DP?li kadınlardan 80. yıl kutlaması
DP?li kadınlar seçme ve seçilme hakkının verilişinin yıldönümünü kutladı
Demokrat Parti Adana İl Kadın Kolları, Türk Kadının seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 80. Yşını iki etkinlikle kutladı. İl Kadın Kolları Başkanı Atatürk?ün kadınları toplumsal hayatta ve siyasette erkeklere eşit hale getirerek büyük bir devrimi gerçekleştirdiğinin belirtti.
ADANA ? Demokrat Parti (DP) Adana İl Kadın Kolları, Türk kadınını seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 80. Yılını iki etkinlikle kutladı. Önce, Atatürkçü Düşünce derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Cumhuriyet Halk Partili kadınlarında aralarında bulunduğu sivil toplum kuruluşları ile birlikte Atatürk Parkı?ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törene katılan Demokrat Partili kadınlar, daha sonra parti il binasında bir kutlama etkinliği gerçekleştirdi.
İl Yönetim Kurulu üyesi Meral Öner, İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu üyeleri Canan Özalp ve Adile Sezgin ile çok sayıda üyenin katıldığı etkinlikte konuşan Başkan Gülay Sezgin, Atatürk?ün kadınları toplumsal hayatta ve siyasette erkeklere eşit hale getirerek büyük bir devrimi gerçekleştirdiğinin belirtti.
1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce belediye seçimlerine katılma sonra da köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme hakkına kazanan kadınların 5 Aralık 1934 tarihinde Anayasa ve Seçim Kanunu?nda yapılan değişiklikle milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındığını kaydeden Gülay Sezgin daha sonra şöyle konuştu:
?Atatürk, çağının ötesine geçerken kadına bir birey olarak haklarının verilmesi Atatürk tarafından çok önceleri dile getirilmiş ve çoğunlukla da uygulanmıştır. Atatürk, Cumhuriyet?in ilanından dokuz ay önce Şubat 1923?de şöyle demiştir: ?Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir.?
Atatürk, çağdaş bir düşüncenin ürünü olan bu sözleriyle kadının toplumdaki yerini belirlemiştir. Atatürk?ün Türk kadınına beslediği sevgi ve saygı, Kurtuluş Savaşı?ndaki gözlemleri ile iyice perçinleşmiştir. 1923 yılında Konya?da yaptığı bir konuşmada, bu hissiyatını büyük bir içtenlikle şöyle dile getirmiştir: ?Dünyada hiçbir milletin kadını, ben milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadınından fazla çalıştım, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.?
Atatürk, toplumun bir parçası olan kadınların her alanda ileri bir seviyede olmasını arzu etmiştir. Daha önceleri Osmanlı toplumunda kadınlar yaşamsal ve sosyal açıdan hiç bir öneme sahip olmazken, Medeni Kanun ile kadınlara toplumsal açıdan bazı haklar tanınmış, siyasal açıdan pek bir değişiklik olmamıştı. Ancak Atatürk?ün yapmış olduğu girişimler neticesinde, Türk kadınlarının iktisadi ve siyasal yaşama katılımlarının sağlanabilmesi açısından yapılan değişiklerle kadınlara seçme ve seçilme hakları verilmiştir. Böylece Türk kadını layık olduğu değere kavuşmuştur. Kadınlara tanınan bu hakların o yıllarda birçok Avrupa devletlerinde olmayışı, Atatürk?ün ve Türk halkının kadın haklarına verdiği değer ve önemi en güzel şekilde ortaya koymaktadır. ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.