Dua ederken hangi hususlara dikkat etmeliyiz?
Allah isteyeni, kullar istemeyeni severmiş. Rabbimiz, bizim istememizi bizzat kendisi emrediyor: ?Siz bana dua edin, Ben size cevap vereyim.? (Mü?min, 40/60) Dolayısıyla bize düşen her zaman dua etmek. Peki ama nasıl? Dua ederken hangi hususlara dikkat etmeliyiz?
Hatırlar mısınız bilmem ama çocukken en ufak bir sıkıntımız olsa hemen annemize koşardık. Biraz büyüyüp onun daha güçlü olduğunu fark ettikten sonra ise babamıza. Kendi gücümüzle temin etmeye muvaffak olamadığımız dünya kadar ihtiyacımız ve talebimiz var. Bütün bunları isteyebileceğimiz birisine ihtiyacımız bitmedi, yenileri eklendi.
İnsan, gücünün yetmediği ihtiyaçlarını elde etmek, kendi kudretiyle erişemediği arzularına erişmek için Allah?a sığınır. Çünkü Allah?tan başka hiç kimse yoktur ki, onun en gizli arzularını duyup yerine getirsin, ihtiyaçlarını karşılasın. Onun için duaya her zaman ihtiyacımız var.
İSTEMEMİZİ EMREDİYOR
Nasıl ki, bir çocuk eli yetişemediği bir ihtiyaç ve arzusunu elde etmek için ya ağlar ya ister; yani acizlinin diliyle dua eder ve istediklerini elde eder. Öyle de insan bütün canlılar içinde nazik ve nazlı bir çocuğa benzer. Cenab-ı Hakk?ın dergâhına, acziyle ağlamak veya ihtiyacıyla dua etmekle yönelir.
Allah isteyeni, kullar istemeyeni severmiş. Allah, bizim istememizi bizzat kendisi emrediyor: ?Siz bana dua edin, Ben size cevap vereyim.? (Mü?min, 40/60) Peygamber Efendimiz de ?isteyin? diyor: ?Allahu Teâlâ Hazretleri?nin fazlından isteyin. Zira Allah, kendisinden istenmesini sever. İbadetin en efdali de (dua edip) kurtuluşu beklemektir.?
Dua ederken samimi olmalı
Bir duanın makbul olabilmesi için, en azından şu hususlara dikkat edilmeli:
1) Duada samimi olunmalı. Yani ne dediğini bilmeden, aklı başka yerde, zihni darmadağınık, sırf dua etmiş olmak için dua edilmemeli.
2) Cenab-ı Hakk?ın hikmetine ters düşmeyen şeyler istemeli. Yani olmayacak şeyler istememeli. Bazen insanların istekleri bile birbirine o kadar ters olabiliyor ki, bu açıdan bakıldığında da bunların kabul edilmeleri düşünülemez. Mesela iki insanın aynı şeyleri istemesi halinde, Allah birisinin istediğini aynen verse, diğerinin duası kabul edilmemiş olacak. O bakımdan kul duasını yapmalı, neticeyi Allah?ın hikmetine bırakmalı.
3) Dualarımızın kabulü konusunda, Allah?ı itham ediyor gibi bir tavrın içine girmemeli. Yani, ?Ben dua etmesine ediyorum ama acaba Allah kabul edecek mi?? gibi tereddüt, şüphe ve ümitsizliğe kapılmamalı. Fakat bu kabulün ne şekilde olacağına da karışmamalı, Allah?ın takdirinin her şekline razı olmalı. Çoğu zaman bizim kabul edilmediğini sandığımız dua, hakkımızda hayırlı olanın öyle olması gerektiği noktasından kabul edilmiş olabilir.
Sadece elini değil gönlünü de aç
4)İçimizden gelen şeyleri istemeli. Bizzat Kur?an-ı Kerim?in bize öğretmiş olduğu, Efendimizin yaptığı ve bize de tavsiye ettiği çok güzel dualar olmakla beraber, gönlümüzün sesini ifade eden duaların kabul edilmesi çok daha muhtemeldir. Mesela, kişinin hâlet-i ruhiyesine göre şu istekler ifade edilebilir:
Allahım, bana başkalarının iyilik ve faziletlerini, kendimin kusurlarını göster. Ta ki hatalarımı bileyim ve onlardan kurtulmaya çalışayım. Beni, benim istediğim gibi değil, kendi istediğin gibi bir insan yap. Öyle olabilmenin yollarını göster ve oraya sevk et. Allahım, bana, istemenin âdâbını ve istemem gerekenleri de Sen öğret, Senin razı olacağın şeyleri istet, razı olmadıklarını istetme. Amin.
SÖZÜN ÖZÜ
1Dilinle yaptığın duaya kalbin de inansın ve katılsın.
2 Dua insanın en güçlü enerjisidir.
3 İnsan, duası kadar kuvvetlidir.
BİR SORU BİR CEVAP
Kurban kesmek yerine bedelini fakirlere dağıtsam olur mu?
Soru: ?Her sene olduğu gibi bu sene de kurbanımızı keseceğiz. Ancak etrafıma baktığımda pek çok muhtaç insan görüyorum. Kurban kesmek yerine bedelini ihtiyaç sahibi insanlara dağıtsam dinî açıdan bir mahzuru var mı?? Mehmet Kaya
Kurban kesmek malumunuz bir ibadettir Mehmet Bey. Kurban ibadeti, ancak ve ancak kurbanlık hayvanı kesmek suretiyle yerine getirilir. Bunun için Kurban Bayramı?nda kesilen kurbanı veya adak kurbanını kesmek yerine parasını fakirlere vermekle bu ibadet yerine getirilmiş olmaz.
Fıkhî hükmü ister vacip ister sünnet olsun; kurban ibadeti belirli şartları taşıyan hayvanların usulüne uygun kesilmesiyle yerine getirilir. Kurban bedelini yoksullara ya da yardım kuruluşlarına vermek suretiyle kurban ibadeti ifa edilmez.
Biri diğerinin alternatifi değil
Şüphesiz Rabbimizin rızasını kazanmak niyetiyle, fakir ve muhtaçlara yardım etmek, iyilik ve ihsanda bulunmak da Müslüman?ın önemli vazifelerinden biridir. Ancak bu iki ibadetten birini diğerinin alternatifi olarak algılamak dinî açıdan doğru değildir.
Özetle hem kurbanımızı keseceğiz hem fakirlerin ihtiyaçlarını göreceğiz. Her iki görevimizi de ihmal etmeyeceğiz.
TEFEKKÜR?ATLASI
En güzel meslek
Öğretmenlik, sermayesi bilgi, sevgi ve merhamet; getirisi yani kazancı insan olan meslektir. Bunun için en güzel meslektir. Öğretmenlik bir meslek olarak değil, bir ideal olarak görülmeli, onun için vazife alınmalıdır. Onu meslek olarak görmenin karşılığı maaş; sermayesi ise idare edecek kadar bilgidir. Onu bir ideal olarak görenlerin karşılığı tamamen manevi, sermayesi ise üçtür: Sevgi, bilgi ve ilgi. Öğretmen kılavuzdur, rehberdir ve öyle olmak zorundadır.
Esas rehberlik; yolu kaybettirmemek ve kaybetmeden önce yapılan rehberliktir. İşte bu noktada öğretmene yine çok iş düşüyor. Onun, körpe dimağlar iyice kirlenmeden, gönüller kararıp gözler kör olmadan, yeni nesillerin ellerinden tutup gitmesi gereken yere götürüp teslim etmesi gerekiyor. Allah?ın kendisine emanet ettiklerini, Allah?ın istediği yere taşımak öğretmenin en mühim vazifesidir. Bunu yapabilmenin öğretmenlikten daha güzel bir yolu yoktur.
BiR AYET
?De ki: Kimdir sizi gökten ve yerden rızıklandıran? Kimdir kulaklarınızı ve gözlerinizi yaratan? Kimdir ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkaran. Kimdir bütün işleri çekip çeviren, kâinatı yöneten. ?Allah!? diyecekler, duraksamadan: De ki: ?O halde sakınmaz mısınız O?nun cezasından??
(Yunus Sûresi, 10/31)
BiR HADiS
Peygamber Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor: ?Canım, kudret elinde olan Allah?a yemin olsun ki, siz hiç günah işlememiş olsaydınız, Allah sizi yok eder, yerinize günah işleyip Allah?tan bağışlanma dileyecek bir millet getirir de onları bağışlardı.?
(Müslim, Tevbe, 11)
ALİ DEMİREL - BUGÜN GAZETESİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.