'Bütün yetki aziz milletimize devredilmiştir...'
Türk siyasetinde, devlet hayatıyla, milletin kurduğu partiler arasında dikilmiş duvar yıkılıyor. Vesayeti kaldıran yeni bir adım atıyoruz. Demokrasiyi ve sivil siyaseti güçlendiren yeni bir adım atıyoruz"
- "Devlet hayatında, devletin yönetilmesinde, bütün yetki aziz milletimize devredilmiştir. Geçmişte olduğu gibi milletin oy verdiği seçimlerden sonra birtakım vesayet makamlarının milletin inşa ettiği hükümeti hırpalaması, zedelemesi, kısıtlaması ve kuşatması şeklindeki bütün vesayet düzenlemelerine son verilmiştir"
- "Pazar günü gerçekleşecek kongre, Türk siyasi hayatı için bir dönüm noktası olacaktır. Milletin cumhurbaşkanı, milletin kendisiyle yeniden, yeni bir mecrada, milletin kurduğu partide yeniden buluşacaktır"
- "Sadece mayıs ayı içinde Cumhurbaşkanımızın bu faaliyetleri gösteriyor ki Türkiye küresel sistemin her bir noktasına dokunmakta, her problemi hakkındaki iddiasını korumakta, bu iddiasını güçlendirmekte ve dünyanın her tarafında sesini yükseltmektedir"
ADANA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AK Parti'nin 21 Mayıs'ta yapılacak 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'ne ilişkin, "Pazar günü büyük gün. Kardeşlerimizi Ankara'ya bekliyoruz. Bu tarihe şahit olmanız lazım, Türk siyasetindeki yeni bir Berlin Duvarı yıkılıyor. Türk siyasetinde, devlet hayatıyla, milletin kurduğu partiler arasında dikilmiş duvar yıkılıyor. Vesayeti kaldıran yeni bir adım atıyoruz. Demokrasiyi ve sivil siyaseti güçlendiren yeni bir adım atıyoruz." dedi.
Çelik, Menderes Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 85. İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda, Adana teşkilatının sadece seçim zamanı değil, yarış bittikten sonra da çalışan bir ekip olduğunu söyledi.
Başarının arkasında her zaman güçlü bir teşkilat olduğunu ifade eden Çelik, "Son derece başarılı çalışmalarla gece gündüz koşturarak, Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin referandumdan geçmesi için bu sisteminin getirilerinin ve kazanımlarının aziz milletimize doğru anlatılması için son derece büyük gayret sarf ettiniz." diye konuştu.
Çelik, halk oylamasıyla Türkiye'nin bir devrim gerçekleştirdiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Devlet hayatında, devletin yönetilmesinde, bütün yetki aziz milletimize devredilmiştir. Geçmişte olduğu gibi milletin oy verdiği seçimlerden sonra, birtakım vesayet makamlarının milletin inşa ettiği hükümeti hırpalaması, zedelemesi, kısıtlaması ve kuşatması şeklindeki bütün vesayet düzenlemelerine son verilmiştir. Artık iktidarın kurulabilmesi için yüzde 50 üzerinde millet iradesi gerekmektedir. Bu, siyasetin öznesinin, devletin hayatının yegane liderinin ve patronunun millet olduğu bir sisteme geçiştir. Milletin iradesine şu veya bu şekilde ortak koşmaya, onu zedelemeye, çerçevelemeye ve kısıtlamaya kalkacak hiçbir vesayet alanı bırakmadınız. Milletin özne olması demek, Türkiye'nin demokrasisinin büyümesi demektir."
- "Vesayet alanlarını sona erdiriyoruz"
Milli iradenin önemine işaret eden Çelik, şöyle konuştu:
"Siyaset üzerindeki vesayet alanlarını, siyaseti iki yüzlülüğe zorlayan vesayet alanlarını tek tek sona erdiriyoruz. Bunlardan bir tanesi de cumhurbaşkanı olan kişinin, partisiyle ilişkisinin kesilmesi şeklindeki, cumhurbaşkanlarını steril bir alana, siyasaldan uzaklaştıran sadece steril bir alana sıkıştırmaya çalışan düzenlemeye son verilmesidir. Tarafsızlık meselesiyle bir millete tarafsız bir şekilde hizmet etme meselesinin önüne, sanki kişinin o partiden gelmesi herhangi bir siyasi partiden gelmesi, o tarafsızlığına engelmiş gibisinden bir yalan yazılım oluşturuldu Türkiye'de. Geçmişte gördük, tarafsız olduğu söylenen bazı cumhurbaşkanlarının, milletin bir kısmını nasıl dışladığını, siyasi partiler arasında nasıl ayrım yaptığını, belli bir siyasal zihniyeti millete dayatma konusunda nasıl gayretkeş bir çabanın içine girdiklerini gördük. Kağıt üzerindeki bir düzenlemenin, bu millete hizmet etme konusunda tarafsızlığı sağlamayacağını, kişinin yaptığı işe, ortaya koyduğu uygulamalara bakmak gerektiğini siyasal tarihimizin çileli dönemlerinde, büyük krizlerini yönetirken hep beraber gördük. Siyasal partiler milletin kurduğu organizasyonlardır, hepsi kıymetlidir. Önemli olan o organizasyonların içinde olan insanların bu milletin tamamına, milletin tamamını kuşatacak şekilde, hukuk içinde ve milletin tamamına yönelik biçimde hitap edebilmesi, hizmet edebilmesidir."
- "Milletin cumhurbaşkanı, milletin kurduğu partiye dönüyor"
Çelik, "AK Parti de milletin kurduğu bir partidir. AK Parti milletin asli dinamiklerinden çıkmıştır. AK Parti, sadece siyasal bir parti olmanın ötesinde, milletin geçmişinin, bugünün ve geleceğinin doğru biçimde birbirine bağlanması ve bu özleminin, siyasal hedeflerinin doğru biçimde yönetilmesi için milletin iradesiyle, milleti tarafından, milletin talimatıyla millet eliyle kurulmuştur." dedi.
"Bizim cumhurbaşkanımız, siyasal hayata girdiği günden beri bulunduğu her kademeye seçimle, seçim kazanarak gelmiştir." ifadesini kullanan Bakan Çelik, şunları kaydetti:
"Milletin rızasını alarak, sürekli olarak milletin rızasıyla bulunduğu makamlara gelmiştir. Milletin rızasını almanın kıymetini, ne kadar üstün bir değer olduğunu, ne kadar büyük bir imkan, fırsat ve bereket olduğunu çok iyi bilir. Bugün de şerefle cumhurbaşkanlığı makamında otururken milletin tamamına tam bir tarafsızlık içinde hizmet ediyor. Onun, kendi siyasal hayatını şekillendiren, kendisinin kurduğu, milletin asli özlemlerini ifade eden bir partiyle tekrar bağının kurulması demek, siyasetin doğal mecrasına oturması demektir. Siyasetteki bir vesayet alanının, devleti yönetenlerle milletin arzusunu temsil eden siyaset alanı arasındaki bir duvarın daha yıkılması, o duvarın yerine yeni bir köprünün inşa edilmesi demektir. 21 Mayıs'ta gerçekleştirilecek kongremiz ikinci bir atılım dönemini ifade ederken, Türk siyasi hayatının, sivil siyasetin asli mecrasında gürül gürül akması içi yeni nehir yataklarının oluşmasına, bu nehrin bu toprakları bereketli şekilde sulamasına, yeni ürünler vermesine de imkan sağlayacaktır. Pazar günü gerçekleşecek kongre Türk siyasi hayatı için bir dönüm noktası olacaktır. Milletin cumhurbaşkanı, milletin kendisiyle yeniden, yeni bir mecrada, milletin kurduğu partide yeniden buluşacaktır."
- "Referandum sürecinde Başbakanımız çok büyük gayret gösterdi"
Pazar günü yapılacak kongreyi, "Türkiye'nin büyük hedeflerine ulaşması için yeni bir ateşlemenin yapılacağı kongre." şeklinde tanımlayan Çelik, "Böylece, sadece AK Parti'nin siyasal hayatındaki büyük dönüm noktasını değil, Türkiye'nin siyasi hayatındaki, demokratik siyasi perspektifindeki bir devrimin de adı olacaktır. Bu sebeple büyük krizleri yönetirken gösterdiğimiz kardeşlik ve dayanışma, herkes tarafından gıptayla izleniyor." diye konuştu.
Çelik, referandum sürecinde sistem değişikliği için Başbakan Binali Yıldırım'ın çok büyük gayret gösterdiğini, çok büyük bir performans ortaya koyduğunu dile getirerek, "Kardeşlik hukukunun, AK Parti felsefesinin tam olarak gereğini yerine getiren bir misyon üretti ve AK Parti bir kere daha başka partilerde kriz sebebi olan, başka partilerde hizipleşmenin ürünü olan, daha çok dağılmanın ürünü olan süreçleri, daha çok kardeşlik ve dayanışma için nasıl büyük bir birlikteliğe dönüştüreceğinin siyasi derslerini vermeye devam etmektedir. Yeter ki biz, bu salonlarda kardeşliğimizi ve dayanışmamızı koruyalım. Büyük Türkiye misyonunun parçası olduğumuzu unutmayalım. Siyaseti büyütmenin, demokrasiyi güçlendirmek olduğunu, demokrasiyi güçlendirmenin Türkiye'nin refahını artırmak olduğunu, Türkiye'nin refahını artırmanın, Türkiye'nin dünyadaki itibarına büyük katkılar sağlamak olduğunu unutmayalım." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye küresel sistemin her bir noktasına dokunmaktadır"
Çelik, Türkiye'nin önünün açık olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
"İçeriden ve dışarıdan yapılan tüm kara propagandalara rağmen, referandum sonrasında Türkiye'nin yükselen profili herkes tarafından net bir şekilde görülmektedir. Sadece son birkaç hafta içinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın küresel siyasi alanda yürüttüğü diplomasi, uluslararası siyaset, mayıs ayını dünyada Türkiye diplomasisi ayı haline getirdi. Hindistan, Rusya ve Çin'i ziyaretleri, ABD Başkanı Trump ile Washington'da bir araya gelmeleri... 25 Nisan'da Brüksel'e gidecekler, orada NATO zirvesine katılacaklar, pek çok üst düzey devlet ve hükümet başkanıyla görüşmeler yapacaklar. Sadece mayıs ayı içinde, Cumhurbaşkanımızın bu faaliyetleri gösteriyor ki Türkiye küresel sistemin her bir noktasına dokunmakta, her problemi hakkındaki iddiasını korumakta, bu iddiasını güçlendirmekte ve dünyanın her tarafında sesini yükseltmektedir. Nitekim aynı süre içinde Sayın Başbakanımızın Moldova ve İngiltere ziyaretleri, bu büyük misyona katkı sağlayan, bu büyük resmi pekiştiren faaliyetler olarak önümüze gelmiştir."
Türkiye'nin bu süreçte büyük işler başardığına dikkati çeken Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımız devletimizi ve milletimizi yurt dışında temsil ederken, Sayın Cumhurbaşkanının safında olmak yerine, başka devletlerin tezlerini dillendiren ve Türkiye'nin tezini zayıflatmaya çalışan yaklaşımlar maalesef siyasi hayatımızın içindeki bazı partilerin mensuplarından, bazı siyasetçilerden gelmektedir. Halbuki Cumhurbaşkanımız o ziyaretlere giderken Türkiye Cumhuriyetini temsil ediyor. Bu tip ziyaretler söz konusu olduğunda, içerideki eleştirileri, saflaşmaları bir kenara bırakmak lazım. Herkes şunu biliyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, yabancı bir ülkede Türkiye'yi temsil ederken hangi partiden olursa olsun, eksiksiz tüm milletimizin desteği ve duası arkasındadır. Türkiye'nin yükselen profilini, uluslararası siyasette çizdiği bu büyük resmi doğru değerlendirmeliyiz. Bu resmin çizilmesinde, Türkiye'nin profilinin yükselmesinde, hepinizin tek tek katkısı var." ifadesini kullandı.
- "Pazar günü büyük gün"
Bakan Çelik, yurt dışında gerçekleştirdiği bazı ziyaretlere değinirken de şunları söyledi:
"Yukarıdan aşağıya, bazen Avrupa'da ve diğer yerlerde temasta bulunduğum zaman, bazen Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı problemleri sayıyorum. 'Türkiye şununla mücadele ediyor, şu problemi aşmaya çalışıyor, şu sorunu çözmeye çalışıyor, şu mücadele alanlarını yürütüyor' diye, karşımdaki muhatabım beni dinlerken yoruluyor. 'Siz bunlarla nasıl baş ediyorsunuz diye'. Ben de ona şunu söylüyorum; 'Siz hiç yüzümüzde bıkkınlık, umutsuzluk, kasvet, yılgınlık görüyor musunuz?' Hayır. Onlar bu salonları görseler, bu desteği görseler, biz sadece başlıklarını saydığımız halde onları yoran bu problemler karşısında nasıl bu kadar azimli ve umutlu olduğumuzu iyi anlarlar. Pazar günü büyük gün. Kardeşlerimizi Ankara'ya bekliyoruz. Bu tarihe şahit olmanız lazım, Türk siyasetindeki yeni bir Berlin Duvarı yıkılıyor. Türk siyasetinde, devlet hayatıyla, milletin kurduğu partiler arasında dikilmiş duvar yıkılıyor. Vesayeti kaldıran yeni bir adım atıyoruz. Demokrasiyi ve sivil siyaseti güçlendiren yeni bir adım atıyoruz. Tarihi bir ana şahitlik edeceğiz. Tarih yazan Adana teşkilatını pazar günü bekliyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.