Dinî bilgiyi internetten değil sahih kaynaklardan öğrenin?

İnternet, hayal edemediğimiz kadar bilgiyi önümüze seriyor. Ancak bu yoğunluk, seçme ve ayıklama zorunluluğunu da beraberinde getiriyor.

Dinî konularla ilgili sorulara da internetten cevap aranıyor. İslam Hukuku Profesörü Faruk Beşer, internetteki dinî sitelerin hepsinin güvenilir olmadığını ve internet sitelerine mesafeli yaklaşılması gerektiğine dikkat çekiyor.

Peygamberimiz'in, "Faydası olmayan ilimden Sana sığınırım." sözünü hatırlatan Beşer, yanlış ve eksik bilgiden korunmak gerektiğini söylüyor. Dini konularla ilgili soruların öncelikle sahih kaynaklardan cevaplanılmasının doğru olduğunu belirten Beşer, internetten alınan bilgilerde ise mutlaka kaynaklarına bakılması gerektiğini dile getiriyor. Beşer, "Allah'ın övdüğü bilgi değil, âlimdir. Âlim, bilgi iliklerine kadar işlemiş, onunla yeniden olmuş insandır.

Yani övülen sadece bilgi değil, bilgileri kavrayan sınıflandırabilen kişiden çıkan güvenilir bilgidir." diyır. İnternetin bilgiye ulaşma aracı olarak görülmesi gerektiğini söyleyen hukuk profesörü, "İnternete bakış açımız, İbnu'l Mübarek'in, "Dininizi kimden aldığınıza iyi bakın." sözünde anlattığı gibi olmalı. Hadislerin kaynağına inilen bir anlayışta, internetteki bilgilerin de mutlaka kaynağı sorgulanmalı." şeklinde konuşuyor. İnternetten cevap ararken ihtisas sahibi kişilerin resmi sitelerinden yararlanılması gerektiğini ifade eden Beşer, "Bilgi, güvenilirliği kanıtlanmış sitelerden karşılanmalı. Mesela Diyanet'in resmi sitesinden cevap alınabileceği gibi alanında uzman kişilere de sorular sorulabilir." diyor. Beşer, temel dini esaslar edinilmeden internetteki bilgilere yaklaşılmasının sakıncalarını ise şu örnekle açıklıyor: "Büyük bir soğuk hava deposu hayal edin. Bu depo modern dünyanın kileridir. İçine her türlü gıda atılmış. Âlim olmadan depoya giren aşçı, hangisinin helal olduğunu bilmez. Size hem ruhunuzu hem midenizi acıtan bir çorba yapabilir."

SÜHEYLA SANCAR