Ermenilerin zulmü telgrafta ortaya çıktı
- Milli Mücadele kahramanı Sehlikzade Hasan Efendi'nin torunu Kemal Selekoğlu, Kurtuluş Savaşında Ermenilerin Türklere yaptığı zulmü anlatan telgraf ve yazışmaların, Ermenilere ve Fransızlara karşı mücadelede kullanılan 1916 yapımı mavzer ile kırmızı şeritli İstiklal Madalyasının da aralarında bulunduğu çok sayıda tarihi belge ve eşyayı Sehlikoğlu Çiftliğinde sergileyecek
- Selekoğlu: "100 yıl önce Ermenilerin Adana'da yaptıklarını şimdi Azerbaycanlı kardeşlerimiz yaşıyor"
ADANA (İHA) - Kurtuluş Savaşı öncesi Ermenilerin Kozan ve kuzey ilçelerinde Türklere yaptıkları zulüm ve eziyetlerin belgeleri gün yüzüne çıktı.
Dedesinden kalan Sehlikzade Çiftliğini Birinci Dünya Savaşında ve Kurtuluş Savaşında Kuvayi Milliye Cephelerine erzak gönderen merkez olma özelliğinden dolayı yeni nesillere ışık tutması için müze haline getirme çabasında olan Kemal Selekoğlu, tarihi çiftlikte sergileyeceği arşivi açtı. Kuvayi Milliye kahramanı, Sivas Kongresi Delegesi, Müfreze Komutanı Sehlikzade Hasan Efendi'nin torunu Kemal Selekoğlu, dedesi Sehlikzade Hasan Efendi’nin Kurutuluş Savaşında ve Kuvayi Milliye mücadeleleri sırasında Ermenilere ve Fransızlara karşı mücadelede kullanılan 1916 yapımı kendisine ait mavzer ve Cumhuriyet kurulduktan sonra kendisine Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisinde cephede savaşanlara takdim edilen kırmızı şeritli İstiklal Madalyasını da sergileyecek.
Çiftlikte Sehlikzade Hasan Efendi’nin Cumhuriyet dönemine ve Kurtuluş Savaşı yıllarına ait fotoğraflarının bulunduğu arşivde, oğlu Mahmut Sehlikoğlu'nu mücadelenin hemen ardından o dönemlerde subay yetiştirilen Adana Mekteb-i Sultan-i Subay Okulunda okuduğu ve mezun olduğuna dair belgeler, Harbiye’ye giden oğlu ile ilgili belgeler ve Ermeni ve Fransızların 1920’de Adana, Kozan, Feke, Saimbeyli, Tufanbeyli, Karaisalı ilçelerinde Ermenilerin Türklere karşı planladıkları katliamları uygulamaya başladıkları, Türk kadınlarına tecavüzleri, telgraf hatlarını keserek haberleşmeyi engelledikleri bilgileri ve telgraflar yer alıyor.
Kemal Selekoğlu, “Sehlikzade Hasan Efendi büyük babam. Burada Sehlikzade Hasan Efendi’nin milli mücadele yıllarından kalan telgrafları, kullandığı silahı, tapu belgeleri, o dönem babamın mezun olduğu son mezun olduğu belgeleri ve geçmişe ışık tutan mücadele yıllarındaki telgraflar yer alıyor. 1519’da ilk kaydı yapılan çiftliğin tapu belgesinin de yer aldığı ve Marşhal yardımından aldığı yardımda var. Burası Kurtuluş Savaşında ve Kuvayi Milliye yıllarında cephelere erzak göndererek iştikak sağlayan bir çiftlik. Burada Ermeniler Fransızlar burayı işgal etmişler ve büyük babam Sivas Kongresi öncesi Sehlikzade Hasan Efendi bu işgale karşı Atatürk’e ulaşarak silahımız paramız var bu mücadele bölgeye komutan istiyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında içimizdeki Ermeniler bize isyan etti ve devlet kurmaya çalışmışlar. Burada sergilediğimiz silahta bu mücadelede kullanılan 1916 yılından kalma bir silah” dedi.
Babasının sandığından çıkan belgeleri kendi imkanları ile sergilemeye hazırlandığını kaydeden Kemal Selekoğlu, “Büyükbabamın 10 bin dönüm arazisi olan biri ve bir çok cepheye erzak merkezi olmuş. O dönem Kurtuluş Savaşında Fransız işgaline uğrayan Kozan, Ermeniler, Türkler bir arada yaşarken ne zaman Fransız işgal ediyor ve Ermenileri asker olarak alıyorlar. O zaman insanlarımız uyandı ve milli mücadele Samsun’a Atatürk çıkmadan önce başladı. 100 yıl önce insanlarımız burada sırtından vuruldu. Şimdi Azerbaycanlı kardeşlerimiz yaşıyor bunu. Bu belgelerde Ermenilerin yaptıkları aktarılıyor” dedi.
"Azerbaycan Türklerini en iyi anlayan Kozan ve Adana’nın kuzey ilçelerinde yaşayan torunlarıdır” diyen Selekoğlu, şunları kaydetti:
"Dedemin Atatürk’e yazdığı telgrafta, "Kozan’da Müslümanlara ara sıra boğazlandığı, namusa tecavüz olaylarının arttığı ve telgraf tellerinin kesildiği Ermeni çetelerin bölgede yaptığı zulümler olduğunu Atatürk’e aktarılıyor ve devlette kendi içinde yazışıyor. O dönemin İçişleri Bakanlığına aktarılıyor. Dileğimiz gençler 100 yıl önceyi unutmamalı. Geçmişi gençlerimiz gerçeği bilsinler ve anlasınlar. Şuan bunları Azerbaycan Türkleri yaşıyor. İki olay arasında neler yaşandığını görmek bağlantı kurmak kolay. Gençlik uyanık olmalı. İnsanlarımız bu yerleri görmeli. Tesadüfen kalmış yerler buralar. Burası Kozan Adana’nın bir değeri.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.