Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

2020 Ramazanı’nı uğurlarken..

2020 Ramazanı’nı uğurlarken..

Kur’ân-ı Kerim'de özellikle Ramazan ayı için kullanılan “sayılı günler”imiz çok hızlı geçmedi mi? Ramazan’ın son günlerindeyiz artık. Bir ramazan daha eda etmeyi lütfeden Allah’a hamdolsun..

Müslüman, yaşı sorulduğunda, 20 ramazan gördüm, 40 ramazan gördüm ya da 60 ramazan gördüm demesi ne güzel cevap olur. Rabbim, ramazanı, içindeki ibadetleri sevdir bize, zamanı ibadetlerle aydınlat, arındır ve tatlandır! Allah sevgisi ve ibadetleri esas alan, ömrünü ramazanlara bölen ve hesaplayan Müslümanlardan kıl bizi..

İnsan, takdir edilen ömründe; Allah’ın hem cemal sıfatlarını hem de celal sıfatlarını mütecelli ramazanlar görüyor.. Bu bağlamda Hicrî 1441 Ramazanı’nın, yani milâdî 2020 Ramazanı’nın pek çok özelliği var.

2020 Ramazanı’nın bir özelliği bahar mevsimine denk gelmiş olmasıdır. Önümüzdeki birkaç yıl daha ramazan ayı bahar mevsiminde eda edilecek. Bahar, diriliş ayıdır! Allah’ım, ramazan ayı hürmetine; başsız kalan, başına yurdu yuvası yıkılan, Haçlı uçaklarının bombardımanıyla hayalet şehre dönüşen  İslam şehirlerinde perişan bir şekilde yaşayan, dünyanın dört bir köşesinde sahipsizlikten katliama maruz bırakılan, kan revan içinde, zillet içinde, büyük acılarla kıvranan Muhammed ümmetini uyandır; birlik, beraberlik ve düzen lütfeyle.. Calal sıfatından cemal sıfatına sığınıyoruz.. İslam birliğinin ifadesi olan halifeliği artık lütfeylemeyecek misin Muhammed (a.s.)’ın ümmetine?

2020 Ramazanı’nın bir özelliği de bütün dünyada işlerin akışını değiştiren korona salgınına denk gelmesidir. Bütün dünyada insanlara ‘’Evde kal!’’ diyen korona salgını, 2020 Ramazanı’nı da etkiledi. Hayal bile edemediğimiz günlerden geçiyoruz.

Beş yıldızlı otellerin restoranlarında, lüks lokantalarda zengin mönülü iftar dâvetleri, ramazan çadırları, medyadaki ramazan cümbüşü, televizyon ekranlarındaki ramazan eğlence programları yoktu. 2020 Ramazanı’n da.. Bunlar, yerini sade ve tenha iftar sofralarına bıraktı. Aleni oruç tutmayanlar, kafeterya, lokanta ve restoranlar kapalı olduğundan keyifsizdi. Evlerde kurulan sofralar daha sade ve bağışıklığı destekleyici hazırlandı..

Cuma ve vakit namazlarının kılınmadığı camilerde teravih namazları da kılınmadı. Teravih namazı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamasıyla evlerde kılındı. Son yapılan açıklamalara göre Ramazan Bayramı’nda da salgın sebebiyle sokağa çıkma yasağı uygulanacağından evlerde kılınacak.

Biraz mahzun, biraz garip.. Derin tefekkür ibadetinin yapıldığı muhteşem bir Ramazan olarak hafızamıza nakşoldu 2020 Ramazanı. Kederle okundu Kuran sureleri, melalleri. Kederle evlerde kılındı namazlar. Dualara hıçkırıklar karıştı. Cehri ve sosyal olan ramazan, bu yıl hafi ve ferdi hale geldi..

2020 Ramazan’ında birçok Avrupa ülkesinde camilerde ezan ilk kez dışa verilerek okunmaya başladı. Koronavirüs salgınının fıtrata dönüş çağrısına icabet mi var? Özeleştiri sürecine Avrupa da girebildi mi? Sanmıyorum.

Modern kapitalist Batı uygarlığı, kadını çalışma hayatına çekerek sermaye düzeninde erkekle güç savaşına sokmuştur; erkekle rekabet halinde kadının çalışması, hem erkeği, hem kadını, hem çocuğu, hem toplumu huzursuzluğa düşürmüştür. Ailenin ölümü, toplumları yaşlandırmış ve geleceklerini tehlikeye sokmuştur.

Koronavirüs salgın hastalığının dünya çapında yaygın olduğu ve fakir sayısının hızla arttığı bu 2020 Ramazan ayında yapılan her bir iyiliğin sevabının her zamankinden daha ziyade olacağı açıktır. Sevabın katlanarak binlere çıktığı bu ramazan ayında yakın akrabaya, komşuya, borçluya zekat ve sadakada öncelik vermek önemlidir. Zekât, İslâm’ın şartıdır ve malın bereketine sebeptir. Sadaka ise belânın def’ine vesiledir.

Yardımlaşma vasıtası olan zekât İslâm’ın bireyler ve aileler arasındaki sağlam bir köprüsüdür; infakın bir türü olarak zekatın ve sadakanın toplum hayatında asayişi, barışı ve güvenliği sağlayan hikmetli bir yönü vardır. Zekat, insanlar arasında empatiyi, merhameti, sorumluluğu, fedakarlığı, sevgiyi, saygıyı, dolayısıyla ikili iletişimi yaygınlaştırır.

Koronrvirüs salgını, Allah’ın insanı fıtrata dönüşe, kısaca İslam’a davetidir. 2020 Ramazanı’nda Müslümanlar, tuttukları oruçla; varlıklarını sürdürmelerini maddi koşullara, bedene, mala, yemeye, içmeye, kendi beşeri fiillerine değil, Allah’ın dilemesine bağlı olduğunu ifade ettiler.. Mutluluğun da Allah’a bağlanma ve emrine girmeyle sağlanabildiğini ilan ettiler insanlığa. Müslüman, varlığını Allah’ın ilmi, iradesi ve kudreti altında bir mucize olarak görmektedir.

Tevhidi düşüncede, imtihana çekilen insana beden ve mal emanettir. Bu yüzden güç, Allah için ve O’nun buyurduğu şekilde kullanılacak, takva ve adaletle İlahi İrade, bireysel ve toplumsal irade haline getirilecektir. Ramazan, Muhammed ümmetinin tekbiridir; insani varoluşu, takva ve adaletle tesbih ve tazim haline getirmektir, ahlak ve medeniyetle Allah’ın dinin şanını yüceltmektir.

Gücü esas alan, gücü yeten yetene bir hayat, güç gösterileri huzur vermez. Gücü elde etmek ve korumak için devamlı kavga vermek gerekir. Yardımlaşma ve dayanışma, sosyal hayat için çok önemli değerlerdir; işsizliğin yaygınlaştığı ve işsizlerin sayısının hızla arttığı bugünlerde bu önem daha iyi anlaşılmaktadır!

Tanrı tanımaz, pozitivist, materyalist, pragmatist, egoist, konformist ve hedonist sermaye düzeninde aileye yer yoktur! Huzur ve mutluluk, sevgi, saygı, paylaşma ve yardımlaşmadadır. Bu kadîm hakikati anlayan kadınların sayısı Batı’da her geçen gün artıyor aslında.

“Sayılı günler” çabuk geçti. Koronalı günler de Ramazan gibi bitecek elbette. Hayatımızda unutulmayacak izler bırakan 2020 Ramazanı ve Bayramı hepimize mübarek olsun!

haber7.com / yazının devamı..

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Yürekli Arşivi