Televizyonlarda gündüz kuşaklarında boru öttüren kadın sunucular kendilerini devlet sanmaya başladılar.

Çözülmez sorunları çözen, aşılmaz dağları aşan.

İşin altı bağlar gazeli.

Danışıklı dövüşlerle para karşılığı oynanan tiyatrodan ibaret.

Show televizyonunda program yapan Didem Aslan isimli kadın programına telefonla katılan bir kadın Kürtçe konuşunca “burası Türkiye Cumhuriyeti burada Türkçe konuşulur” diyerek yayından almış.

Hani “ben Kürtçe bilmiyorum program açısından ne dediğinizi anlamadığım için sıkıntılı cümleler olabilir lütfen beni anlayın ve biliyorsanız Türkçe konuşun” dese anlarım.

Cehaletini rezalete dönüştüren konuşma “burası TC burada Türkçe konuşulur” kısmıdır.

Oysa dünyanın her yerinde her dil konuşulur ve konuşulmaktadır.

Ülkemizde Kürtçenin yasak olduğu ırkçı ve darbeci lanetli dönemleri yaşadık.

Askerde, cevaza evinde oğullarını ziyaret eden Türkçe bilmeyen annelere olmadık zulümler yapıldı.

Çok şükür o kötü günler geçti.

Bu tip bireysel kafatasçı, cahil, jakoben kişilerin davranışları genelleştirmek yapılanlara haksızlık olur.

Bizim toplumumuz bu konulara asla prim vermez.

Kürt ayrılıkçılığı için ateşe odun atanlara fırsat vermemek lazım.

Kavimleri ve dilleri takdir eden Allah’tır.

Kimsenin bunun üzerine laf söyleme hakkı yoktur.