AOSB’de “Mali Kontrol ve Mali Tablolar Analizi” eğitimi  

AOSB’de “Mali Kontrol ve Mali Tablolar Analizi” eğitimi  
Adana Organize Sanayi Bölgesi'nde (AOSB) faaliyet gösteren sanayici ve çalışanların kariyer planlamalarına katkı sunmak amacıyla kurulan AOSB Akademide “Mali Kontrol ve Mali Tablolar Analizi” konulu eğitim düzenlendi.  

ADANA (İHA)

AOSB Başkanlığı Ceyhan Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen ve firmaların muhasebe ve insan kaynakları departmanından çok sayıda temsilcinin katıldığı programa eğitmen olarak katılan Nedim Narlı, “Mali tablolar, kuruluş bilançosu, tek düzen hesap planı, gelir tablosu, satılan malın maliyet tablosu, mali analiz teknikleri, işletme sermayesi, fon akımı, nakit akımı”  konularında bilgiler sundu.

Bilançoyu, “Belirli bir tarih itibariyle işletmedeki fonların kaynakların ve kullanım yerlerini parasal değer olarak gösteren mali tablo; bir işletmenin mali yapısının herhangi bir zaman kesitindeki durumunu gösteren statik fotoğraf” olarak tanımlayan Narlı, yatırımların “sabit ve işletme sermayesi” diye ikiye ayrıldığını belirtti.

 Narlı, “Bilanço, aslında bir bakkal hesabıdır. Bakkal amcada, dükkanını kurarken farkında olmadan kuruluş bilançosunu yapıyor. Bilançoda kaynaklar ile varlıklar dengeli olacaktır. Bütün şirket kuruluşlarında önce sabit sermaye yatırımı; arkasından işletme sermayesi yatırımı hesaplanır ve toplam para çıkar; sonra bu toplam parayı nasıl bulacağız kısmına geçilir. Sabit yatırım tutarını hesaplamak mühendisler için çok kolaydır. İşletme sermayesi ise eşya değil; sadece paradır”dedi.

 

  “Çark bir kez başladığında dönmüyor”

“Çevrim süresi” kavramı için “Hammaddecilere nakit ödeme tarihinden mal bedelini müşteriden nakden tahsiline kadar geçen ortalama süre” açıklamasını yapan Nedim Narlı, şöyle devam etti:

“İşletme sermayesi; çevrim süresi boyunca fabrikanın tüm işletme maliyetlerini ve elde tutması gereken değerleri ifade eder. Yeni kurduğum fabrikaya 3 ay para girmeyeceğini bildiğim için bütün hammadde, personel giderleri, elektrik, gaz ve öngörülmeyen bazı harcamaları da hesaplayıp işletme sermayesine koymam gerekiyor. Türkiye’deki bir numaralı problem buradan başlıyor. Çünkü patronlar ‘çark bir başlasın, nasıl olsa döner’ diye, düşünüyor. Çark bir kere başladığı zaman dönmüyor. Eğer para hammaddeciye peşin ve 15 gün içinde teslim şartıyla verilmişse bu ancak bir ayda geliyor. Bütün olasılıkları dikkate alarak çevrim süresini uzun tutacağız ve doğru hesap yapacağız.  O hesabı eksik yaptığı için daha kuruluşundan bir iki yıl içinde batan binlerce firma var. Türkiye’de her yıl 15, 20 bin firma kuruluyor; en az bunların yarısı batıyor.  Çünkü işletme sermayesi diye bir kavram ülkede oturmamıştır. ‘Nasıl olsa çark döner’ diye düşünmeyin. İş hayatında bir şeyi umut ediyorsanız ve güvenmek zorunda kalıyorsanız bilin ki o iş batar. İş hayatında bir adama, bir şirkete güvenmek zorundaysanız, bilin ki o iş ters gider. Yani eşeğini sağlam kazığa bağlayacaksınız.”

  Yatırım döneminde anapara taksiti ödenmeyeceğini ifade eden Narlı, bir şirketin kuruluşunda şu hususlara dikkat edilmesini isteyerek, “İşletme sermayesini doğru hesaplayın. Uzun vadeli yatırımı daima uzun vadeli kaynak ile finanse edin. İfade ettiğim bu hususlar Türkiye'de en çok yapılan hatalara işaret ediyor. Eksik işletme sermayesi hesabı ve uzun vadeli sabit yatırımı kısa vadeli krediyle yapmaya kalkmak ülkede en çok yapılan iki numaralı hatadır” diye konuştu.

  Nedim Narlı, uygulamalı eğitimde katılımcıların sorularını cevapladı. Programın sonunda firma temsilcilerine katılım belgesi takdim edildi.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.