'15 Temmuz büyük bedel ödediğimiz bir olaydır..'

'15 Temmuz büyük bedel ödediğimiz bir olaydır..'
Başbakan Yıldırım, "15 Temmuz darbe girişimi açıkçası bizim hesap etmediğimiz ama yüzleşmek zorunda kaldığımız, büyük bir bedel ödediğimiz bir olaydır." dedi.

İZMİR (AA)

- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisini İzmir İl Başkanlığı tarafından bir otelde düzenlediği yemekte iş adamlarıyla bir araya geldi.

Türkiye'nin 15 yıl boyunca gerçekleştirdiği tarihi gelişmeyi hep beraber yaşadıklarını ifade eden Yıldırım, memleketin her köşesini doğudan batıya, kuzeyden güneye imar ettiklerini, vatandaşların hayatını kolaylaştırdıklarını anlattı.

"Zor yıl 2016"
Ülkenin 2016'da zor bir yıl geçirdiğini kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti:

"2016 yılı hepimiz için zor bir yıl oldu. Siyaset için de iş dünyası için de zor bir yıl oldu. Yaşanan küresel ekonomik krizin etkileri ve ayrıca ülkemizde 15 Temmuz darbe girişimi açıkçası bizim hesap etmediğimiz ama yüzleşmek zorunda kaldığımız, büyük bir bedel ödediğimiz bir olaydır. Bütün bunlara rağmen Türkiye, OECD ortalamasının ve Avrupa Birliği ortalamasının iki katı büyümeyi başarmıştır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası alelacele Türkiye'nin notlarını kıranlar, 'Türkiye'ye yatırım yapılmaz, Türkiye'ye dönüp bakmayın' diyen kuruluşlara o gün söyledik 'Çok acele karar verdiniz, bu kararı değiştireceksiniz’ dedik. Şimdi de önceki öngörüleri ve tahminlerini 2017 ve 2018 için düzeltiyor, daha olumlu bir söz söylüyor ve paylaşıyorlar."

"15 yılda 1 Türkiye'yi 3 Türkiye yaptık"
Yıldırım, Türkiye'nin Irak ve Suriye ile bin 365 kilometre sınırının olduğuna dikkati çekerek Türkiye'nin aynı anda PKK, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleriyle mücadele ettiğini, dünyada böyle başka bir ülke olmadığını söyledi.

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin 3 milyon Suriyeli sığınmacıyı misafir ettiğini anımsatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz böyle bir ülkeyiz. Türkiye niye bu değişikliği yapıyor, niye böyle bir yönetim sistemi değişikliğine gidiyor? Size mi soracağız, siz oy mu vereceksiniz, oy hakkınız mı var? Bunun kararını 80 milyon vatan evladı verir, siz veremezsiniz. Herkes yerini yurdunu bilecek, yönetmeye kalkmayacaksınız, fikirlerinizi söyleyin, konuşalım. Türkiye'nin geleceğine kasteden, Türkiye'nin askerine kurşun sıkan, Türkiye'nin güvenliğini zaafa uğratan terör örgütleriyle iş yapacaksınız, ondan sonra Türkiye'nin müttefikiyiz diye ortada dolaşacaksınız, böyle bir şey yok. Türkiye güçlü olmak zorunda, bölgede herkes umudunu Türkiye'ye bağlamış durumda. Türkiye'nin güçlü olmasının yolu da birliği beraberliği, 80 milyonun kardeşliğidir. Birleştiren, kutuplaştıran değil, bir araya getiren, farklılıkları zenginlik olarak gören, hoşgörüsü gelişmiş, hedeflerini Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu hedefler olarak belirlemiş bir Türkiye. Biz bu Türkiye'nin hayaliyle çalışıyoruz, 15 yıl bunu yaptık. 15 yılda 1 Türkiye'yi 3 Türkiye yaptık."

"Ülkemizin önemini, ülkemizin gücünü lütfen görelim"
Türkiye'nin artık hesaba katılan bir ülke haline geldiğini kaydeden Yıldırım, "Ülkeleri sayarlar ve diğerleri diye geçerdi. Diğerleri değil, Türkiye dünyanın ekonomisine yön veren 20 ülke arasında. Türkiye bölgedeki politikaların kararını veren ilk 3 ülke arasında. Ülkemizin önemini, ülkemizin gücünü lütfen görelim. Anlamsız, faydasız çekişmelerle hem ülkemize yazık ediyoruz hem de geleceğimize olumsuz katkı sağlıyoruz. Bunu Türkiye hak etmiyor. Bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye'de üretimde güven endeksi artıyor, Türkiye'de ihracat artıyor. Türkiye'de 2017'nin ilk çeyreğinde, ilk 3 ayında göstergeler gittikçe iyiye gidiyor. Dünya, Türkiye'nin geleceğini ekonomik olarak satın aldı ama bizdeki bazı çevreler hala ülkesinin potansiyelini görmekten aciz. Kalkıyor siyasetçilerimiz kampanya yapacak, korku, tehdit, karamsarlık.. Kardeşim değişimi anlat, geleceği anlat." şeklinde konuştu.

"Gerçeği yalana çevirdiler"
AK Parti'nin 15 yıllık iktidarında engellemelere karşı mücadele vererek çalıştığını ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz iktidara geldik 19 Kasım 2002, iktidarımızın ilk günü 8 Ocak'ta muhtıra yedik. Belki de bilmiyorsunuz. 8 Ocak'ta verilen muhtıra 27 Nisan 2007'dekinden daha keskindi. Ama o gün ne oldu biliyor musunuz ? O gün Diyarbakır'da bir uçak düştü ve o gündemde kaynadı gitti, belki de farketmediniz. Açın bakın o tarihli gazetelere. Daha birşey yapmamışız. Ne laiklik bırakmışız ne cumhuriyetin temel değerleri. Öyle birşey olur mu yahu.

Olmadı cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşananlar, erken seçim kararı almak mecburiyetinde kalmamız, olmadı 17-25 olayları, olmadı 15 Temmuz darbe girişimi... Balyoz, Ay Işığı, Ergenekon darbe girişimleri, bunlar var. Bunların olduğunu biz biliyoruz ama bir başka paralel yapı bunu sulandırdı. Gerçeği yalana çevirdiler. Bunları yaşadık. İstiyoruz ki ülkemiz böyle şeyler yaşamasın, istediğimiz bu."

"Koltuklar gelip geçici"
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 11,5 yıl başbakanlık yaptığını, istese daha fazla da yapabileceğini söyledi.

Milletin her seferinde daha fazla destek verdiğini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Koltuklar gelip geçici. Şöyle düşünüyorlar, efendim CHP tutturmuş 'Biz Binali Bey'i seviyoruz, görevde kalmasını istiyoruz'. Ağızlarından bal damlıyor, birden bire bana kara sevdalı oldular. Kardeşim siz çalışın da memleketi sevin. Çalışın, çabalayın, iktidar olun, bırakın beni."

Sistemin herkese iktidar yolu açtığını dile getiren Yıldırım, millete güvendiğini ve "Evet"in geçeceğine inandığını vurguladı.

"Asil milletin evlatlarıyız"
Demokrat olmanın yolunun millete teslim olmaktan geçtiğini belirten Yıldırım, halkın kararına dudak bükmemek gerektiğini kaydetti. 

"Biz yanlış karar verdik, bizim kararımızı da düzelten hep millet oldu." diyen Yıldırım, "Bu milletin ne yapmaya kadir olduğunu 15 Temmuz gecesi gördük. Bu bayrağı indirmedi, bu ezanları dindirmedi. Böyle asil milletin evlatlarıyız. Dünyada başka bir millet yok, Amerika anlamıyor 'Bu darbeyi siz nasıl önlediniz'. Avrupa şaşkınlık geçirdi, bu darbe var mı yok mu nasıl oldu, 3 gün sus pus. Bir şey konuşmadılar. 4. gün dedikleri çok ilginç, 'Bu darbecileri fazla hırpalamayın'. Peki 249 şehidin hesabını kim verecek, 2 bin 194 yaralı gazinin hesabını kim verecek." ifadelerini kullandı. 

Yıldırım, Avrupa'nın seçim kampanyasında yaptıklarını herkesin gördüğünü belirtti.

Her türlü imkanın kullandırıldığını vurgulayan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"FETÖ ve PKK başüstünde. 'Hayır' verin diye Türkçe başlıklı gazete çıkardılar. Gördük bunları ama biz 'Evet' kampanyasını yapamadık, yaptırmadılar, atlarını itlerini insanların üzerine sürdüler. Ne oldu vatandaşlarımız bir öncekinin çok daha üzerinde katılımla cevabını verdiler. Türkiye'yi kimse yönetmeye kalkmasın. Türkiye artık eski Türkiye değil dostlar. Türkiye kendi işini yapacak kabiliyete gelmiş durumdadır. Savunma sanayinde yerli payını yüzde 24'ten 65'e çıkarmış. Türkiye bugün her şeyini yapacak güçtedir. İstediği her ihtiyacını görebilecek güce erişmiştir." 

"Yeni sistemde milletvekilleri daha özgür olacak"
Yıldırım, yeni sistemle kaybedilen zamanların telafi edileceğini belirterek, "Ülkemiz çok değil 10 yıl içerisinde iki elin parmaklarıyla gösterilen ülkeler arasına girecek. Bunun uzak bir hedef olmadığını lütfen düşünün. Türkiye bunu başarabilir. Bu sistem Türkiye'nin başını ağrıtan terör meselesini de kökünden çözecek. Bu yolda esasen çok ciddi ilerleme kaydettik. Bugün artık bölücü partinin adı bile okunmuyor. Doğu'da, Güneydoğu'daydım. Hakkari'de, Şırnak'ta, Bingöl'de, Muş'ta, her yerde, Ağrı'da, Iğdır'da insanlar bayrak elinde avazı çıktığı kadar bağırıyor, 'PKK kahrolsun', 'PKK kahrolsun'. İki yıl önce orada bayrak çıkaramazdınız. Sesinizi çıkaramazdınız. Gelen siyasetçi elini uzattığında elinizi vermezdiniz. Çünkü örgüt onları tehdit ediyordu. Bunlar bitti. İrade olmayan yerde idare olmaz dostlar. İrade vardır, devlet iş başındadır. Devlet her tarafa hakimdir. Olması gereken de budur. İnşallah yarınımız bugünden daha güzel olacak. Hiç endişeniz olmasın. Rahat olun. Siz rahat uykunuzu uyuyun, biz nöbetteyiz. Hiç merak etmeyin." şeklinde konuştu.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.