4 Mayıs Saadet Partisi Kongresine Giderken?
17 Temmuz 2011 yılında yapılan kongre öncesi temayül yoklaması sürecinde 1 Temmuz 2011 tarihinde teşkilat mensuplarımıza hitaben yazdığımız mailde özetle demiştik ki;
?Kongrede vereceğimiz kararla aslında;
1. Sosyolojik tabanını kaybetme riski ile karşı karşıya kalmış olan hareketimizin, bundan sonraki yol haritası ile ilgili süreci belirlemiş olacağız.
2. Zaferden değil seferden sorumlu olduğumuz şekliyle ifade edilen ilahi düstura halel getirmeden, acaba biz esbaba tevessül ettik mi sorusunu soracağımız sormak zorunda olduğumuz bir süreci başlatacak veya sorumluklarımızdan kaçan bir yapıya devam diyeceğiz.
3. Bu parti sadece geçmişte Erbakan Hocamızın yaptıklarını anlatan ama gelecekte ne yapacaklarını hala tam anlatamayan bir anlayışta mı kalacak, yoksa Erbakan Hocamızın icraatları ile onur duyan ama o bayrağı daha da yukarılara taşımak isteyen bir bakış açısını inşa edecek bunun kararını vereceğiz.
4. Bu kongre bayrak devir tesliminin bir gelenek haline getirildiği bir kongre mi olacak yoksa gelecek perspektifinden yoksun sürükleyen değil sürüklenen bir yapı devam mı edecek buna karar vereceğiz.
5. Emanetçi görüntüsü verilerek, teşkilatları yine belirsiz bir sürece sokmak dava merkezli değil kişi merkezli bir bakış açısını ortaya koymaktır ki, bu da bu davanın mensuplarınca kabul edilmesi mümkün olmayan bir yaklaşım olacaktır.
6. Ülkemizde siyasetin genel başkanlar nezdinde şekillendiği gerçeğini her bir teşkilat mensubumuzun biliyor olmasına rağmen, halk tarafından da kabul görebilecek kardeşlerimizi bu noktaya taşımak dururken, biz sözümüzü söyleriz isteyen alır istemeyen almaz biz bununla mükellefiz cümlesi doğru ama sosyolojik ve psikolojik değerlendirmeler açısından eksik bir ifade olarak kalacaktır.
Temel dinamiklerimizin her birine sıkı sıkıya bağlı kalınarak bir bakış açısı ve yol haritası belirlemek bu dava için artık kaçınılmazdır ve tarih bizi bu konuda krizi fırsata çevirenler yani?BAŞARANLAR ya da ?BİTİRENLER? olarak anacaktır. ?
Yukarıda yazılanların 1 Temmuz 2011 tarihinde yazıldığını tekrar hatırlatıyor ve o günden bu güne gelinen noktada geldiğimiz yeri ve kaydığımız ekseni sizlerin taktirine bırakıyoruz.
17 Temmuz kongresi ile birlikte ?Bu böyle gitmez? diyenlerin hepsinin teşkilatlardan dışlandığına, görevlerinden alındığına, il ve ilçe başkanlarının nasıl bir kalemde silindiğine hepimiz şahit olduk.
Bütün bu tecrübeler doğrultusunda aslında ?bu böyle gitmez? diye inanan fakat bunu açıkça dile getirince tıpkı diğerleri gibi dışlanmaktan çekinen değerli delegelerimizin bu haklı çekincesini anlıyoruz ve onlardan açık bir tepki beklemiyoruz. Fakat onlara da 4 Mayıs kongresinde tarihi bir sorumluluk düşüyor. Kimseden kendisini açık taraf ilan etmesini beklemiyoruz fakat oyunu kullanmak için kabine girdiğinde bütün süreci ve partinin geleceğini düşünmesini ve oyunu yenidenşahlanış için Dr. Fatih ERBAKAN lehine kullanmasını bekliyoruz.
Önemine binaen bir konuyu tekrar etmek istiyoruz. ERBAKAN demek birlik demektir. ERBAKAN kongre sonrasında yine bu teşkilatla yolunu yürüyecektir ve asla teşkilatlarda ötekileştirme yapmayacak ve bedeli ne/kim olursa olsun kimsenin yapmasına müsaade etmeyecektir.
Ve Dr. Fatih ERBAKAN?ın dediği gibi bu kongre ?EN HAYIRLI HAREKET HİZMET HAREKETİDİR? diyenlerle ?EN HAYIRLI HAREKET MİLLİ GÖRÜŞ HAREKETİDİR? diyenlerin arasında geçecektir. Sizlerde verdiğiniz oyla ya ?En hayırlı hareket Hizmet hareketidir?diyeceksiniz ya da ?En hayırlı hareket Milli Görüş hareketidir?diyeceksiniz.
KARAR DA, VEBAL DE SİZLERİNDİR?
MİLLİ GÖRÜŞ ÜÇÜNCÜ NESİL PLATFORMU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.