'YÖK'deki maddeler yükseköğretimde sessiz devrim..'

'YÖK'deki maddeler yükseköğretimde sessiz devrim..'
YÖK Başkanı Saraç, YÖK Kanunu ile ilgili 10 madde teklifinin Üretim Reformu Paketi'ne dahil olduğunu belirterek, "Bu maddeler aslında yükseköğretimde sessiz bir devrimdir." dedi.

ANKARA

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, düzenlediği basın toplantısında, Üretim Reform Paketi kapsamına alınan Yükseköğretim Kanunu'na ilişkin maddelerle ilgili açıklamalarda bulundu. 

Araştırma odaklı ihtisaslaşmaya ilişkin son gelişmelerin gelecek ay sonuçlanacağını aktaran Saraç, "Fakat bunlar yeni YÖK yönetiminin inisiyatifi ile ortaya çıkan projelerdir. Yasal dayanağının oluşturulması ve kurumsallaşması da icap ediyordu." diye konuştu. 

Bir dizi yasa teklifi önerilerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına sunduklarını bildiren YÖK Başkanı Saraç, şöyle devam etti:

"Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ve hükümetin tasvibi ile 10 dolayındaki YÖK Kanunu ile ilgili madde teklifi, Üretim Reformu Paketi'ne dahil oldu. Aslında tam da yerini buldu bu maddeler. Zira bu değişiklikler, ülkenin kalkınma yolunda ilerlemesini hedefleyen üretim paketinin amacına yönelik maddelerdir. Malumdur, kalkınma ancak üretim ile üretim de ancak nitelikli bilgi ve insan gücü ile olabilir. Bu maddeler bu amacın akademik ayağını oluşturmaktadır. Bu maddeler aslında yükseköğretimde sessiz bir devrimdir. Bu maddelerin hayata geçmesi, sessiz bir devrimin hayata geçirilmesidir. Onlarca yıldır beklenen, dillendirilen ama gerçekleştirilemeyen, üniversitelerimizi her düzeyde daha rekabetçi bir ortama yöneltecek, kaliteyi yükseköğretimdeki büyümenin merkezine oturtacak, YÖK'ün bazı yetkilerinin devredilerek, YÖK'ün kararlarının dış paydaşlara da açık, daha paylaşımcı bir şekilde alınmasını sağlayacak, üniversitelerimizin bilgi üretimi ve araştırmacı insan kaynağı yetiştirme süreçlerini teşvik edecek, üniversitelerimiz ile iş dünyası, dış paydaşlar ile arasındaki ilişkileri geliştirecek, bu şekilde yükseköğretimde bir sıçrama meydana getirecek maddelerdir."

"Üniversiteler birbirinin aynısı"

Saraç, yükseköğretim kurumlarının misyon farklılaşması ve ihtisaslaşmasına ilişkin yasa teklifine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Mevcut kanunun üniversitelerde farklılaşmaya yeterince imkan sağlamadığına işaret eden Saraç, üniversitelerin genellikle birbirinin benzeri hatta aynısı olduğunu söyledi.

Yeni yasal düzenleme ile YÖK'e üniversitelerin ihtisaslaşmasını temin görevinin de verileceğini, ilgili bakanlıklarla iş birliği ile yükseköğretim kurumlarının ihtisaslaşmasının sağlanacağını ve bu şekilde rekabetin teşvik edileceğini anlatan Saraç, bunun ülke hedeflerine ulaşmada önemli katkılar sunacağını vurguladı. 

Danışma Kurulu geliyor

Saraç, "üniversiteli işsizler" ile ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlardaki iş gücü yetersizliğinin, ülkenin yakın dönemde önündeki en önemli çözümlenmesi gereken öncelikli konuların arasında yer alacağının altını çizdi. Bu kapsamda, mezun-istihdam ilişkisinin ülkenin küresel rekabeti açısından büyük önem taşıdığına dikkati çeken Saraç, bunun için de üniversitelerin kontenjan planlamalarının ilgili bakanlıklar ve özel sektörle birlikte yapılması gerektiğini ifade etti. Yeni düzenleme kapsamında Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu'nun oluşturulacağını açıklayan Saraç, kurul ile YÖK'ün kontenjan planlaması diğer paydaşların da görüşü alınarak daha rasyonel ve katılımcı bir şekilde yapılabileceğini vurguladı.

İş yeri odaklı eğitim teşvik edilecek

Yekta Saraç, üniversitelerin özellikle fen ve mühendislik bilimlerinde öğrenim gören öğrencilerin mezuniyetleri sonrasında büyük çoğunluğunun sanayide çalışma eğiliminde olduğunu, ancak bu öğrencilere eğitimleri sürecinde beceri odaklı yetkinliklerin yeterince kazandırılmadığından, mezuniyetleri sonrasında istihdam süreçlerinde güçlükler yaşandığına dikkati çekti.

YÖK Başkanı Saraç, "Bu yasal düzenlemeyle fen ve mühendislik programlarında bir yarıyıl süresince iş yerinde eğitim yapması teşvik edilecek. Bu şekilde beceri yetkinliği yüksek mezunlar iş dünyasına kazandırılacak, aynı zamanda da üniversitelerin iş dünyası ile iş birlikleri geliştirilebilecek. Bu öğrenciler, maddi açıdan desteklenecek." bilgilerini verdi. 

BAP projelerinde görevlendirilecek öğrenciler bursiyer olabilecek

Saraç, mevcut yasa ve yönetmelik dahilinde Bilimsel Araştırma Projelerinin (BAP) bütçelerinin ancak bina, cihaz ve sarf malzemelerine harcanırken, küresel rekabet açısından büyük önem taşıyan insan kaynağına ödeme yapılamadığını anlattı. Saraç, "Yeni yasal düzenleme ile Bilimsel Araştırma Projelerinde görev alacak tezli yüksek lisans ve doktora öğrencilerine burs verilebilecek. Bu şekilde hem araştırmacı insan kaynağı kapasitemiz artırılacak, hem de bilimsel araştırma üretim kapasitemiz artırılacak." değerlendirmesini yaptı.

Öğretim üyeleri 75 yaşına kadar çalışabilecek

Yekta Saraç, öğretim üyesi ihtiyacının sadece yeni kurulan üniversitelerde değil, özellikle öncelikli alanlarda tüm üniversitelerde de bulunduğunu belirterek, "Bu yasal düzenleme ile emekli öğretim üyelerinin ilgili bölümün ihtiyacı ve üniversitenin talebi üzerine, 75 yaşına kadar çalışabilmesi mümkün olabilecektir. Bu şekilde ülkemiz yükseköğretiminin öğretim üyesi ihtiyacının karşılanması yönünde de önemli bir adım atılmış olacaktır." dedi.

Teknoloji Transfer Ofisi

Yekta Saraç, bilginin üretimi, teknolojiye dönüşümü ve teknolojinin ticarileşmesinin önemine değinerek, "Bu yasal düzenleme ile üniversitelerimiz, sermaye şirketi statüsünde teknoloji transfer şirketi kurabilecekler, bu şekilde üniversitelerimizin başta sanayi olmak üzere iş dünyası ile iş birliği geliştirme sürecine önemli katkı sağlayacak. Bu da özellikle devlet üniversitelerimizi daha rekabetçi duruma getirecektir." diye konuştu.

Doktora sonrası araştırmacı istihdamı

Dünyada gelişmiş ve hızlı gelişmekte olan ülkelerde, doktora eğitimi sonrasında, doktora sonrası araştırmacı (v) olarak çalışmasına yönelik olarak araştırma süreçleri odaklı esnek kariyer geliştirme profilleri bulunduğunu aktaran Saraç, şunları kaydetti:

"Bu yasal düzenleme ile post-doc uygulama süreci ülkemiz üniversitelerinde de uygulanabilecek. Bu şekilde yükseköğretim kurumlarımızın araştırma kapasitesini artırılacak ve ayrıca ülkemizin öncelikli hedefleri arasında yer alan daha fazla doktoralı insan kaynağı geliştirilmesi mümkün olabilecektir. Doktorasını tamamlayanlar için 3 yıla kadar, üniversitelerde yeni bir istihdam imkanı sunulmuş olacak."

Muhabir: Selma Kasap-Yasemin Kalyoncuoğlu

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.