Düşük Kârla Çalışan Türk Çelik Sektörü İç Piyasaya Ucuz Fiyatlı Ve Yüksek Kaliteli İnşaat Çeliği Veriyor
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, Türk çelik sektörünün iç ve dış piyasa satış fiyatlarını belirlerken; üretiminde girdi olarak kullandığı hammadde ve sarf malzemelerinin global piyasalarından, çelik ürünlerinin küresel ihraç/ithal fiyatlarından ve döviz kurundaki değişimlerden bağımsız hareket edemediğini belirtti. Ekinci, ayrıca bugünlerde bahse konu olan inşaat çeliği fiyatını da bu çerçevede irdelemek, değerlendirmek ve yorumlamak gerektiğini vurguladı.
İnşaat çeliği üretiminde kullanılan hurdanın üçte ikisinin, elektrot-ferro alyaj-kömür ve cüruf yapıcıların tamamının ve refrakterin ise dörtte birinin ithal edildiğini söyleyen Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, “Üretimde kullandığımız girdilerin yüzde 66’sı ithalata dayalıdır. İç piyasadan temin edilen enerji ve diğer girdiler ise enflasyon gibi etmenlerin etkisi altında şekillenmektedir. Dolayısıyla Türk çelik üreticilerinin, iç piyasa satış fiyatlarını belirlerken küresel hammadde piyasalarından ve döviz kurundan bağımsız hareket etmesi mümkün değildir” dedi.
Dünyada önemli miktarlarda inşaat çeliği tüketen ve/veya ihracat gerçekleştiren ülkelerin iç piyasa fiyatlarının, Türkiye iç piyasa fiyatları ile karşılaştırıldığında inşaat çeliği fiyatının Türkiye’de hemen hemen tüm ülkelerden daha düşük seviyede olduğunu da açıklayan Namık Ekinci, “Bugün fiyatlarda gözlenen artışların en önemli gerekçesi girdi maliyetlerindeki artışlar ve kurun yükselmesidir. 2017 yılı Kasım ayındaki ton başına hurda fiyatı geçen yılın aynı ayına göre 89 dolar daha pahalı. Hurdadaki yüzde 20’lik fire payını da hesaba dâhil ettiğimizde hurdadan kaynaklı üretim maliyeti artışı ton başına 107 dolara kadar çıkıyor. Çelik üretiminde kullanılan grafit elektrotu fiyatları da 2017 yılının başından bu yana ton başına 15 kat kadar arttı. Bu artış maliyetleri ton başına 42-50 dolar yükseltti. Elektrot fiyatlarındaki artışın 2018 yılında da devam etmesinden endişe ediyoruz. Mart ayından itibaren ferro alyajdan kaynaklı maliyetlerde ton başına 4 dolar artış meydana gelirken, refrakterin çelik üretiminde maliyeti ise ton başına 1 - 1,5 dolar yükseldi” diye belirtti.
Son olarak Türk çelik sektörünün önemli çelik üreticisi ülkelere göre çok daha düşük kâr marjları ile çalıştığını dile getiren ÇİB Başkanı Namık Ekinci, Türkiye’de üreticilerin cüzi oranlarda kar ettiği, oysa rakip ülkelerdeki üreticilerin kar marjının ton başına 100 doları aştığını ifade etti. Ekinci, “Bu durum Türkiye’de üretilen inşaat çeliğini kullanan yerel tüketicilerimizin, diğer ülkelerdeki inşaat çeliği tüketicilerine kıyasla çok daha ucuza inşaat çeliği satın aldığını göstermektedir. Ayrıca inşaat çeliğinin kalitesi bilhassa deprem kuşağında yer alan bölgelerde yapılan inşaatlar için hayati derecede öneme sahiptir. 150 farklı ülkeye ihraç edilen Türk inşaat çeliğinin, Dubai’deki 828 metre uzunluğundaki Burç Halife ve Londra Heathrow Havalimanı gibi statik açıdan çok önemli inşaatlarda kullanılmış olması kalitemize olan güvenin en açık göstergelerinden biridir” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.