'Belgeselleri çekenler gençlerin diline inmeli'

'Belgeselleri çekenler gençlerin diline inmeli'
Yazar ve yönetmen Nebil Özgentürk, 'Gençleri YouTube'ın elinden alalım demiyorum ama bütün bu belgeselleri çekenler ve yönetenler onların diline inmeli.' dedi.

'Belgeselleri çekenler gençlerin diline inmeli'

Yazar ve yönetmen Nebil Özgentürk, 'Gençleri YouTube'ın elinden alalım demiyorum ama bütün bu belgeselleri çekenler ve yönetenler onların diline inmeli.' dedi.

Yazar ve yönetmen Nebil Özgentürk, belgeselleri çeken ve yönetenlerin yeni kuşakların diline inmesi gerektiğini belirtti.

Özgentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün dijital bir hız olduğunu ve yeni kuşakların YouTube'a hapsolduğunu söyledi.

Konudan şikayetçi olamayacaklarını fakat yeni kuşaklara belgesel yoluyla Türkiye'nin siyasi ve kültürel tarihini göstermek gerektiğini dile getiren Özgentürk, belgesel yapımcılarının gençlerin diline inmeleri gerektiğini kaydetti.

Özgentürk, şöyle konuştu:

"Gençleri YouTube'un elinden alalım demiyorum ama bütün bu belgeselleri çekenler ve yönetenler onların diline inmeli. Belgeselimizi o yeni kuşakların diline deforme olmadan ve kalitesizleşmeden onların diliyle hızlı bir dille anlatmalıyız. Yoksa gençler sabah akşam 'Bak ne güzel domates yiyorum' diyen youtuberları izlerler. Önümüzdeki yıllar verimsiz bir kuşak gelir. Kültürsüz bir kuşak gelir. Kendi tarihini bilmeyen, kendi siyasetini, kendi kültürel dünyasını bilmeyen bir 25 yaşındaki genç gelir. O zaman gerçekten yazmayı bilemez."

"Belgeseli daha çok izlemenin yolunu bulmak gerekiyor"

Bugünlerde "Hababam Sınıfı 60 yaşında" diye bir olay yaşandığını anımsatan Özgentürk, "Hababam Sınıfı nasıl doğdu? Kim yazdı? Neden Hababam Sınıfı ilgi gördü? Kendi ülkesinin edebiyatçısını, yazarını, kültür adamını, hatta bilim adamını Aziz Sancar gibi bilmeli bu genç kardeşlerimiz. O yüzden belgeselin bu anlamda değeri var. Bugünlerde belgesel tabii ki az izleniyor. Belgeseli daha çok izlemenin yolunu bulmak gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Özgentürk, bunun da yolunun dünyanın çeşitli kentlerindeki belgesel festivallere katılmak, Türkiye'nin pek çok kentinde belgesel yarışması yapmak olduğunu belirterek, Safranbolu Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali'nin de buna öncü olması gerektiğini aktardı.

"Festival, belgesel şenliğine dönüşebilir"

Bu yıl 25-28 Eylül'de düzenlenecek 20. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali'nin Jüri Başkanı da olan Özgentürk, Altın Safran Belgesel Film Festivali'ne bin 500'ün üzerinde filmin katıldığını, bu katılımın muazzam bir sayı olduğunu kaydetti.

Yoğun katılımın festivalin uluslararası olduğunun ispatı durumunda bulunduğunu vurgulayan Özgentürk, "Bununla gurur duymalıyız. Belgesel deyince aklımıza Safranbolu Altın Safran Belgesel Festivali geliyor. Festivali çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Herkes el birliğiyle bu festivali altın bilezik olarak kullanmalı. Burası uluslararası hale daha çok gelmeli." dedi.

Özgentürk, festivalin ileriki yıllarda dünyanın farklı ülkelerinden katılımla belgesel şenliğine dönüşebileceğini anlatarak, "Burası herkesin belgesel konuştuğu, belgesel izlediği, duvarlarda ve meydanlarda belgesel gördüğü, yeni kuşakların yeni hikayeler gördüğü bir kente dönüşebilir." şeklinde konuştu.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.