2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık  Günü

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık  Günü
 Otizm;  belirtileri genellikle yaşamın ilk üç yılından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı...

 

Otizm;  belirtileri genellikle yaşamın ilk üç yılından önce başlayan ve ömür boyu süren, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Otizmin beynin ve merkezi sinir sisteminin yapısındaki organik farklılık ya da bozukluktan kaynaklandığı düşünülmektedir. Otizmli bireylerin gördüklerini tam olarak anlatmaktan, duyduklarını ve diğer tüm hislerini kullanmaktan alıkoyan bir engeldir. Beyinin normal gelişmesi sırasında mantığı, sosyal ilişkiyi ve iletişim yeteneğini etkiler.

 

Otizmli Birey: Başkalarıyla göz teması kurmakta zorlanır, arkadaşlık ilişkileri geliştirmekte güçlük çeker, çoğu şeyi başkalarıyla birlikte değil de yalnız başına yapmak ister, çevresindeki kişilerin yaptıklarıyla ilgilenmez, kendisiyle ilgilendiğinde ise buna kayıtsız kalabilir, Sevgi ve güvende olma gereksinimi yönüyle diğer bireylere fiziksel yakınlaşma davranışları göstermemektedirler. Otizmli çocukların zamanlarının çoğunu tek başına oynayarak geçirdikleri ve anne- babaları ile iletişim kurmadıkları gözlenmiştir. Çevreyle ilgili en ufak değişikliklerin karsısında çok duyarlı olabildikleri halde insan yüzü ile karşılıklı iletişim bu çocuklar için çok az önem taşımaktadır.  Otizmli çocuklarda oyun becerisi, sembolik düşüncenin kazanıldığı duyu motor döneme paralel olarak gelişmemektedir. İletişim ve hayal gücünden yoksun olmaları nedeniyle diğer çocukların oyunlarına katılmazlar.

 

Dil ve konuşma gelişiminde akranlarının gerisinde olabilir. Bu çocuklarda, konuşma gelişse de dilin fonksiyonel olarak kullanımı azdır ya da hiç yoktur. Sesleri ve hareketleri taklit etme yetenekleri zayıftır. Normal bebeklerde görülen seslerin (ba-ba, ba) otizmli bebeklerde görülmediği belirlenmiştir. Ayrıca diğer kişilerin kendileriyle konuşmasına ya da seslenmesine karşı tepkisiz kaldıkları gözlenmektedir.  Otizmli çocukların ip atlama, dans, yüzme gibi büyük kas motor becerilerin kullanılmasını gerektiren bazı hareketleri taklit etme yetilerinin çok az ya da hiç olmamasına bağlı olarak daha geç öğrendikleri görülmektedir. Küçük kas motor becerilerinin de oldukça zayıf olduğu gözlenmektedir.

 

Otizmde erken teşhis çok önemlidir, otizmli çocukların erken fark edilmesi ve eğitilmesi durumunda ileriki dönemlerinde bağımsız veya daha az bağımlı olarak hayatlarını sürdürebilirler. Otizmli çocukların eğitim sayesinde topluma kazandırılabildikleri ve kendi yaşamlarını ve bağımsızlıklarını kazanmalarında çok önemlidir. Bireylerin en önemli öğretmenlerinin aileleri olduğu unutulmamalıdır. Çocuklar aldığı eğitimin yanında, evde yapılan çalışmalar ve sergilenen tutumlar çocuğun yaşamını ve bağımsızlığı yolunda giden çalışmalarını önemli ölçüde etkilemektedir. Anne- baba çocuğun yapabildiklerini ve yapamadıklarını iyi gözlemlemeli, çocuğun ihtiyaç duyduğu eğitimi alırken kendisinin de sorumlu olduğunu bilmeli, çocuğuna fırsatlar tanıyarak bağımsız yaşama hazırlamada en büyük destekçileri olmalıdırlar. Otizmli çocuklarımızın eğitimi ve bağımsızlığı yolunda ailelerin yanında tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ailelere destek olması büyük önem taşımaktadır. 

 

adanapost.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.