İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

28 Şubat?ta sona geliniyor?

28 Şubat?ta sona geliniyor?


12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halk oylaması ile anayasada yapılan değişikle darbelerin yargılanmasının önü açılmıştı. Bu engelin ortadan kalkması ile Kamuoyunda postmodern darbe olarak nitelendirilen 28 Şubat?a ilişkin soruşturma, Ankara Barosu?na kayıtlı Avukat Yunus Akyol?un Nisan 2011?de başsavcılığa verdiği şikâyet dilekçesiyle başladı.

1995 genel seçimlerinde birinci parti olan Refah Partisi ile ikinci olan Doğru Yol Partisi?nin kurduğu koalisyon Hükümetinin. (54.nci hükümet) ?28 Şubat 1997?de yapılan darbeyle görevden uzaklaştırıldığı? ifade edilerek, bunun Türk Ceza Kanunu?nun 312. maddesinde düzenlenen ?Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti?ni ortadan kaldırma ve görevlerini engelleme? suçunu oluşturduğu kaydedildi ve dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ve kuvvet komutanlarının da aralarında bulunduğu kişiler hakkında soruşturma açılması istemişti.

Peki, 28 Şubat?a nasıl gelindi?

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Başbakanlığı'nda kurulan RP-DYP koalisyonu sırasında yaşanan birçok olay 28 Şubat'ın nedeni olarak gösterilmiştir. İşte darbe nedeni olarak gösterilen olaylar:

- 2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan sırasıyla Mısır, Libya, Nijerya'yı ziyaret etti. Libya'da, Kaddafi'nin bir çadırda Erbakan ile yaptığı görüşmede sarf ettiği sözler muhalefet ve basın tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.

- 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen bir trafik kazasında mafya, siyasetçi, polis ilişkileri açığa çıktı. Başbakan Erbakan 'fasa fiso' dedi,

-Kayseri'nin Refah Partili Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, 10 Kasım 1996 tarihli Refah Partisi İl Divan Toplantısındaki konuşmasında, Türkiye'de henüz gerçek demokrasinin olmadığını, hâkim güçlerin herkesi kendi görüşleri doğrultusunda hareket etmeye zorladığını " Benim ,süslü püslü göründüğüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. Resmi görevim nedeniyle bugün bir törene katıldım. Belki başbakanın, bakanların, milletvekillerinin bazı mecburiyetleri vardır. Ancak, sizin hiçbir mecburiyetiniz yok. Refah Partili olarak yeryüzünde tek başıma da kalsam, bu zulüm düzeni değişmelidir. Ey Müslümanlar sakın ha içinizden bu hırsı, bu kini, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin. Bu bizim boynumuzun borcudur. "

-  Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 11 Ocak 1997'de, Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği verdi.

- Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük'te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.

- 30 Ocak 1997'de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu.

- 5 Şubat'ta Sincan'da askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan'a birkaç mektup gönderdi.

- Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya 'irtica, PKK'dan daha tehlikeli' dedi.

- 11 Şubat'ta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankara'da yapıldı.

- Baş rollerini Ali Kalkancı, Fadime Şahin ve Müslüm Gündüz?ün oynadığı tarikat-fuhuş ilişkisini ortaya koyan senaryonun kamuoyunu uzun süre meşgul etmesi tuzu biberi olunca.

Tüm bu olayların ışığında 28 Şubat'ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK?nın, laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladığı toplantıda. 28 Şubat 1997'deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi,  tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB'e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli,  Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı,  tarikatlar kapatılmalı,  irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.

28 Şubat kararlarının ardından, 4 Mart'ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söylese de 13 Mart'ta Başbakan Necmettin Erbakan, MGK kararlarını imzalamak zorunda kalmış ve daha sonra bu kararları imzalamadığını sadece ön yazıyı imzaladığını iddia etmiştir.

21 Mayıs'ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ''Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini'' söyleyerek, RP'nin kapatılması için dava açtı.

7 Haziran'da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.

Ve nihayetinde 18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtti.

28 Şubat döneminin mağdurları olarak kendini gören grubun 2002 seçimlerinde yeniden iktidara gelmesi, iktidarları döneminde gerek anayasada gerekse yargı kademelerinde yaptıkları değişiklikler neticesinde 28 Şubat postmodern darbesi diye adlandırılan sürecin yargılanmasının önünü açmış oldular.

Balyoz ve Ergenekon?dan sonra 28 Şubat soruşturmasında da sona gelindi. İki yıl süren soruşturma sürecinde 14 dalga yaşandı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi?nin kabul ettiği 1309 sayfalık iddianamede 199?u asker, toplam 438 mağdur yer aldı. Savcılık, 38?i tutuklu 103 şüpheli hakkında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti?ni (Refah-Yol) cebren devirmeye ve düşürmeye iştirak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istiyor. 28 Şubat Davası?nın ilk duruşması 2 Eylül?de başlayıp 6 Eylül?e kadar aralıksız devam edecek. Muhtemelen sonuçlanacak.

Tecellisi aşağı yukarı belli ama,  Adalet mülkün temelidir diyelim.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

05.09.2013/adanapost.com.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi