Bayram yalnız bir kalbe konuk olmaktır
Bayram paylaşmaktır. Elimizde olanı, olmayanlarla paylaşmak, bir çocuğu sevindirmek, bir yetimin başını okşamak, bir yaşlıyı ziyaret edip halini hatırını sormaktır bayram. İçimizdeki yardımseverlik duygularını harekete geçirmek, muhtaçların da bayramda bayram etmelerini temin etmektir.
Bayramlar, özünde barındırdığı karşılıklı ziyaret, ikram, hediye verme, ihtiyaç giderme, yetimlerin başını okşama, kimsesizlerin kimsesi olma ve dargınları barıştırma gibi özellikleriyle en önemli zaman dilimleridir.
Bu günler, sevinç ve kardeşlik günleridir. Bu sebeple bayram bizlerden her şeyden önce güler yüz, tatlı söz, iyi eş, iyi komşu, iyi evlat, iyi ebeveyn, iyi akraba kısaca iyi bir insanlık ve Müslümanlık bekliyor. Bir öğretmen arkadaşımız anlatıyor:
Orta öğretim yurdunda kalan öğrencilerimizi bayram vesilesiyle ailelerinin yanına gönderdik. Doğal olarak yurtta öğrenci kalmayınca yurt müdürü olan arkadaşımız da bayramı ailesinin yanında geçirmek üzere memleketine gitti.
Yurtta genellikle fakir ve kimsesiz çocuklar barınırdı. Biz de onlardan ücret almaz, vakfın gelirleriyle ihtiyaçlarını giderirdik. Çoğu zaman öğrencilerin tatile giderken gidiş-dönüş yol paralarını bile vakıf karşılardı. Bayram tatilinde, bayram namazını kılıp evime dönerken aklıma yurda uğramak geldi.
Uğradığımda bir de ne göreyim, ailelerinin yanına gittiğini zannettiğim öğrencilerden dördü salondaki sehpanın etrafına toplanmışlar, dirseklerini sehpaya, ellerini çenelerine dayamış oturuyorlar. Öylesine garip hâlleri vardı ki yürek dayanmaz.
Niçin bayrama gitmediniz?
Kendilerine heyecanla: - Yavrum niçin gitmediniz, size izin vermiştik. Bu saatte ailelerinizin yanında olmanız gerekmez mi, dediğimde başları öne düşmüştü. Uzun bir müddet suskunluğun arkasından, düğümlenen boğazlardan çıkan mırıltılı sesler...
-Hocam bizim gidecek kimsemiz ve yerimiz yok ki; nereye gidelim, burada kaldık.
Yüreğim yanmıştı, bunlardan birisi benim çocuğumda olabilirdi. Yurt tatil olmuş, kimse kalmamış, kahvaltı yok, yemek yok, ceplerinde para yok, dertlerini de yurt müdürüne bildirip yurtta kalacaklarını söylememişler. Kendisine gideceğiz, demişler; o da anne babasının yanına gitmişti.
Düşünebiliyor musunuz (aklıma getirene binlerce şükür), yurda uğrayıp çocukların o hâlini görmeseydim, evimde çoluk çocuğumla şen şakrak bayram çorbası içecektim. Dostlarıma bayram ziyaretinde bulunacak, dostlarımın ziyaretini bekleyecektim.
Orada emaneti üzerimizde olan dört yavrunun açlığı pahasına. Hemen çocukları evime götürdüm, bayram çorbasını beraber içtik. Benim için inşallah gerçek bayramda o olmuştur.
Bayram nedir aslında?
Evet, bayram paylaşmaktır aslında. Elimizde olanı, olmayanlarla paylaşmak, bir çocuğu sevindirmek, bir yetimin başını okşamak, bir yaşlıyı ziyaret edip halini hatırını sormak, bir yalnız kalbe konuk olmaktır bayram. Bayram, darda ve zorda kalmışın yüzünü güldürmek, gönlüne sevgi ve şefkat tiryakını sürmektir.
İçimizdeki yardımseverlik duygularını harekete geçirmek, muhtaçların da bayramda bayram etmelerini temin etmektir. Ve tabii ki bayram, onları sadece bayramlarda hatırlamak değil, onların her zaman aramızda olduklarının farkına varabilmektir. Rabb-ı Rahîm?in cümlemize bayram tadında bir bayram nasip etmesi duasıyla.
BU HAFTA NE OKUYALIM?
Allah ve Resulü?nün hoşnut olacağı bir aile nasıl olmalı?
Aile, insanı insan olmaya ve daha sonra da topluma hazırlayan donanma üssü. İnsanı insan yapacak cevherleri şartsız sevgi, doğru ilgi ve milli-manevi değer suyu ile dengeli bir şekilde büyütüp, kendi inandıkları ve yaşadıkları yol haritalarını da eline verip hayat yolculuğuna uğurladıkları ana istasyon.
Amacı sağlam bir toplum kurmak olan dinimiz, aileye çok önem verir. Çünkü aile, toplumun temel taşıdır. Toplumlar ailelerden oluşur. Aile sağlam olursa toplum da sağlam olur. Işık Yayınları tarafından yayımlanan ve Prof. Dr. Abdulhakim Yüce tarafından kaleme alınan ?Dünya ve Ahirete Bakan Yönleri İle Bizim Yuvamız? isimli kitap, aile kurumu üzerinde oynanan oyunların ve yanlış bilgilendirmelerin önüne geçmeye çalışıyor.
Aile ve toplumlarda meydana gelen güncel problemlere ayet ve hadis-i şeriflerin ışığında çözüm arayan yazar, ailenin yapı taşlarıyla oynamaya çalışan organizasyon ve akımların teorilerini yine günümüzde ortaya çıkan hazin sonuçların verileriyle çürütüyor.
Kitapta hangi konular işleniyor?
Dört bölümden oluşan kitap ilk bölümde aile kurumunun kuruluşuna ve insanlık için önemine kapsamlı bir şekilde açıklık getiriyor. İkinci bölümde ise aile kurarken dikkat edilmesi gereken hususlar hem akılcı hem de duygusal yönden ele alınıyor.
Üçüncü bölümde ise aileyi korumanın önemi ve bu amaç doğrultusunda sakınılması gereken durumlar hem fertler hem de toplumlar açısından ele alınıyor. Kitabın son bölümü ise aileyi yıkma manasına gelen boşanma ile ilgili.
Bu bölümde Kur?ân ve Sünnet?te boşanmanın sınırlarına ve sorumluluklarına değinen yazar, boşanmanın olumsuz etkilerini de örnekleyerek eşleri boşanmaktan vazgeçirmeyi amaçlayan ikna edici açıklamalar yapıyor. ?Dünya ve Ahirete Bakan Yönleriyle Bizim Yuvamız?, herkesin mutlaka okuması, her evde bulunması gereken faydalı bir eser.
BiR AYET
?Yoksa siz, daha önce geçmiş ümmetlerin başlarına gelen durumlara mâruz kalmadan cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar öyle zorluklara duçar oldular, öyle sarsıldılar ki, Peygamber ile yanındaki müminler bile ?Allah?ın yardımı ne zaman? diyecek duruma geldiler. İyi bilin ki, Allah?ın yardımı yakındır.? (Bakara, 2/214)
BiR HADiS
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: ?Birbirinizle münasebeti kesmeyin! Birbirinize sırt çevirmeyin! Birbirinize kin ve düşmanlık beslemeyin! Birbirinizi kıskanmayın! Ey Allah?ın kulları kardeş olun! Bir Müslüman?ın diğer kardeşine darılarak üç günden çok dargın durması helâl değildir.?
SÖZÜN ÖZÜ
1) Bayram elimizde olanı olmayanla paylaşabilmektir.
2) Bu günler sevinç ve kardeşlik günleridir.
3) Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların kardeşçe kucaklaştığı günlerdir.
ALİ DEMİREL - BUGÜN GAZETESİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.