müslümanların ve insanlığın çok ihtiyacı var. Cahiliye Devri?nde kız çocukları diri diri gömülürken ?Cennet annelerin ayakları altındadır? diyerek kadınlara büyük itibar kazandıran Kutlu Peygamber, dünyamıza geldin ve şeref verdin.
Ümmeti ümmeti diye dertlenen Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizin dünyaya teşriflerinin seneyi devriyesi İslam Alemi?nde büyük bir sevinçle kutlanıyor. Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Mevlid Kandili?nin Peygamber Efendimizi örnek almaya vesile olmasını diledi.
Mevlid Kandili nedeniyle bir açıklama yapan Ünal, Peygamber Efendimizin(sav) dünyaya gelmesi ile insanlığın yeniden hayat bulduğuna dikkat çekerek, ?O?nun gelmesiyle alemler aydınlandı. İnsanlık yeniden hayat buldu. Cehalet son buldu. Bütün insanlığa saadet, huzur ve mutluluk geldi. Sonsuza dek devam edecek bu güzellikler o kutlu günden başlayarak iki cihanı da sardı.? dedi.
Son Peygamber olan Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sas)?in doğumunun insanlık tarihinin en önemli olayı olduğuna dikkat çeken Ünal, Peygamber Efendimizin (sas) kendisinden sonra gelen insanlara da örnek ve öncü olduğunu ve olmaya da devam ettiğini kaydetti. Peygamber Efendimizin (sas); sevginin, cömertliğin, emniyetin, doğruluğun, adaletin, barışın, arkadaşlığın, affetmenin, nezaketin, şefkatin, merhametin, insani bütün güzelliklerin ve özellikle de şahsiyetin timsali olduğunu kaydeden Ünal, ?Mevlid Kandili vesilesiyle, Peygamber Efendimizin bütün güzel meziyetlerine ulaşabilmek için çalışmalı, çaba sarf etmeli ve kendimizi O?na göre ayarlamalıyız.? şeklinde konuştu. ?Mevlid Kandili bizim için bir nefes olmalı. Yeni bir başlangıç olmalı. Kötü alışkanlıklar ve düşüncelerden iyiliğe geçiş zamanı olmalı? diyen Ünal bu müstesna günün değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Peygamber Efendimizi (sav) çocuklara anlatmanın tam zamanı olduğuna işaret eden Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: ?Kan, gözyaşı, ölümler, insanlık dramları, cinayetler, hırsızlık ve ursuzluklar, tecavüzler, haksızlıklar, adaletsizlikler ve adam kayırmacılığının arttığı günümüzde; bizlere ışık olan, rehber olan Hz. Peygamber Efendimiz?i (sas) anlamanın, geleceğimizin teminatı çocuklarımıza anlatmanın, O?nun gibi yaşayabilmenin tam zamanıdır. Vakit geçmeden Mevlid Kandilini fırsat bilerek yeni bir başlangıç yapabilmenin yolu bulunmalıdır.?
Dünyanın nurlandığı gece
Karanlıktan aydınlığa, cahiliyeden medeniyete, kötülükten iyiliğe, putperestlikten Allah?a olan inancın tazelendiği gece Hz. Peygamber?in (s.a.v) dünyayı şereflendirdiği gece bu gece. Nuruyla dünyaya gelen Abdullah?ın oğlu Hz. Muhammed?in (s.a.v) kıyamete kadar bütün insanlığa yol gösterdiği gece. Bu gece Mevlid Kandili. İslam dünyasının üzerinde karanlık bulutların gezdiği, emperyalist kuşatmanın her gün giderek arttığı, Müslümanların fırkalara bölündüğü, her gün Müslüman kadınların, çocukların öldürüldüğü bir dönemde Mevlid Kandili?nin yeniden bir uyanışa, vesile olması ümidiyle bu gece bütün Müslümanlar ellerini semaya birlik ve beraberlik için açacak. Baskı ve zulümlere karşı semaya yükselecek olan eller, İslam Birliği?nin sağlanması ve dünyada adalet bir düzenin kurulması için hep bir ağızdan dua edecek.İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son peygamber, Hz. Muhammed (s.a.v.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü?l-evvel ayının 12. gecesinin dünyaya geldi. O?na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O?nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıç oldu.
Müslümanlar bu gece ne yapmalı!
Mübarek gecelerin ilki olan Mevlid Kandili?nde Müslümanlar sevap kazanmak için yapacakları ibadetler şöyle sıralanıyor:?Kur?ânı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur?ân ziyafetleri verilmeli. Peygamber Efendimiz?e salât ü selâmlar getirilmeli; Onun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar kılınmalı. Kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli. Tefekkürde bulunulmalı; Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allahın benden istekleri nelerdir gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelerle muhasebe yapılmalı. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.