50 yıldır kayıp cami bulundu

50 yıldır kayıp cami bulundu
Karaköy'deki Merzifonlu Camii, 1960'ta 'Rutubete dayanıksız' gerekçesiyle Kınalıada'ya taşınmak üzere söküldü. Tuğlalarıyla Kınalıada İskelesi'ne...



Karaköy'deki Merzifonlu Camii, 1960'ta 'Rutubete dayanıksız' gerekçesiyle Kınalıada'ya taşınmak üzere söküldü.

 

Tuğlalarıyla Kınalıada İskelesi'ne dolgu yapıldığı ortaya çıkan caminin minberi ise Kasımpaşa'da bir camide buldu.

Kınalıada'da tekrar inşa edilmesi iddiasıyla 1960'ta söküldükten sonra kaybolan Merzifonlu Camii'nin minberi yıllar sonra bulundu.

Fatih Sultan Mehmet'in mescit olarak yaptırdığı, ünlü İtalyan Mimar Raimondo D'Aronco tarafından da camiye çevrilen yapının tuğla malzemesinin ise Kınalıada'nın vapur iskelesinde dolgu malzemesi olarak kullanıldığı öğrenildi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği tek parti döneminde satılan, kapatılan, ahıra veya depoya çevrilen camilerle ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Kınalıada'ya yapılmak üzere Karaköy'deki yerinden sökülen ancak sonradan kaybolan Merzifonlu Camii'nin minberi yıllar sonra bulundu. Minber, Kasımpaşa'daki Karaimam Camisi'ne monte edildi. Caminin sökülen tuğla malzemesinin ise adanın iskelesinin dolgusunda kullanıldığı öğrenildi.

RUTUBETTEN ETKİLENİYORMUŞ!

1995'ten beri İstanbul'da kaybolan yapıların izini süren İstanbul Şehri Kültür Tarihi Araştırmaları Merkezi Başkanı Süleyman Faruk Göncüoğlu, binanın depreme dayanıklı olmadığı ve rutubetten etkilendiği gerekçesiyle söküldüğünü söyledi.

Göncüoğlu, "Bu gerekçeyle sökülerek tekrar inşasına karar verildi ve Kınalıada'da yapılması ön görülüyordu. Ancak sonradan anlaşıldı ki bu cami de 27 Mayıs 1960 darbesinden nasibini almış" diye konuştu.

1960 ihtilalinden sonra sökülen caminin tuğla malzemesinin Kınalıada'nın vapur iskelesi inşaatında dolgu malzemesi olarak kullanıldığını ifade eden Göncüoğlu, "Mescit 1935'te kadro dışı bırakılıp ibadete kapatılmıştı. Sonra da uzun bir süre ardiye olarak kullanılmıştı. İhtilalin akabinde de söküldü. Bugün o bölüm hâlâ boş duruyor. Caminin önündeki Ziraat Bankası binası olarak kullanılan yapı Türkiye'nin ilk resmi mason locasıydı. Bu nedenle yapı katakulliye getirildi. Nitekim yapının yolla veya harap düşmesiyle ilgisi yoktu" dedi.

"OKYANUSTA BİR DAMLA"

Göncüoğlu, camilerle ilgili olumsuz yaklaşımın sadece Merzifonlu Camii'yle sınırlı olmadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Bu, okyanusta bir damla. Kaybolan ve heba edilen daha ne yapılar var. Bu tür yapılar bir mantığın tahribiyle alakalı. Sistematik bir tahribat söz konusuydu. Çünkü Beşiktaş'a gittiğinde Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi ve Sinan Paşa Cami'nin dışında kadim bir Osmanlı medeniyetinin var olduğunu ifade edemezsin. Aynı şekildeKaraköy'deki omescidi kaldırdığında tamamen kimliksiz bir lokal bölge ortaya çıkar. Amaç da buydu zaten."

FATİH DÖNEMİNDE İNŞA EDİLDİ

Karaköy'deki Merzifonlu Camii, meydanın doğusunda Halil Ağa ve Kemankeş Sokağı arasında bulunan fevkâni bir küçük camiydi. İlk olarak Fatih SultanMehmed döneminde (1451-1481) mescit olarak inşa edildi. Daha sonraları camiye çevrilip Merzifonlu Vakfı'na bağlandı. Deprem nedeniyle hayli harap bir duruma gelen mescit Sultan 2. Abdülhamid tarafından, 20. yüzyıl başı mimarlığının saygın isimlerinden İtalyan Raimondo D'Aronco'ya yeniden inşa ettirilerek cami olarak ibadete tekrar açılmıştı.

Haber: Nesrullah SONAY/ BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.