"52. Türk Pediatri Kongresi" başladı
- Türk Pediatri Kurumu Başkanı Vural:
"Gelişmekte olan bütün ülkelerde parametrelerde düzelmeler var. Türkiye'de çocuk ölümleri sayısı düştü. 10 sene önce bin yeni doğandan 32'sini kaybediyorduk. Sağlık Bakanlığı tarafından bu sayının 10,8'e düştüğü söyleniyor. Dünya Sağlık Örgütü bu sayıyı kendi yayınladığı bültenlerinde 16,5 olarak veriyor"
- "Türkiye'deki kişi başına düşen ortalama canlı doğum sayısında azalma var. Bu sayı 1960'larda 6 iken, şuanda 2,3. Bu rakam bölgeler arasında farklılık oluşturuyor. Batı bölgelerinde 1,9, doğu bölgelerinde 3,4. Bu oran Almanya'da 1,2, İtalya'da 1,4'tür. Türkiye'nin ulaştığı 2,3'lük doğurganlık sayısı, nüfusun azalmaması açısından ideal gözükse de bölgeler arası farklılığın düzeltilmesi gerekiyor"
- "Türkiye'de çok fazla sayıda aşı yapılıyor. Avrupa'nın yapmadığı bir çok aşı bile bizim aşılama programımızın içerisinde. Bu, çok olumlu bir şey. Türkiye'de 30-40 yıl öncesinde aşıya dayalı ölümler çok azaldı. Her aşı için tek tek yüzde 90 oranında aşılama programı tutturulmuş durumda"
ANTALYA (AA) - 52. Türk Pediatri Kongresi Antalya'nın Kemer ilçesinde başladı.
Türk Pediatri Kurumu (TPK) tarafından Kemer'de bir otelde "çevre ve çocuk" temasıyla düzenlenen kongrede, çocukların sağlık sorunları, tedavi yöntemleri, çevrenin çocuklar üzerindeki etkisi ve sağlık konuları tartışılacak.
TPK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Vural, kongredeki konuşmasında, Türkiye'deki sağlık sisteminin son 15 yıl içerisinde büyük bir değişimden geçtiğini belirterek, vatandaşların da bundan genel olarak memnun olduğunu söyledi. Türkiye'deki sağlık sisteminin performans sistemine dönüştürüldüğünü ifade eden Vural, artık devlet hastanelerinde çalışan doktorların bile baktığı hastalardan para almaya başladığını ifade etti.
Vural, Türkiye'deki sağlık parametreleri açısından olumlu gelişmeler olduğunu anlatarak, "Gelişmekte olan bütün ülkelerde parametrelerde düzelmeler var. Türkiye'de çocuk ölümleri sayısı düştü. 10 sene önce bin yeni doğandan 32'sini kaybediyorduk. Sağlık Bakanlığı tarafından bu sayının 10,8'e düştüğü söyleniyor. Dünya Sağlık Örgütü, bu sayıyı kendi yayınladığı bültenlerinde 16,5 olarak veriyor." dedi.
Yeni doğanların ölüm oranının Fransa'da binde 4,4 iken Yunanistan'da 6,9 olduğunu aktaran Vural, son yıllarda Türkiye'deki hastane sayısının arttığını belirtti. Vural, Türkiye'de son 10 yılda hastane sayısının yüzde 10, hastane yatak sayısının ise yüzde 25 arttığını söyledi.
Türkiye'deki her on bin kişiye 26 hastane yatağı düşerken, Avrupa'da bu rakamın 53 olduğuna işaret eden Vural, "Hastane hizmetleri açısından hala Avrupa'nın gerisindeyiz. Sağlık Bakanlığı'nın sayılarına göre 2000'de yıllık ortalama 2,2 doktor muayenesi yapılırken, bu sayı şimdi 8,2. Yani halkımız ortalama 4 defa fazla doktora gidiyor. Bu sayı OECD ülkelerinde 6,7 iken, Finlandiya'da 2,7. Türkiye'de her yüz bin kişiye 174 doktor düşüyor. Bu sayı Avrupa Birliği'nde 325." diye konuştu.
Vural, 1990'da Türkiye'deki tıp fakültesi sayısı 25 iken, bu sayının 74'e yükseldiğini anlatarak, şöyle konuştu:
"Tıp fakültesi sayısı açısından dünyada beşinci sıradayız. İngiltere'de tıp fakültesi sayısının 32, Almanya'da 36 olduğunu göz önüne alırsak, Türkiye'de ne kadar fazla tıp fakültesi olduğunu daha iyi anlarız. Türkiye'deki kişi başına düşen ortalama canlı doğum sayısında azalma var. Bu sayı 1960'larda 6 iken, şuanda 2,3. Bu rakam bölgeler arasında farklılık oluşturuyor. Batı bölgelerinde 1,9, doğu bölgelerinde 3,4. Bu oran Almanya'da 1,2, İtalya'da 1,4'tür."
Türkiye'de sezaryenle yapılan doğum sayısının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Vural, "Her iki doğumdan biri sezeryan. Bu, 15 sene önce yüzde 20 idi. Şuanda yüzde 50 durumunda. Buna annelerin bazı korkuları, bilinçsizlik, doktorların tercihleri etkili oluyor. Sezaryenle doğumlar gereksiz. Çünkü hem gereksiz bir maliyet yaratıyor hem de gereksiz tıbbi müdahale yaratıyor. Normal doğumla problem yaşamayan çocuklar, sezaryenle doğum yaptığı zaman bir takım akciğer sorunları yaşıyor. Bunu annelerin bilinçlendirilmesiyle düzeltmek gerekiyor." dedi.
Türkiye'nin aşılama konusunda çok ilerde olduğunu anlatan Vural, şöyle devam etti:
"Türkiye çok fazla sayıda aşı yapılıyor. Avrupa'nın yapmadığı bir çok aşı bile bizim aşılama programımızın içerisinde. Bu, çok olumlu bir şey. Türkiye'de 30-40 yıl öncesinde aşıya dayalı yaşanan ölümler çok azaldı. Her aşı için tek tek yüzde 90 oranında aşılama programı tutturulmuş durumda. Bu, Türkiye açısından çok büyük başarı. Tüm aşıların yapılma oranı yüzde 74. Yani dört çocuktan birinin tüm aşıları yaptırılıyor."
Kongre, 19 Mayıs Perşembe günü sona erecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.