Diyabet hastaları için ramazan önerileri
Uzmanlar, zaman zaman doktora danışmadan oruç tutan diyabet hastalarının hayatlarını tehlikeye attıklarına dikkat çekerek, bu tür davranışlardan kaçınılmasını istiyor.
Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Ferit Kerim Küçükler, diyabet hastalarına sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmeleri için çeşitli önerilerde bulundu.
Ramazan ayının toplumsal olarak hayatımızda önemli bir yer teşkil etmekle birlikte bu ayda özellikle diyabetik hastaların oruç tutma konusunda endişeler yaşadığına dikkat çeken Yrd.Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler, bu ayda beslenme alışkanlıklarındaki önemli değişikliklerin düzenli giden şeker ve tansiyon değerlerinde bozulmalara yol açabildiğine dikkat çekti.
Bu durumla karşılaşmamak için sağlıklı kişilerin dahi Ramazan ayında iftar ile sahur arasına hafif bir ara öğün ekleyerek düzenli olarak üç öğün almalarının gerekli olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Küçükler, “Oruç, çorba gibi sıvı gıdalar ile açılıp hafif kahvaltılıklar yendikten sonra ana öğüne geçilmeli, öğünlerde aşırı kalori alımından kaçınılmalıdır.
Sahur öğününün atlanması veya öğünlerde aşırı kalorili beslenme bir takım sağlık sorunların yaşanmasına neden olabilir. Özellikle yaz aylarında yeterli sıvı alımı mutlaka sağlanmalıdır. Orta ve ağır egzersizlerden özellikle gün sonu saatlerde ve yaz aylarında kaçınmak gereklidir. Ramazan ayında insanlar genel olarak aç kaldıkları için zayıflayacaklarını düşünseler de genelde kilo alımı ile bayrama merhaba derler” dedi.
Diyabetik hastaların üç ara, üç ana öğün yemek zorunda olduklarından uzun süreli açlıkta şeker düşmesi ve yükselmesi, damar tıkanıklığı, kalp hastalıkları ve vücudun aşırı susuz kalma riskinin arttığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Ferit Kerim Küçükler, “Diyabet hastaları için özel bir durum oluşturan Ramazan ayı için literatürde yapılmış, çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Birkaç çalışmada Ramazan ayı boyunca tip 1 ve tip 2 DM hastalarında günlük kalori ve karbonhidrat alımının düştüğü saptanmış. Tip 2 DM hastalarında düşen karbonhidrat alımına karşılık yağ alımında artış saptandığı fakat günlük total kalori alımının değişmediği bildirilmesine rağmen sağlıklı kişilerde iftar sırasında günlük kalorinin yüzde 65’inin alındığı düşünülmektedir. Vücut kütle indeksi ve kilonun değişmediği hatta azaldığı bildirilmiştir. Diyabetli hastalarda günlük kalori alımının iftar ve sahur arasındaki döneme yayılarak alınması tavsiye edilir. Bazı çalışmalarda Ramazan ayındaki ek açlığın tip 2 DM’ta ideal düşük kalorili diyet olduğu yönünde sonuçlar çıkarılmıştır. Her ne kadar çalışmalarda kilo ile ilgili olumlu sonuçlar olsa da ülkemizde Ramazan ayı boyunca özellikle hamur işi, kızartmalar, şekerli içecek ve yiyeceklerin tüketiminde önemli artış olmaktadır. Bu tarz beslenmede ise kilo artışının olacağı aşikardır. Diyet planı beslenme ve yaşam tarzı düzenlemelerini içerecek şekilde kişiselleştirilmelidir. Genel olarak günlük kalorinin yüzde 55-60’ ı karbonhidratlardan, yüzde 30’u yağlardan, yüzde 10-20’si proteinlerden karşılanmalıdır.Oruç tutan diyabetlilerde hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) sıklığının arttığı bildirilmiştir. Normal kilolu tip 2 DM’ta ve sağlıklı kişilerde kan şekerinde saat 15:00 sularında düşme, 21:00-08:00 saatleri arasında ise artış olduğu gösterilmiştir. Bir çok çalışmada HbA1C’de ( üç aylık şeker ortalaması) değişiklik saptanmamakla birlikte bazı çalışmalarda düşme olduğu bildirilmiştir. İnsulin direncinde kadınlarda daha belirgin olmak üzere her iki cinste de düzelme olduğu görülmüştür. Ürik asit düzeyinde de düşme olmuştur. Bazı çalışmalar lipid düzeylerinde herhangi bir değişikliğin olmadığını savunurken bazıları da trigliserid düzeylerinde azalma, total kolesterol, HDL ve LDL kolesterol düzeylerinde artma olduğunu bildirmişlerdir. Bu değişiklikler sağlıklı bireylerde de izlenmiş olup sadece LDL kolesterol düzeylerinde düşme görülmüştür. Hastalarımızın Ramazan ayını en iyi şekilde geçirebilmeleri için doktorlarının tavsiyelerine uymalarını tavsiye ederim” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Küçükler, insulin kullanan hastalar, insulin kullanmayan fakat kan şekeri düzenli olmayan hastalar, şeker ilaçlarından sulfonilüre (özellikle uzun etkili) kullananlar, diyabete bağlı göz, böbrek ve sinir hasarı olanlar, gebelik diyabeti olanlar, emzirme dönemindekiler ve yaşlı hastaların oruç tutmasına izin verilmeyen hastalar olduğunu açıkladı.
Ramazan ayı için örnek bir menü tavsiyesinde de bulunan Yrd. Doç. Dr. Küçükler, şunları kaydetti: “Sahurda 1-2 dilim ekmek yada pide, 1-2 dilim peynir yada 1 adet yumurta, 5-6 adet zeytin, domates, salatalık veya, 1 kase çorba, 1 kase yoğurt, 1 porsiyon etli sebze yada et yemeği, 1 dilim ekmek, domates, salatalık, iftarda ise 1-2 adet zeytin yada hurma veya peynir, 1 kase çorba, 1 porsiyon et yemeği yada etli sebze yemeği, salata (az yağlı), 2-3 dilim ekmek yada pilav veya makarna veya 1 dilim börek, ara öğünde ise 2 adet meyve, 1 su bardağı süt ya da yoğurt veya 1 kase meyve kompostosu ayrıca gece yatarken süt içilmeli.”
- MUTTALİP YALÇIN
ÇORUM
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.