Antibakteriyellerin Normal Sabunlardan Farkı Yok.

Antibakteriyellerin Normal Sabunlardan Farkı Yok.
Elinizi Yıkayarak Akciğer Solunum Rahatsızlıklarını Azaltabilirsiniz.

Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu üreticilerin güvenli ve normal sabun ürünlerden daha etkili temizlik malzemeleri sunamamaları sebebiyle, antibakteriyel sabunları ABD piyasasında tamamen yasakladı. Araştırmalara göre bu maddeler ek bir temizlik etkisi sunmamakla birlikte insan ve çevre sağlığına da büyük riskler teşkil ediyor.

 

Konuyla ilgili olarak Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işıl Var antimikrobiyal sabunların normal sabunlardan farklı olarak bakterilerden korunmak ve yoğunluklarını azaltmak için kullanılan çeşitli kimyasallar içerdiğini söyledi.

Doç. Dr. Var, salgınlara neden olan hastalık etmeninin mikroorganizmalardan korunmak için en önemli adımın normal kalıp ya da sıvı sabunlarla ve temiz su ile ellerini özenli bir şekilde (en az 3 kez ya da en az 20 sn gibi sürede) yıkanmasının yeterli olacağını ifade etti.

 

Ellerinizi Yıkayarak Hastalık Riskini Azaltabilirsiniz.

El temizliğinin patojenlerin taşınması ile meydana getirdiği enfeksiyonlardan korunmak için en basit ve en etkili yol olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Var, sistematik araştırmalarında gösterdiği gibi normal kalıp sabunlarla yapılan el yıkamanın ishale neden olan rahatsızlıkları %23-40 ve akciğer solunum rahatsızlıklarını %16-21 oranında azaltabildiğinin ispatlandığını söyledi. Bu oranlarda da görüldüğü gibi normal kalıp sabunların bile el hijyenine büyük katkısının bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Işıl Var açıklamasına şöyle devam etti;

“Genel olarak antimikrobiyal sabunlara bakıldığında normal sabunlardan farklı olarak bu sabunlar bakterilerden korunmak ve yoğunluklarını azaltmak için kullanılan çeşitli kimyasallar içeriyor. Bu kimyasalların başında triklosan (sıvı antimikrobiyel sabunlarda) ve triklocarbon (kalıp antimikrobiyel sabunlarda) kimyasalları gelmektedir. Triklosan phenoxyphenol olan bir antimikrobiyal maddedir. Bakteriler ve bunun yanı sıra bazı virüs ve funguslara da etkisi olduğu biliniyor. Fakat en fazla etkinin bakteriler üzerine olduğu bildirilmektedir. Triclosan 1960'lardan beri bir çok hijyenik (giysi, mutfak gereçleri, mobilya vb.) ve kişisel hiyen ürününde kullanılıyor.”

 

“Antimikrobiyel Etkinliklerinin Normal Sabunlardan Farkı Yok.”

FDA’nın (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) 2005 yılında Reçetesiz İlaç Danışma Kurulu tarafından başlatılan ve 2013 yılından itibaren de yasallaştırma çalışmaları ile devam eden süreçte bu iki kimyasalın dahil olduğu 19 kimyasalın antimikrobiyel etkinliklerinin incelendiğini söyleyen Doç. Dr. Işıl Var, özellikle sabunlarda kullanılan triklosan ve triklocarbon'nun % 0.1-045 oranlarının herhangi bir etkisinin olmadığının görüldüğünü ve yapılan incelemeler sonucunda 2016 yılında yayınlanan rapor ile bu kimyasalların antimikrobiyel etkinliklerinin normal sabunlardan farklı olmadığının belirtildiğini ifade etti.

 

Tüketici Yanıltılıyor.

Aynı raporda “Antimikrobiyel” teriminin bu sabunlarda kullanılmasının tüketiciyi yanıltacağının da altının çizildiğini belirten Doç. Dr. Var şunları kaydetti;

“Bu sonucu destekleyen bir çalışma 2016 yılında Kore Üniversitesi’nde gerçekleşmiştir. Kore’de yapılan çalışmada antimikrobiyel sabun ve normal sabunun bazı mikroorganizmalara karşı farklı sıcaklıklarda antimikrobiyel etkinliği incelenmiş ve her iki sabunun da başlangıçtaki mikroorganizma yüküne göre aynı oranda mikroorganizmayı azalttığı gözlenmiştir.“

 

“Triklosan'nın Aynı Zamanda Pestisit Kalıntısı Olarak Çevreye Zarar Veriyor.”

Bunun yanı sıra triklosan kimyasalının hayvanlarda yapılan deneylerde hormonların çalışma şekillerini değiştirmesinin insanlarda da benzer etkilerin olabileceği riskinin şüphesini doğurduğunu belirten Doç. Dr. Var, bu şüphelerin daha çok araştırma ile kesinleşeceğinin FDA yetkilileri tarafından belirtildiğini söyledi.

Triklosanın bakterilere direnç kazandırdığını ve hastalıklar için kullanılan antibiyotiklerin etkinliklerini azalttığının da bazı çalışmalarda gözlendiğini hatırlatan Doç. Dr. Var, Triklosan'nın aynı zamanda pestisit kalıntısı olarak çevreye zarar verdiğini, dolaylı yoldan da insanlara zarar verebileceğinin Amerika Çevre Koruma Ajansı tarafından bildirildiğini ifade etti.

“Tüm bu bilgiler dikkate alındığında vatandaşların Norovirüs, Salmonella spp., E.coli gibi salgınlara neden olan hastalık etmeni mikroorganizmalardan korunmak için en önemli adımın normal kalıp ya da sıvı  sabunlarla ve temiz su ile ellerini özenli bir şekilde (en az 3 kez ya da en az 20sn gibi sürede) yıkamaları yeterli gelecektir.” diyen Doç. Dr. Var, ayrıca öğrencilerine hijyen dersinde de farkındalık yaratmak ve gündemi takip etmelerini sağlamak amacıyla bu konuyu araştırmaları için ödev olarak verdiğini söyledi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.