Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: Türkiye'de iktidar, milletin emanetini taşıyor
ORDU
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ordu AK Parti İl Başkanlığı tarafından Ordu Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin anlatıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, hemşehrileriyle bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyduğunu, Orduluların 16 Nisan'da "Evet" diyerek, Türkiye'nin önündeki virajı geçmesini sağlayacağını söyledi.
Halk oylamasına az bir zamanın kaldığını dile getiren Kurtulmuş, bu zamanın en iyi şekilde değerlendirilerek, herkesin bu süreçte üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.
Halk oylaması öncesinde bazı kafa karşılıkları oluşturulmaya çalışıldığını ancak bunların da tutmadığının görüldüğünü anlatan Kurtulmuş, anayasa değişikliğinin herkese daha iyi anlatılması ve Ordu halkının bütünüyle bu değişikliğe "Evet" demesinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Kurtulmuş, böyle bir anayasa değişikliğine neden ihtiyaç duyulduğu, Türkiye'de mevcut sistemin nerede tıkandığı ve bir sistem değişikliğine neden ihtiyaç olduğu konularında da sunum yaptı.
Mevcut sistemin en temel özelliklerinden birisinin "çatışma üzerine oturmuş ve vesayetçi" olduğu konusunu aktaran Kurtulmuş, Türkiye'nin uzun yıllardır siyasi aktörler ve kurumlar arasındaki çatışmalar ve bu çatışmaların gereği olarak toplumsal çatışmalar içinde zaman kaybettiğini dile getirdi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, yeni sistemle bu çatışmaların ortadan kaldırılacağını ve tek başlı bir yönetim biçimiyle yürütmeyi sağlayacağını vurguladı.
"TSK'nın vazifesi, birilerinin istediği gibi siyasete girmek değildir"
Her cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde yaşananlara ilişkin medya taraması yapılmasını tavsiye eden Kurtulmuş, her cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde medyada acayip acayip şeylerin gündeme geldiğini ifade etti.
Nice kaos ve kriz haberlerinin gündeme geldiğini, hatta Mecliste 363 ile AK Parti cumhurbaşkanı seçmeye kalktığı zaman "kaosa kalkan eller" manşetlerini atanların olduğunu aktaran Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"28 Şubat'ta 'Yapamıyorsanız bırakın gidin', 'Askerin sabrı taşıyor' manşetleri atılmıştı. Şimdi de benzer manşetleri atıyorlar mı? Köprünün altından çok sular aktı... 'Karargah rahatsız...' Rahatsız olan karargah falan değil, Türk Silahlı Kuvvetlerin, sivil iradenin emri altında, milletin emri altında uyumlu bir şekilde çalışmasından rahatsız olan çevreler var. Herkes kendi işini yapsın. Medya, medya olarak milleti bilgilendirsin, öğretsin, anlatsın. Türk Silahlı Kuvvetleri de kendi işini yapıyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinin vazifesi birilerinin istediği gibi siyasete girmek değildir. Siyasete müdahale etmek değildir. Türk Silahlı Kuvvetlerin vazifesi vatan savunması gerçekleştirmektir."
"Biz işimizi yapıyoruz"
Fırat Kalkanı ve El Bab operasyonlarına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Milletimiz şunu çok güzel, açık bir şekilde görüyor. Eğer Fırat Kalkanı Operasyonu başarılı oluyorsa, 15 Temmuz'dan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri kendi içindeki hainleri temizlemeye başladığı için bu operasyonu yapabiliyor ve başarılı oluyor. Şimdi birileri bundan rahatsız. Türk Silahlı Kuvvetleri iki de bir, siyasete müdahale ettirecekler ya, geçti Bor'un pazarı. Köprünün altından çok sular aktı. Artık Türkiye, eski Türkiye değil. Artık bundan sonra ne Türk Silahlı Kuvvetleri siyasete karışır ne de Türk Silahlı Kuvvetleri siyasete karışmak istediği zaman ona pabuç bırakacak bir iktidar vardır. Türkiye'de iktidar milletin emanetini taşıyor, bir can borcu olarak kabul ediyor. Biz işimizi yapıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz iktidarla uyumlu bir şekilde işini yapıyor, medya da işini yapsın. Dolayısıyla biz işimizi yapıyoruz. Başka lüzumsuz yere Türkiye'yi, eski dönemi çağrıştıracak şekilde, 'Kaosa kalkan eller' manşetlerine benzer manşetlerle meşgul etmesinler."
"Türkiye, çift başlılık nedeniyle ağır bedeller ödedi"
Yönetimde çift başlılığın oradan kaldırılması için yeni bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu, bu nedenle anayasa değişikliğine gidildiğini anlatan Kurtulmuş, 1946'da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Başbakan Recep Peker arasında başlayan ve ondan sonra gelen başbakanlar ve cumhurbaşkanları arasındaki siyasi krizleri anlattı.
Kurtulmuş, bu siyasi krizlerden doğan sonuçları da aktararak, Türkiye'nin bu krizlerden dolayı kaybettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan ekonomik krizlerin hala unutulmadığını dile getiren Kurtulmuş, "Türkiye, bu çatışmacı sistemin, güçler arasındaki bölünmenin sonucu olarak çok ağır bedeller ödedi ve bu ağır bedeller hala uzun bir şekilde Türkiye'de etkisini sürdürüyor." diye konuştu.
Ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların önlenmesi için anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Türkiye'nin bir beka sorunu yaşadığı dönemde, çok istikrarlı bir siyasal yönetime ihtiyaç var. Bunun için bu anayasa değişikliğine ihtiyacı vardı. Bunun da vakti tam şimdidir." dedi.
Kurtulmuş, ekonomik krizlerin de önlenmesi için 16 Nisan'da "Evet" denilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Anayasa değişikliği için dört temel neden"
Kurtulmuş, anayasa değişikliğine neden "Evet" denilmesi gerektiği konusunda dört temel konu söylediğine dikkati çekerek, "Çatışmacı, vesayetçi bir sistemden kurtulmak için, çift başlı bir yönetimden kurtulmak için, siyasi istikrarsızlıkları önlemek için, ekonomik krizleri ve istikrarsızlıkları önlemek için Türkiye'de evet, yeni bir sistemi istiyoruz. Bu dört ana gerekçe, niçin anayasa değişiklik paketi hazırladığımızın dört temel gerekçesidir." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, eliyle "Rabia" işareti de yaparak, anayasa değişikliği konusundaki dört temel nedeni aktardı, sistemin neler getirdiği konusunda da katılımcılara bilgiler verdi.
Kurtulmuş, TRT Ordu Haber Bürosunu ziyaret etti
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, TRT Ordu Haber Bürosunu da ziyaret etti.
Ordu Ticaret ve Sanayi Odası hizmet binasında oluşturulan TRT Ordu Haber Bürosunu Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu ile gezen Kurtulmuş, TRT'nin Ordu'daki yetkilileri ve muhabirlerinden bilgi aldı.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, TRT'nin Ordu'nun tanıtımına ve buradaki haberciliğe de önemli katkı sağlayacağını dile getirerek çalışanlara başarılar diledi.
Muhabir: Ali Kemal Akan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.