Asgari Ücret Tespit Komisyonu İşveren Heyeti Adına Yapılan Konuşma
2018 yılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarının ülkemize, işveren ve işçilerimize hayırlı olmasını diliyorum.
Dünya hızla gelişiyor, hızla değişiyor. Bu değişim ve gelişime ayak uyduramayanlar ise yarışın dışında kalıyor. Komisyonumuzun bugün başlayan çalışmaları bu acımasız rekabet yarışındaki yerimizi ve hızımızı belirleyecek.
İşverenler olarak temel hedefimiz, Dünyada ve bölgemizde yaşanan çalkantılara rağmen, küresel ekonomideki olumsuz gelişmelerin Ülkemize etkilerinin önüne geçecek zemini hazırlamaktır. Hükümetimizin istihdama verdiği tarihi ve kararlı destek bu hedefimize güçlü bir temel oluşturmuştur. Bizleri, geleceğe atacağımız adımlarda cesaretlendirmiştir. Mevcut istihdamın korunmasının ve yeni istihdam imkanları yaratılmasının can suyu olmuştur.
Asgari ücret, ücret seviyelerinin ilk basamağıdır. Bu basamağın yükseltilmesi istihdama erişimi zorlaştırır. İlk basamak, çalışanların bir sonraki basamağa ulaşması için ihtiyaçları olan yeteneği ve deneyimi sağlamakta ve böylece daha iyi bir hayat için diğer basamakların yolunu açmaktadır.
Ayrıca belirtmek isterim ki; asgari ücretin ülkenin ekonomik durumu ve bu durumun işletmeler üzerindeki etkisi gözetilmeksizin, sadece geçim şartları temelinde tartışılmasını doğru bulmuyoruz.
Sayın Bakanım,
Komisyonun Sayın Üyeleri,
Rekabet gücümüz, yatırımların belirleyicisidir. Üretim ve ihracatın kapısı ancak yatırımla açılır. İstihdam da ancak bu şekilde artar. Her yıl işgücüne yeni katılan gençlerimize ve işsizlerimize iş bulmanın başka bir yolu yoktur.
Yatırım-üretim-ihracat-istihdam zincirindeki halkalardan her birini eşit derecede önemli görüyoruz. Biri kırılırsa zincir kopar.
Çalışmalarımızı bu dengeleri dikkate alarak sürdürmeliyiz.
Asgari ücrete yapılacak artışı belirlerken, işçilerimiz kadar işsizlerimizi de düşünmek ortak sorumluluğumuzdur.
Asgari ücretin belirlenmesinde yukarıda belirttiğimiz dengeleri gözetmeyen bir yaklaşımdan en fazla işsizlerimiz, gençlerimiz, kadınlarımız ve düşük vasıflı işgücümüz olumsuz etkilenecektir. Bu kesimin işgücü piyasası dışında kalması, kamunun sosyal yardım maliyetlerini de artıracaktır.
Hepiniz biliyorsunuz, asgari ücret 1 Ocak 2016 tarihinde yüzde 30 arttı. Son iki yıllık birikimli asgari ücret zammı yüzde 48 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, enflasyon artışı yüzde 18 oldu.
Özetle; son iki yıllık dönemde asgari ücretteki artış, enflasyon oranının neredeyse 3 katına ulaştı.
Kayıtlı işyerleri bu etkiyi çok daha derinden yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. İşletmeler içinde kıdeme bağlı ücret dengeleri bozuldu ve henüz istenen düzelme sağlanamadı.
İşgücü maliyetlerindeki belirttiğim artışa rağmen işgücü verimliliğinde aynı seviyede ilerleyemedik. Ücretlerle verimlilik arasındaki denge ne yazık ki olumsuz yönde değişti.
Çalışanlarımızın refahında kalıcı bir iyileşme sağlamak için ücretlerle verimlilik arasındaki dengenin sürdürülebilir bir seviyeye getirilmesi şarttır.
Asgari ücrete Hükümetimizin iki yıldır verdiği desteğin önümüzdeki yıl uygulanmayacağı yönündeki açıklamaları endişeyle izliyoruz.
Desteğin kesilmesi, hem Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı istihdam seferberliğinin başarısının, hem de ülkemizin rekabet gücünün gerilemesine neden olacaktır.
Devlet desteğinin sona ermesi halinde, biz Komisyon olarak herhangi bir karar almasak bile mevcut asgari ücretin maliyeti işverenlerimiz için yaklaşık yüzde altı oranında artmış olacaktır.
Sayın Bakanım,
Komisyonun Sayın Üyeleri,
Bu düşünce ve kanaatlerle;
- 2018 yılı için asgari ücret desteğinin sürdürülmesini ve toplu iş sözleşmeli işyerlerinde uygulanan desteğin kapsamının genişletilmesini,
- % 2 İşsizlik sigortası işveren payının 2018 yılında alınmaması
- 2018 yılı asgari ücretinin altışar aylık dönemler itibariyle belirlenmesini,
- Artış oranının belirlenmesinde enflasyon verileri dışında, verimlilik artışı, işsizlik oranları, küresel ekonomik ve siyasi gelişmeler, ekonomik riskler ve rekabet gücü gibi belirleyici diğer değişkenlerin de dikkate alınmasını
bekliyor ve talep ediyoruz.
Sonuç olarak;
Hükümet, işveren ve işçi ilişkilerindeki uyum, çalışma barışının ve ekonomik gelişmelerin belirleyicilerinden biridir. Bizim için bu uyum, siyaset üstüdür. Sayın Bakanımızın vurguladığı gibi asgari ücret siyasi polemik malzemesi yapılmamalıdır.
Ülkemizin, rekabet gücünü zedeleyebilecek etkenler yerine, hep birlikte geleceğe odaklanmamız gerektiği inancıyla Komisyonumuzun vereceği kararların daha güçlü bir Türkiye hedefimize ulaşmamıza vesile olmasını diliyoruz.
Saygılarımı sunuyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.