Fatih Sultan Mehmet'in atını koruyamadık ...

Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethederken bindiği, 'Padişah atı' olarak bilinen yerli ırk rahvan atlarının korunamadığı, ıslah çalışması yapılmadığı için geliştirilemediği bildirildi.

Türkiye Rahvan Atlı Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Şerif Ünlü, AA muhabirine, rahvan atının, adını yürüyüş şeklinden aldığını, her atın bu yürüyüşü yapamadığını söyledi.

Anne ya da babası rahvan olmayan atın kesinlikle rahvan yürütülemeyeceğini ifade eden Ünlü, rahvan atlarını dünyaya yayanın Osmanlılar olduğunu anlattı.

Arap ve İngiliz atlarının dört nala koştuğunu, bu yüzden binicisini sarstığını dile getiren Ünlü, şöyle konuştu:

'Rahvan atları ise üzerindeki kişiyi sarsmadan, yormadan hızlı adımlarla kilometrelerce götürür. Arap ve İngiliz atları hızlı koştuğu için uzun mesafe gidemez. Rahvan atlarının üzerinde giderken kahve bile yudumlayabilirsiniz. Sarsmadığı için Osmanlı döneminde padişahlar tarafından kullanıldı. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethederken bindiği rahvan atı, 'Padişah atı' olarak biliniyor. Ancak özellikle son yıllarda rahvan atlarımızı koruyamadık. Islah çalışması yapılmadığı için geliştirilemedi. Bugün dünyanın dört bir yanında bizim yerli ırkımız olan rahvan atlarının yarışları yapılıyor, ancak biz katılamıyoruz. Çünkü uluslararası düzeyde yarışacak rahvan atımız yok.'

TÜRK ATLARININ KANLARINI TAŞIYORLAR

Bugün Türkiye'de yerel yarışlara sokulan bine yakın rahvan atı olduğunu, ancak hiçbirinin yurt dışındaki atlarla yarışacak kapasitesinin bulunmadığını belirten Ünlü, Arjantin, Brezilya, ABD, Kanada, Belçika, Rusya, Bulgaristan ve Danimarka gibi dünyanın birçok ülkesinde rahvan atları yarışları yapıldığını anlattı.

Bir İngiliz yazarın yazdığı kitabın 'İngiliz atlarının genlerinin Türkiye'ye dayandığı' yolunda bilgiler içerdiğini vurgulayan Ünlü, şöyle devam etti:

'İngiltere, ABD, Kanada, Rusya ve Bulgaristan gibi birçok ülkede yetiştirilen rahvan atları bizim atlarımızın kanını taşıyor. Osmanlı döneminde giden atları ıslah edip yarıştırıyorlar. Bulgaristan'dan bir rahvan atı getirdim. Atı aldığım çiftlik, döneminde Osmanlı askerlerine at yetiştirmiş. Halen yetiştirmeye devam ediyorlar ve rahvan atlarında oldukça iyi noktadalar. Biz ise kendi yerli ırkımızı yurt dışından satın alıyoruz. Rusya'dan getirdiğimiz atlar da Osmanlı'dan gitme ıslah edilmiş atlar. 1970'li yıllara kadar Karacabey diye bir ırkımız var. Bu attan İngiltere kraliçesine veriyorlar ve yarışta birinci geliyor. Ardından daha iyisini geliştiriyorlar. Biz halen duruyoruz.'

Ünlü, birçok ülkede 1,5 milyon dolar ödüllü rahvan atı yarışlarının düzenlendiğini, Türkiye'deki yarışlarda birinci gelenlere ise 3-5 bin lira verildiğini belirterek, bu durumun rahvana olan ilgiyi azalttığını, mahalli boyutta kalmasına neden olduğunu bildirdi.

Federasyon olarak yerli ırk olan rahvan atlarını ıslah edip geliştireceklerini ifade eden Ünlü, şunları kaydetti:

'Federasyonun bazı çalışmaları var. Kanada'dan aygır getirip ülkenin çeşitli yerlerinde Türk ırklarını geliştirmeye çalışıyoruz. Yurt dışından getirdiğimiz aygırlar da ne acıdır ki Osmanlı döneminde giden kendi atlarımızdır. Rahvan atlarını kimlik altına da alacağız. Ülke geneli daha ciddi yarışlar düzenlemek istiyoruz. Para ödülü ne kadar yüksek olursa rahvan atlarının ıslahı konusunda daha fazla çalışma yapılır. Rahvancılığa özendirmek gerekiyor. Padişah atlarını bugüne kadar istenilen düzeyde koruyamadık, bundan sonra sahip çıkalım. Yurt dışında katıldığım yarışlara giren rahvan atlarını görünce içim acıyor. Bizim atımızla ilgili yarış yapılıyor, ancak Türkiye'den katılan bir tek at yok.'