Bürokratik oligarşi budur işte!

Sabah gazetesinden Safure Cantürk'ün haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz 2016'da düzenlenen darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden Ömer Halisdemir'in oğlu Doğan Ertuğrul Halisdemir'in sınava hazırlık için dershaneden geldiğini söylemesi üzerine merdiven altı dershaneciliğin hala devam ettiğini öğrendi.

'Bu kez kesin kapatın dershaneleri'

Dershanelerin yeniden ailelerin parasını sömürmeye başladığını öğrenen Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı'nı (MEB) arayarak "Hani kapanmıştı bu dershaneler. Bu kez kesin kapatın bu dershaneleri" diye talimat verdi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk kursların kapatılması için çalışma başlattı.

Haber bu.

Üstelik Sabah Gazetesi kaynaklı.

İşte bürokratik oligarşi bu.

"Evet efendim, sepet efendi" der.

Ve bildiğini yapar.

Zaten sıradan konuları devletin en üst kademesinden müdahale ile çözülüyorsa sorun büyük demektir.

Reis uzun zamanlar önce "dershaneler kapansın" demişti.

Peki sonra ne oldu?

İki bin lira ile beş bin lira arasında değişen dershane ücretleri şekil değiştirerek, on binden yüz bine kadar değişen Temel Liseler oldu.

Merdiven altında olanlarda cabası.

Gerçi ne merdiven altısı, süper mekanlarda da ders başına iki yüz liradan soygun sistemi.

Reisin etrafını kuşatan bürokratik oligarşi zincirleri kırılmadıkça sorunlar çözülmeyecektir.

Son döviz krizindeki durumda tam olarak budur.

"3,60 dan dolar alana keriz derim" diyen Yiğit Bulut hala afra tafra yapıyorsa vay ki vay.

Bakın;

AK Parti oy versin veya vermesin bu milletin umudu.

Bu umudu kimsenin örseleme hakkı yoktur.

İşini yapmayan, yapamayan bürokratların işten el çektirilmesi lazım.

Acil önlem alınmazsa yerel seçimlerde büyük sıkıntı yaşanır.

Yana yana gelen ateş herkesi yakar.

Bürokratlar milletvekillerinin şubesi olmaktan kurtarılmalıdır.

Mesele büyük.

Mesele Vatan.

Mesele milletin geleceği.