4. Çukurova Zirvesi

4. Çukurova Zirvesi’nde “Türkiye’nin Global Yatırım Politikaları: Adana İçin Uzun Dönem Kalkınma PlanI” Konulu Panel Düzenlendi 

Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, son 6 ayda ham petrol varil fiyatlarının 115 dolardan 45 dolara gerilediğini belirterek, önümüzdeki süreçte petrol fiyatlarının 100 doların üzerine çıkmayacağının öngörüldüğünü dile getirdi. 

  Çukurova Genç İşadamları Derneği’nin düzenlediği “4. Çukurova Zirvesi” Hilton Adana Otel’inde yapıldı.

  Adana Ticaret Odası, Adana Ticaret Borsası ve Adana Organize Sanayi Bölgesi adına zirvenin açılış konuşmasını yapan Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, işadamlarına Adana’ya yatırım çağrısında bulundu.

  Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise önemli isimleri Adana'da buluşturduğu için Çukurova GİAD yönetimine teşekkür etti. Kentte yatırımcıların önünün açılması gerektiğini vurgulayan Sözlü, Ceyhan’daki Enerji İhtisas Bölgesi’ne işaret etti. 2006’dan bu yana herhangi bir girişimin yapılmadığı bölgede sadece petrol aktarımı sağlandığını anlatan Sözlü, “Petrokimya tesislerini inşa etmek için lisans başvuruları da oldukça yüksek sayıda oldu. Ama hala bir tanesi daha gerçekleşmedi. Ceyhan Enerji İhtisas Bölgesi'nin bir an önce faaliyete geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu. Sözlü, “Lisans verilmiyorsa sebepleri vardır” ifadesini kullandı.

  “BELİRSİZLİKLER ZAMAN KAYBETTİRDİ”

  Çukurova GİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Sakarya ise 2012 yılında ünlü ekonomist Nouriel Roubini ile ekonomi, 2013 yılında Almanya eski şansölyesi Gerhard Schröder ile enerji, Londra 1. Mayoru Ken Livingstone ve Toronto 62.-63. dönem Mayoru David Miller ile kentleşme konularında zirve yaptıklarını anımsattı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ortalama yüzde 4.5 büyümeyle 91 yılı geride bıraktığını söyleyen, potansiyel büyümenin bu dönem için yüzde 5,4 olarak vurgulandığını anımsatan Sakarya, “Potansiyel büyümemizin yaklaşık 1 puanını değerlendirememiş durumdayız. Bunu değerlendirme imkanımız olsaydı, şu anda konuştuğumuz Türk ekonomisi 820 milyar dolar yerine, 1.2 trilyon dolarlık bir ekonomi, ortalama yaşam standardımız da 13 bin dolara yakın olabilirdi” diye konuştu.

  Sakarya, koalisyon iktidarları dönemindeki ciddi boyutlardaki politik ve ekonomik belirsizliklerin, Türkiye’ye uluslararası rekabette çok ciddi zaman kayıplarına yol açtığını anlattı.

  “ADANA ÇUKUROVA’NIN DAYANAK NOKTASI”

  Adana’nın sanayi, turizm ve ticaret hacmi ile yüksek potansiyeline değinen Ömer Faruk Sakarya, “Ülkenin Adana'ya ihtiyacı vardır. İstanbul ve çevresi bu ülkenin daha fazla tek ağırlık merkezi olmamalıdır. Ülke içerisinde birkaç tane daha ağırlık merkezi oluşturulmalıdır. Oluşturulması gereken ağırlık merkezlerinden en önemlisi de konumu ve özellikleri ile Adana'nın başı çektiği Çukurova olmalıdır. İstanbul bugün nüfus yoğunluğu, yetersiz alt yapısı ve talebe uymayan coğrafi özellikleri ile artık sınırlarını zorlamakla kalmamış patlama noktasına gelmiştir. Buna karşılık İstanbul'dan daha avantajlı durumda olan Anadolu kentleri İstanbul'un 10 da 1’ini bulsalar büyük başarı sayılmaktadır. Kısacası Adana bu ülkenin geleceğinde çok önemli bir yere sahiptir. Adana bu ülkenin en önemli merkezlerinden metropollerinden olacak olan Çukurova'nın en önemli dayanak noktasıdır” şeklinde konuştu.

  Düzenledikleri zirvelerle yatırımcıların dikkatini Adana’ya çekmeye çalıştıklarını belirten Sakarya, “Çukurova Zirvesi, artık ekonomi ve iş çevreleri tarafından çok önemsenen, yakından takip edilen bir toplantı haline geldi. Çünkü bu toplantılarda verilen mesajlar ekonomideki beklentiler ve gelecekteki yatırım planlamaları açısından önemli bilgiler içeriyor” diye konuştu.

  TÜRKİYE’NİN GLOBAL YATIRIM POLİTİKALARI

  Zirvenin ilk oturumunda, Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin’in moderatörlüğünde, “Türkiye’nin Global Yatırım Politikaları: Adana İçin Uzun Dönem Kalkınma Planı” başlıklı panelde konuştu.

  Ekonomide ‘Makro Perspektif’i ele alan Ceylan, üretim ekseninin gelişmiş batı ülkelerinden gelişmekte olan Asya ülkelerine kaydığını söyledi.

  ABD’nin 2020 yılından önce dünyanın en büyük petrol üreticisi ve ihracatçısı konumuna geleceğinin öngörüldüğünü söyleyen Ceylan, Irak’ın ise önümüzdeki 20 yıllık dönemde dünyanın ikinci petrol ihraç eden ülkesi haline geleceğini anlattı.

  Son 6 ayda ham petrol varil fiyatlarının 115 dolardan 45 dolara gerilediğini ve uzun vadede 100 doların üzerine çıkmasının öngörülmediğini anlatan Ceylan, tüm bu gelişmelerin Adana için de çok önem taşıdığını dile getirdi.

  “İHRACATA DAYALI BİR YAPI OLUŞTURULMALI”

  Ortadoğu ülkeleriyle zengin Afrika ülkelerinin dünyada yeni büyüme yeri olmaya aday bölgeleri olduğuna değinen Ceylan, ülkelerin rekabetteki başarısının, izledikleri kalkınma ve yatırım politikalarıyla yakından ilgili olduğunu kaydetti.

  10 bin kişinin katılımıyla 10. Kalkınma Planı oluşturduklarını söyleyen Ceylan, bu planın 4 ekseninin, ‘Nitelikli insan, güçlü toplum, yenilikçi üretim, istikrarlı yüksek büyüme, yaşanabilir mekanlar, sürdürülebilir çevre ve kalkınma için uluslararası işbirliği’ olduğunu ifade etti.

  Yenilikçi bir üretim altyapısı oluşturarak istikrarlı yüksek büyüme oranlarına ulaşmayı hedeflediklerini belirten Ceylan, büyüme stratejilerinin ise verimlilik artışı ile sanayileşmenin hızlandırılması yoluyla ihracata dayalı bir yapı oluşturulması olduğunu kaydetti. Milli hasılanın yüzde 20’sinin toplam sabit sermaye yatırımlarından oluştuğunu belirten Ceylan, bunların da yüzde 80’inin özel sektörden geldiğini ifade etti. Kamu-özel işbirliğiyle 2023'e kadar 900 milyar dolarlık yatırım hedeflediklerini anlatan Ceylan, 2015 yılı itibariyle 477 milyar TL bütçeyle 2 bin 915 adet proje yürüteceklerini bildirdi. Ceylan, sabit sermaye yatırımlarından en yüksek payı yüzde 30,4 ile ulaştırma sektörünün aldığını kaydetti.

  “BİLGİ EKONOMİSİNE GEÇMEK GEREKİYOR”

  Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ise Türkiye’nin hedeflerinin büyük olduğunu, yapılması gerekenlerin iyi düşünülüp açıkça konuşulması gerektiğini söyledi. Kavranoğlu, “Yoksa bilim adamı kimliğimize ve sorumluluk taşıdığımız makamımıza ihanet etmiş oluruz” dedi.

  80’li yıllarda Turgut Özal döneminde ekonominin hızlandığını belirten Kavranoğlu, bu sürecin darbe sürecinde durdurulmaya çalışıldığını söyledi. 2002 yılında 35 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’nin, AK Parti iktidara geldikten sonra sessiz bir devrim yaşadığını anlatan Kavranoğlu, ihracatın bugün 160 milyar dolara geldiğini kaydetti.

  Türkiye’nin 2023 hedeflerine değinen Kavranoğlu, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat ve dünyanın en büyük 10 ekonomisini hedeflediklerini vurguladı. Hedeflere nasıl ulaşılabileceğini irdeleyen Kavranoğlu, bilim, teknoloji, ilim ve inovasyona işaret etti. Bilgi ekonomisine geçiş ve katma değerin artırılması ile bu hedeflere varılabileceğini söyleyen Kavranoğlu, sadece satış miktarının artırılarak bu gelişmenin sağlanamayacağına dikkat çekti. Kavranoğlu, şöyle konuştu:

  “AK Parti Türkiye’de iktidara gelmeden önce ülkemiz ağır yaralı ve hasta bir haldeydi. Hastayı son 12 yılda komadan çıkardık, ayağa çıkardık, koşturmaya başladık. Yoksa bunlardan sonraki adımlara geçemezdik. Bunları yapmamız gerekirdi. Artık koşmaktan uçmaya geçmeye zamanımız geldi. Daha yüksek seviyelere gitmek için roketi ateşlememiz lazım. Bu hedeflere yaklaşmak, çeşitli sahalarda sistem, paradigma değişikliği yaparak bilgi ekonomisine geçişle yapmak olacaktır. Bu bizi 2023 hedeflerine götürecektir. Daha sonra 2053 hedeflerine ulaşmak için ikinci roketi atacağız. 2053’te hedefimiz 60 bin dolar kişi başına milli gelir. Bu değişim ihtiyacını son yıllarda birçok bakanımız, iş dünyası ve bilim dünyası dile getiriyor. Neden olmuyor? Neden bir türlü sıçrama yapamıyoruz? Nasıl ki ‘karpuz, karpuz’ diyerek tadına varılamaz, tadına bakılır. Artık bilgi ekonomisine geçmek için kararlı adımlar atmamız gerekiyor. Eski Türkiye sistemine pansuman yaparak bu dönüşümü sağlayamayız. Eski dünyadan devraldığımız sistemi bütüncül ve hedeflere doğru değiştirmemiz gerekiyor.”

 Panelin ardından bakan yardımcılarına plaket verildi.

  4. Çukurova Zirvesi’nin ikinci oturumunda, ABD Eski Başkanı Bill Clinton döneminde Beyaz Saray Ekonomi Başdanışmanlığı yapan Nobel Ödüllü Ekonomist, Columbia Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Joseph E. Stiliglitz, “Global Ekonomide 2015 Beklentileri ve Türkiye’nin Önemi” konulu panelde konuşacak.

İHA