Ateş Çemberindeki Musul
Washington'da ekim ayı başında terör milisi IŞİD'in işgal ettiği Musul'a yapılacak harekatın hazırlıklarının görüşüldüğü bir toplantı yapılmıştı. Toplantıda Musul'un Sünni kesimi ile birlikte IŞİD'in elinde tutsak olan kentteki Hristiyanlar da toplantıda temsil edildi. Musul'da mahsur kalan sivillerin sayısı bir milyonu buluyor. IŞİD'li keskin nişancılar ve mayınlı tuzaklar halkın kentten kaçmasına imkân tanımıyor. IŞİD'in Musul'un geri alınması için yapılacak harekatta sivilleri canlı kalkan olarak kullanacağı tahmin ediliyor.
Hristiyanların temsilcileri, Washington buluşmasında Irak ordusunun açacağı ateşten nasıl korunabileceklerini sorduklarında kendilerine evlerinin cephesine beyaz Kızılhaç amblemi boyamaları tavsiye edildi. Hristiyanların sözcüsü bu önlemin işe yaramayacağını, Kızılhaç resminin uzaktan görülmeyeceğini ve bombardıman sırasında Musul'da kalanlar arasında fark gözetilmeyeceğini söylüyor. Bir Hıristiyan din adamı ise Haç resminin Hristiyanları gözüne kestiren IŞİD teröristlerinin işini de kolaylaştıracağını belirtti.
Şiilerin "seferberlik birlikleri"
Bu sözlerden Musul'daki dini gruplar arasında çatışma ihtimalinin arttığı ve taarruz sırasında dini grupların birbiri ile çatışabileceği anlaşılıyor. Sünniler ile Hristiyanlar arasındaki gerginlik Şiilerin "halk seferberlik birlikleri" tarafından da kışkırtılıyor. Seferberlik birlikleri, IŞİD'in 2014 yılının haziran ayında neredeyse hiç mukavemetle karşılaşmadan Musul'u ele geçirmesinden sonra kurulmuştu.
Irak ordusunun Musul'dan çekilmek zorunda kalması bütün ülkede şok etkisi yapmış, Şiilerin dini lideri Ayetullah Ali Sistani gençleri güvenlik kuvvetlerine katılmaya çağırmıştı. Binlerce genç bu çağrıya uymuş, ama güvenlik kuvvetlerine katılmak yerine kendi seferberlik birliklerini kurmuşlardı.
Şii liderlerden Mukteda El Sadr'a bağlı gruplar milliyetçi kanadı oluştururken eski Irak Savunma Bakanı Hadi El Amiri'nin liderliğindeki Bedir hareketi İran tarafından yönlendiriliyor. Tahran'ın nüfuzu altındaki Bedir milisi Irak silahlı kuvvetlerinin önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Milis devleti Irak
Çeşitli Şii gruplarındaki silahlı militan sayısı 100 bini aşıyor. Berlin'deki Bilim ve Siyaset Vakfı'nın Irak uzmanı Guido Steinberg, "Irak giderek, farklı halk gruplarının rekabet halinde olduğu, ordu ve polisin ise figüran durumuna düştüğü bir milis devletine dönüşüyor” diyor.
Milis kuvvetlerinin Tikrit ve Ramadi gibi kentlerin asilerin elinden alınmasında önemli payı oldu. Ama bunun için ağır bedel ödendi. Şiiler terör ile mücadele bahanesiyle tarafsız Sünnileri yerleşim yerlerinden sürüp oralara kendileri yerleştiler.
Güç ve nüfuz mücadelesi
Musul'u geri alma harekatına bu gruplar da katılacak. Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group) adlı düşünce kuruluşunun uzmanlarından Robert Blecher de "IŞİD ile mücadele koalisyonunda birbirinden farklı birçok grubun yer aldığını" dikkat çekti. Blecher, Amerikalılara yakın olanlarla İran'a bağlılık duyan gruplar arasında rekabet yaşandığını da sözlerine ekledi.
Bu grupların temsilcileri kimin kentlerin geri alınmasında nasıl ve nerede mücadele edeceği konusunda anlaşamıyor. Kim hangi kent ya da bölgeyi IŞİD'den geri alırsa ileride bulunduğu yerde söz sahibi olmak isteyecek. Robert Blecher, "harekatı izleyecek gelişmeler üzerinde bu durumun önemli etkisi olacağını" belirtti.
Kürtler ve Türkler
Musul'un geri alınmasından kârlı çıkmayı umanlar sadece Şiiler değil. IŞİD ile mücadele koalisyonuna Kürtler de katılıyorlar. Peşmergenin amacı Kürt özerk bölgesinin istikrarını arttırıp yaşadıkları toprakları Irak devletinden bağımsız kılmak.
Kürtlerin planlarından endişe duyan Türkiye de ‘teröristlerle' mücadele gerekçesiyle bölgeye binlerce asker gönderdi. Türkiye'nin amacı hem IŞİD hem de PKK ile mücadele etmek.
Aynı zamanda Türk ordusu ile Şii milis kuvvetleri arasında çatışma çıkmasından da endişe ediliyor. Şiiler, Musul'da daha fazla nüfuz sahibi olmak istedikleri için Türkiye, Kürtler gibi radikal Şiilerin de sınır yakınlarına yerleşmesini elden geldiğince önlemeye çalışıyor.
Önümüzdeki ay ve haftalarda IŞİD ile mücadele koalisyonunun Musul'un kurtarılması amacıyla birlikte hareket etmesi beklenebilir. Ama Musul IŞİD'den alındıktan sonra koalisyona katılanlar arasındaki anlaşmazlıklar su yüzüne çıkacağı için Irak'ı zor günlerin beklediği söylenebilir.
NACİ DERİN
Ulu Kanal
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.