Yiğit Bulut: Takdir-i ilahi öyle tecelli etti ki...

Yiğit Bulut: Takdir-i ilahi öyle tecelli etti ki...
  Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Derin Analiz programında, seçilmiş cumhurbaşkanına, seçilmiş başbakana 'katil' diyen, 'sen...

 

 

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Derin Analiz programında, seçilmiş cumhurbaşkanına, seçilmiş başbakana 'katil' diyen, 'sen bir mahluksun' diyen zihniyetin kodlarını sorguladı, 'bu cüret nereden geliyor' dedi.

 

star.com.tr-Özel

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında Aydın Doğan'ın ve sahibi olduğu medyanın siyaseti dizayn etme cüretini yorumladı, Doğan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup yazıp yalancılıkla suçlayacak kadar ileri gitmesine de sert tepki gösterdi. Bulut, Doğan için "sen bu cesareti nereden alıyorsun, senin arkanda kimler var ki bu kadar cüretkar, bu kadar saldırgan olabiliyorsun" dedi.

Yiğit Bulut şöyle konuştu:

BU ÜLKENİN 2,5 TRİLYON DOLARINI ÇALDILAR

80 yılda 2,5 trilyon dolar faiz ödedik. Her Türk vatandaşının, bu söylediğim cümleyi duyunca gözlerinden yaş akmalı. 2,5 trilyon dolarımızı 5 bin gerçek ve tüzel kişi çalmış. Bunu medya oyunlarıyla çalmış, siyasi oyunlarla çalmış, ticari oyunlarla çalmış, finansal oyunlarla çalmış.

2,5 trilyon doları bir ülke niye faiz olarak ödesin? Kime ödesin? 5 bin gerçek ve tüzel kişi, 1930'lardan itibaren bu topraklarda ortaya çıkmış, bu ülkenin 2,5 trilyon dolarını faiz olarak cebine indirmiş.

EĞER BİR ŞEYLER PROTESTO EDİLECEKSE, 2,5 TRİLYON DOLARIIN HESABI SORULSUN, BU PROTESTO EDİLSİN

Eğer bu ülkede birileri bir şeylerden rahatsız olacaksa bundan rahatsız olmalı. Eğer üniversite öğrencileri bir şeyleri protesto edecekse bu 5 bin kişinin kim olduğunu öğrenememelerini protesto etmeleri gerekiyor. Bu 2,5 trilyon dolarımızın nasıl çalındığını protesto etmeleri gerekiyor. Bırakın Gezi olayları gibi dört tane ağacın yeri değişti diye sokaklara dökülen senaryoları. Bunların hepsi düzmeceydi, arkasında kimler vardı belli.

KENDİLERİNİ O KADAR GÜÇLÜ SANIYORLAR Kİ, ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI İÇİN "KATİL" DİYE YAZI YAZABİLİYORLAR

Bu 2,5 trilyon dolarımızı çalanlar bugün kendilerini o kadar güçlü sanıyorlar ki, bunların finanse ettiği medya, bizzat bu medyanın kalemşörleri, bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanı için "katil" diye yazı yazabiliyor. Cesarete, cürete bakın. Kimin parasıyla yapıyor bunu? Bizim 2,5 trilyon dolarımızla yapıyor.

RAHMETLİ ÖZAL İÇİN DE AYNISINI YAPMIŞLARDI

Mektup yazıp ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına "yalancı" diyebilecek kadar cüretkar olabiliyor. Aynı mektubu o gazetenin eski sahibi de yazmıştı. Ve dönemin başbakanı Rahmetli Turgut Özal'a "sen bir mahluksun" demişti. O dönemde o gazete 1 milyondan fazla basıldı. Sürmanşete o mektup yerleştirildi. "Sen bir mahluksun, sen yolcusun, biz hancıyız" dedi.

TAKDİR-İ İLAHİ ÖYLE TECELLİ ETTİ Kİ...

Yani diyor ki, "sen cumhurbaşkanı da olsan, başbakan da olsan, geçicisin. Ama biz burada kalıcıyız" diyor.

Fakat, takdir-i ilahi öyle bir tecelli etti ki, ülkenin seçilmiş başbakanına, cumhurbaşkanına "sen gidicisin, biz kalıcıyız" diyen o kişi Türkiye'yi terk etmek zorunda kaldı.

Ama şimdi aynı zihniyet, aynı ekol, aynı küstahlık, aynı kendini devletten ve milletten üstün görmek, kendini bu ülkenin sahibi görmek aynı şekilde devam ediyor.

BU CÜRET NEREDEN GELEBİLİR? SENİN ARKANDA KİM DURUYOR?

Bu cüret nereden gelebilir? Arkanda kim duruyor senin ki, sen bu kadar cüretkarsın? Arkanda kim var ki, başını kim okşuyor ki, başını kimlere okşatıyorsun ki, bu ülkeye karşı bu kadar cüretkar, bu kadar saldırgan ve kendini bu ülkenin bu kadar sahibi görebiliyorsun?

Bu ülkenin insanlarının bunu görmesi lazım. Herkes eleştirebilir. Ama bu eleştiri değil. Bu nedir biliyor musunuz? Bu bir darbe zihniyetidir. "Ben bu ülkenin gerçek sahibiyim, ben bu ülkede kalıcıyım, benim arkamda öyle güçler var ki,  kim seçilirse seçilsin, halk kimi isterse istesin ben ne dersem o olur" zihniyetindeler.

Bu ülkede yerleşik düzen belası var. Bu yerleşik düzenin medyası var, başka unsurları var. Bu yerleşik düzen var olduğu sürece bu ülkenin insanları özgür olamayacak. Bu ülkenin insanları geleceğine, varlıklarına sahip çıkamayacak. Bu yerleşik düzen bu şekilde devam edemez.

KARŞI ÇIKAN HEDEF ALINIYOR

Bu ülkede bir lider 2003 yılından sonra yerleşik düzene karşı halkın menfaatlerini savunmaya başladığı için içeriden ve dışarıdan aşırı bir şekilde hedef alınıyorsa, bu ülkenin insanlarının bunu düşünmesi lazım. 

YERLEŞİK DÜZENE BAŞINI OKŞATANLARA HİÇ KİMSE SALDIRMIYOR

O yerleşik düzene başını okşatanlara, onların koynundan çıkmayanlara hiç kimse saldırmıyor. Onlar iyi çocuklar, cici çocuklar. Yerleşik düzen onları seviyor. Nereye gelirlerse gelsinler, hiç önemli değil. Onlar yerleşik düzenin çocukları. Onların ağzından tek kelime çıkmaz.

HALKIN MENFAATİNİ SAVUNMAK YÜREK İSTER

Çünkü halkın menfaatini savunmak yürek ister. Halkın menfaatini yerleşik düzene karşı savunmak cesaret ister. Ama yürekliymiş gibi görünüp, yerleşik düzenin menfaatini savunursanız o yerleşik düzenin cici çocuklarından olursunuz. Allah bizi yerleşik düzenin cici çocuklarından yapmasın. O şekilde nefes almamıza imkan vermesin. Canımızı alsın ama bizi o çocuklardan yapmasın. 

YİĞİT BULUT'UN AÇIKLAMALARININ TAMAMINI AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ:

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.