Bu Mektup Sana (3)
Değerli Okurlarımız, Osmaniye’mizin değerli Edebiyatçısı, şair ve yazarı Bestami Yazgan hocamızın “BU MEKTUP SANA” başlığıyla evlatlarına, öğrencilerine ve okurlarına yazmış olduğu mektupları sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. Örnek, ders niteliğindeki bu mektuplardan umarım hisseler çıkartırız…
Sevgili Oğlum,
Mektubuma bir şiirle başlamak istiyorum:
“Yunus Emre der: Hoca,
Gerekse var bin hacca.
Hepisinden iyice,
Bir gönüle girmektir.”
Hani yazılı olurken sıra arkadaşın silgi istemiş, sen de vermemiştin. Arkadaşının üzüldüğünü görünce ondan özür dilemiştin. Ben de bu güzel davranışın üzerine Arif Nihat’ın mısralarıyla “Gök mavi, başak sarışın, / Tadı ne güzel barışın.” diyerek seni tebrik etmiştim.
Sevgi Dalım,
Sadece insanların değil canlı cansız hiçbir varlığın kalbini kırmamak gerekir. Gözlerinin hayretten açıldığını görür gibi oluyorum. Hemen cevap vereyim: Kuşun kanadını incitirsek, sevgi dalına konamaz. Ağacın dalını kırarsak dostluk meyvesi veremez. Havayı kirletirsek bereket getiren yağmurlar yerine çamur yağar üzerimize…
İşin en acı yanı nedir biliyor musun? Özür dilediğimizde arkadaşımız bizi affedebilir ama tabiat için bu durum geçerli değil. Doğa bizi affetse de doğal afetler affetmeyebilir. Son zamanlarda dünyamızda meydana gelen korkunç olayları görüyorsun: sel, fırtına, tsunami ve depremler... Bütün bunlar, üzdüğümüz doğanın ağlaması veya hıçkırıkları olmasın!
Oğul Balım,
Ömrün boyunca doğanın güzelliğini doyasıya yaşamanı ve doğayla dost kalmanı dilerim...
İmza
Sana güvenen baban
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.