'Büyümeyi 15 yılın ortalamasına yakın oranda bekliyoruz..'

'Büyümeyi 15 yılın ortalamasına yakın oranda bekliyoruz..'
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye ekonomisinin 2017'de ve Orta Vadeli Program (OVP) döneminde yüzde 5,5 büyümesini öngördüklerini belirterek, "Büyümeyi son 15 yılın ortalamasına yakın oranda bekliyoruz." dedi.

TBMM

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) bütçeleri görüşüldü.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Hazine Müsteşarlığının 2018 bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, yüksek ve sürdürülebilir büyüme için makro-finansal istikrarın korunmasının temel önceliklerinden olduğunu ifade ederek, bu kapsamda mali disipline özel önem verdiklerini vurguladı.

2017 yılı Hazine Finansman Programı'nda 117,2 milyar lira borçlanma yapılmasının öngörüldüğünü anımsatan Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ancak yıl içerisindeki liradaki değer kaybı nedeniyle borç servisinde yaşanan artış, ekonominin desteklenmesi amacıyla alınan tedbirlerin etkisi ve yıllara sari bütçe emanetlerinin ödenmesinin yarattığı nakit talebinin yönetilmesi için yıl başında öngörülenin 40,3 milyar lira üzerinde net borçlanma ihtiyacı doğmuştur. Bu artışın 17,5 milyar lirası emanetlerden, 14,8 milyar lirası bütçe açığından, 5 milyar lirası liradaki değer kaybından, 3 milyar lirası mahalli idarelerin pay kesintilerinin yapılmamasından kaynaklanmıştır. Bu kapsamda yıl sonunda toplam borçlanmanın 162,3 milyar lira olması öngörülmektedir. 2018 Hazine Finansman Programı'nda ise 158,2 milyar lira borçlanma planlanmaktadır. İç borç çevirme oranının 2017 yılında yüzde 128,4, 2018 yılında ise yüzde 110 seviyesinde gerçekleşmesi planlanmaktadır."

Güçlü büyüme dinamikleri

Mehmet Şimşek, konuşmasında Türkiye ekonomisinin görünümüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ekonomisinin büyüme performansının son 15 yılda önemli ölçüde arttığını vurgulayan Şimşek, "Ortalama büyüme Cumhuriyetimizin kuruluşundan 2002’ye kadar ortalama yüzde 4,7 iken, hükümetlerimiz döneminde büyüme yüzde 5,6 seviyesinde gerçekleşmiştir." dedi.

Türkiye'de 2016’da yaşanan tüm olumsuz iç ve dış konjonktüre rağmen ekonominin yüzde 3,2 büyüyerek şoklara karşı dayanıklılığını bir kere daha ispatladığına işaret eden Şimşek, bu dönemde üretimi, talebi ve istihdamı desteklemeye yönelik uygulanan politikaların ekonominin hızla toparlanmasını sağladığını vurguladı.

Türkiye ekonomisinin 2017'de ve Orta Vadeli Program (OVP) döneminde yüzde 5,5 büyümesini öngördüklerini aktaran Şimşek, "Büyümeyi hem dış talep hem de istihdam artışı yoluyla iç talep desteklemektedir. Ayrıca kapasite kullanım oranlarının son derece yüksek seyrediyor olması muhtemelen yatırımları da tetikleyecektir. Bu nedenle büyümeyi nispeten son 15 yılın ortalamasına yakın oranda bekliyoruz." dedi.

Enflasyonla mücadele

Şimşek, hükümetleri döneminde uyguladıkları etkin para ve maliye politikaları sonucunda enflasyonda kayda değer düşüş gerçekleştiğini anımsatarak, bu yılın genelinde yüksek seyreden enflasyonun eylül ayı itibarıyla yüzde 11,2 seviyesine ulaştığını, liradaki değer kaybının artan gıda ve enerji fiyatlarının ise belirleyici olduğunu kaydetti.

Mehmet Şimşek, "Mali disiplin, Gıda Komitesi'nin çalışmaları ve sıkı para politikasının gecikmeli etkisiyle program dönemi boyunca enflasyonu kademeli olarak yüzde 5'lere doğru çekmeyi hedefliyoruz." dedi.

Hazine kefaletli krediler

Hazine Destekli Kredi Garanti uygulamasının hem yaratılan kaynağın büyüklüğü, hem de mevzuat altyapısının geliştirilmesiyle zor bir dönemde reel sektörün finansmana erişimini kolaylaştırdığını vurgulayan Şimşek, bu yıl ocak ayında kredi garanti kurumlarına sağlanacak destek miktarı 2 milyar liradan 25 milyar liraya, kefaletlerin üst sınırının ise 20 milyar liradan 250 milyar liraya yükseltildiğini hatırlatıldı.

Şimşek, "Eylül 2017 sonu itibarıyla kullandırılan kredi büyüklüğü 200 milyar lirayı, verilen kefaletin büyüklüğü ise 178 milyar lirayı aşmıştır. Uygulama kapsamdaki 200 binin üzerinde şirket, 340 bin adet kredi kullanmıştır. Bu kredilerin yüzde 58’i ilk defa, yüzde 28,5’i ise ilave kullandırılan kredilerden oluşmaktadır. Önümüzdeki dönemde ise kalan imkanlar çerçevesinde özellikle ihracatçı ve yatırımcıların desteklenmesi için KGF kullandırılacaktır."

Zorunlu trafik sigortası primlerindeki düşüş

Başbakan Yardımcısı Şimşek, haziran ayı itibarıyla sigortacılık sektörünün toplam prim üretiminin 23,1 milyar liraya, aktif büyüklüğünün ise 134,5 milyar liraya ulaştığını bildirdi.

Bu yılın nisan ayında Zorunlu Trafik Sigortası primlerini makul seviyeye çekmek için azami prim uygulamasına başladıklarını hatırlatan Şimşek, bu uygulama ile ortalama primlerin yüzde 17 düştüğünü söyledi. 

Şimşek, "Bu dönemde enflasyonun da yüzde 10 civarında, yüzde 10'un biraz üzerinde olduğunu düşünürseniz, aslında düşüş oldukça önemli boyutlardadır. "

Sigortacılık sistemine ilişkin düzenlemeler yapılacak

Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) de hızlı bir şekilde gelişmeye devam ettiğini dile getiren Şimşek, 2013 yılında uygulamaya konulan devlet katkısı teşviki ile ekim 2017 itibarıyla BES katılımcı sayısının iki kattan fazla artarak 6,9 milyon kişiye, fon büyüklüğünün ise üç kattan fazla artarak 74,1 milyar liraya yükseldiğini kaydetti.

Şimşek, yıl başında uygulanmaya başlanan Otomatik Katılım Sistemi sayesinde ekim itibarıyla çalışan sayısının 3,4 milyon kişiye, sistemdeki fon büyüklüğünün 1,4 milyar liraya ulaştığını belirtti.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Önümüzdeki bir yıl içerisinde zorunlu deprem sigortasının daha da yaygınlaştırılmasına, bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemlerinin işleyişinin iyileştirmesine, alacak sigortasının yaygınlaştırılmasına, kefalet ve katılım sigortacılığına ilişkin düzenlemeler yapacağız." şeklinde konuştu.

Reel sektörünün kur riskiyle ilgili makro ihtiyati çerçeve oluşturulacak

Finansal İstikrar Komitesinin çalışmaları hakkında da bilgi veren Şimşek, başkanlığını yürüttüğü komitenin 2017 yılında 4 kez toplandığını söyledi.

Şimşek, "Toplantılarda reel sektör firmalarının kur riski ele alınmıştır ki bu konuda alacağımız bir yetki maddesiyle önümüzdeki dönemde çok önemli bir makro ihtiyati çerçeve oluşturmayı ümit ediyoruz. Toplantılarda ayrıca finansal sektörün uluslararası standartlara uyumu, bankacılık sektörünün görünümü ve sektörde yapılan düzenlemeler, Hazine destekli kredi kefalet sisteminin etkilerini ele aldık." ifadesini kullandı.

Muhabir: Zeynep Akyıl-Göksel Yıldırım

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.