Emanete İhanet Etme!
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
?Allah size, emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor?? (Nisâ, 58)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
?Sana emânet bırakanın emânetini (vaktinde) iâde et. Sana ihânet edene (bile) ihânet etme!? (Ebû Dâvud, Büyû, 79/3534
Rasûlullah (sav), emânetlerin ehline verilmemesini, dünyâ hayatını kıyamet sahnelerine çevirecek derecede büyük bir fesâd sebebi olarak görmüştür. Bir gün ashâbıyla konuşurken bir kimsenin:
?-Kıyamet ne zaman kopacak?? sorusuna:
?-Emânet zayi edildiği zaman kıyameti bekle!? cevabını vermiştir.
?-Emânet nasıl zayi olacak?? diye sorulduğunda ise:
?-İşler ehil olmayan kimselere verildiği zaman kıyameti bekle!? buyurmuştur. (Buhâri, İlim, 2; Ahmed, II, 361)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah?ın En Güzel İsimleri)
el-Mukît: Mahlûkatın azığını temin eden, yaşamak için gıdaları yaratan, bedenlerin ve ruhların açlığını doyuran, onların gıdasını veren ve her şeyi koruyan demektir.
Kısa Günün Kârı
Emânete ihanet etmeyelim!
Lügatçe
fesâd: Bozuk ve fenalık, karışıklık.
ehil: Bir şeyi kendinde bulunduran, alışık.
zayi: Kayıp, yitik, yok olmuş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.