‘Avrupa için Genç Liderler’ Programından Türk Akademisyene Davet
Almanya’nın en önemli iki kuruluşlarından olan Bertelsmann Vakfı ve HeinzNixdorf Vakfı ortaklığında düzenlenen ‘YoungLeadersfor Europe’ (Avrupa için Genç Liderler) adlı programa Türkiye’den akademisyen olarak Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sezer Özcan davet edildi.
Program Almanya’nın sanayi ve teknoloji alanlarında ün yapmış Paderborn ve Krefeld şehirlerinde düzenlendi. Programa Avrupa ve Avrupa’ya komşu olan her ülkeden birer temsilcinin katılımıyla Avrupa’nın güncel olarak yaşamış olduğu sosyal, ekonomik, kültürel ve politik sorunlar masaya yatırılarak ve bu sorunlara yönelik katılımcılar tarafından çözüm önerileri getirilerek gerçekleşti. Üst düzey yetkililerin konuşmacı olarak davet edildiği programda konuşmacılar arasında;Çek Cumhuriyeti Dış İşleri Bakan yardımcısı Dr. PetrDrulak, Eski Yunanistan Eğitim Bakanı AnnaDiamantopoulou, Bertelsmann Vakfı CEO’su Aart De Geus, Londra King’sCollege Avrupa Enerji ve Kaynak Güvenliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Frank Umbach ve TEPAV Avrupa Birliği Enstitüsü Başkanı Nilgün Arısan Eralp da yer aldı.
Program süresince katılımcılar genel olarak Avrupa ve Avrupa dışında yatırım yapmanın riskleri; Avrupa’da bölgesel işbirliklerinin önemi; Avrupa’da yaşanan mülteci kriziyle mücadele yolları; ‘Brexit’ referandum oylaması sonuçlarının AB ve Birleşik Krallık’a olan yansımaları; AB’nin enerji güvenliği politikaları; Rusya ve Türkiye’nin küresel oyundaki yerleri adlıkonu başlıklarını tartışma ve analiz etme fırsatlarını buldular.
Yrd. Doç. Dr. Sezer Özcan da program süresince Türk-Rus ilişkilerinin güncel durumunu ve Türkiye’nin Suriyeli mültecilere yönelik yapmış olduğu politikaları/projeleri bir seminer şeklinde katılımcılara anlatma fırsatını buldu. Dr. Özcan program sonrası Avrupa’nın yaşadığı sorunları şu şekilde değerlendirdi: “Avrupa Birliği esasında İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşturulmaya çalışılan bir ‘Birlik’ (Unity) projesiydi. Ancak, şu an geldiğimiz noktada bu projenin pek başarılı olduğunu söyleyemeyiz. AB’de son yaşanan güncel krizlerin ışığında Avrupalı kurumlar (Komisyon, Konsey, Parlamento) arasında ciddi bir güven sorununun olduğunu görüyoruz.Bu da kurumların etkisiz politikalar uygulamalarına yol açıyor. Halen daha AB’nin ortak bir güvenlik/strateji politikası ya da ortak bir dış politika geliştirdiğine şahit olamıyoruz. Bu noktada, uluslararası ilişkilerde Avrupa için tek bir sesten (onesinglevoice) bahsetmek de pek mümkün değil. Bu gerçeklikte gösteriyor ki AB tarafından üye devletler arasında henüz bir birliktelik (solidarity) kurulamadı ve bu yüzden üye devletler kendi ulusal menfaatlerine göre politika izleme yolunu seçti. Bunun en güzel örneğini 2015 yılının Temmuz ayıyla başlayan AB’deki mülteci krizinde görebiliyoruz. Mültecileri kabul noktasında ve mevcut mültecilerin geleceği konusunda henüz AB içerisinde alınan ortak bir politika yok. Bu da gösteriyor ki mülteci krizi Avrupalı devletler için kısa ve orta vadede önemli bir sorun olarak masada duracağa benziyor. Diğer taraftan, Avrupa’da yaşanan diğer sorunlar kısaca şu şekilde sıralanabilir; Yaşlı nüfusun (Aging) artması, Yabancı düşmanlığının (Xenophobia) artması, İslam düşmanlığının (Islamophobia) artması, Irkçılığın artması, radikal dini gruplara katılımın artmasıvs. AB’nin bahsettiğimiz bu sorunlarla mücadele edebilmesi için öncelikli olarak kendi iç birliğini oluşturması gerekiyor. Kendi birlikteliğini sağlamlaştıramayan bir AB’nin uluslararası sistemde küresel bir aktör olma amacı da pek mümkün gözükmüyor” şeklinde tespitlerini açıkladı.
adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.