Yalçın Topçu'dan sert sözler!
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, devletin terörle mücadelede büyük bir kararlılık ortaya koyduğunu belirterek, 'Bunları kazdıkları hendeklere it gibi gömecekler Allah’ın izniyle' dedi.
Çorum Alperen Ocakları tarafından Mekke’nin Fethi ve Muhsin Yazıcıoğlu’nu Anma Gecesi düzenlendi. Devlet Tiyatro Salonu’ndaki programa eski Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçu’nun yanı sıra AK Parti Ordu milletvekili Metin Gündoğdu, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, eski Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Belediye Başkan Yardımcısı Turan Candan, AK Parti Çorum İl Başkanı Rumi Bekiroğlu, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yaşar Anaç, MHP Merkez İlçe Başkanı Ahmet Çırak, Alperen Ocakları Başkanı Fatih Yücel, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve davetliler katıldı.
Türiye’nin başındaki belanın Çanakkale’deki belanın aynısı olduğunu dile getiren Topçu, Osmanlı İmparatorluğu’nun başına örülen çorabın 100 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin başına örülmeye çalışıldığına dikkat çekti.
Partizanlığın bir kenara bırakılarak Kuvayi Milliye ruhunda bir ve beraber olma çağrısında bulunan Topçu, “İçeride ve dışarıda kuşatma altındayız. Bir ilimizde hendek kazıldı. Dışarıda dört bir tarafımız kuşatma altına alındı. Yüzyıl evvel bu ülke üzerinde ameliyat yapanların her biri tekrar bir araya geldi. Artık bütün ümmet için şöyle bir hakikat var. Onların önünde bizimle birlikte Kabe, arkalarında Türkiye ve Allah var. Gün basit, politik, siyasi, çıkarlarla vakit kaybedilecek zaman değildir. Gün Kuvayi Milliye zamanıdır. Milli kuvvetlerin ezan dinmesin, bayrak inmesin demek için bir araya gelme zamanıdır” dedi.
“TÜRKİYE BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇSİN”
Son günlerde yaşanan başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Topçu, “Türkiye başkanlık sistemine geçsin. Türkiye’de sadece siyasi sistem değil, Türkiye’de aslında bütün kanunlar, kurumlar parça parça olmuş, çürümüş bu millete dar geliyor. Onun için bir kısmını resetlemeliyiz ve yeniden formatlamalıyız. Siyasetimizi de resetlemeliyiz. Partiler kanunu da, seçimi de, köhnemiş kurumları da hepsini resetleyip yeniden formatlamalıyız. Neye göre. 10 bin yıllık tarihimiz bin küsür yıllık medeniyet değerlerimize göre. Herşeyi buna göre dizayn etmeliyiz” diye konuştu.
Ne Rusya’nın Türkiye’ye racon kesmesi, ne Türkiye sınırlarında bölücü, Marksist bir koridor devleti oluşturma çabalarının, nede Diyarbakır’da, Cizre’de hendeklerin kazılmasının tesadüf olmadığının altını çizen Topçu, “ Bizim medeniyet coğrafyamızı bombalayanlara dikkat edin. Onların adları başkada olsa, yukarıda bomba atan uçaklarının kanatları birbirine değiyor mu? Kürt’ü, Arap’ı, Türkmen’i bombalıyor. 100 yıldır bu coğrafyanın bir tarafını Osmanlıdan bu tarafa önce sinsice İslamsızlaştırdılar. Kavim, kavim mezhep mezhep böldüler. Şimdi hepsi bir araya geldi, bomba yağdırıyorlar. Tüm bunların tek nedeni var. Cetvelle medeniyet coğrafyamızda çizilecek harita yeniden belirlenirken Ankara masada olmasın. Tek dert bu” şeklinde konuştu.
“BUNLARI KAZDIKLARI HENDEKLERE İT GİBİ GÖMECEKLER”
Türkiye’nin bütün kurumlarıyla terörle mücadele de kararlı bir tutum sergilediğini anlatan Topçu, “Devletin hem Genelkurmay’ında, hem cumhurbaşkanlığında, hem de başbakanlığında iki meselede müthiş kararlılık var. Tıpkı Mustafa Kemal’in işgal gemilerine bakıp ‘geldikleri gibi giderler’ dediği gibi bir kararlılık. Birincisi terörle mücadele. Bunları kazdıkları hendeklere it gibi gömecekler Allah’ın izniyle. Buradan orada ki kardeşlerimize sesleniyorum Batı onlar için ensar olacak. Hiçbir endişeye düşmesinler, bunlar o hendeklere gömüldükten sonra 4-5 ay içerisinde kendilerine yeni evleri yapılıp teslim edilecek. Onların uğradıkları zarar devlet tarafından ödenecek. Canlarını sıkmasınlar. Yeter ki bugün ki gösterdikleri tavrı daima göstersinler. Bir diğeri Rusya’nın bu kadar gücü varmış, ABD’nin böyle istihbaratı varmış, İngilizin yaman oyunu varmış. Medeniyet coğrafyasında yapacakları her harekette Ankara öylede olacak böyle de olacak. Savaş çıkar öylemi çıkarsa çıkar. Medeniyet coğrafyasında ameliyat yapanlar iyi bilin biz öleceksek Kurtuluş savaşında olduğu gibi adam gibi ölmeye kararlıyız. Yüzyıl önce yaptığınız gibi bizi içimize dürüp harita belirleme gibi bir yağma size yok” ifadelerini kullandı.
BBP eski genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun dupduru, naturel bir Anadolu çocuğu olduğunu anlatan Topçu, “Muhsin Yazıcıoğlu ile 40 yıllık süreçte 18 yıllık bil fiil aktif siyaset yaptık. Helikopter kazasının ardından Devlet Denetleme Kurumunu şaibeli hava kazalarında harekete geçirdik. Rahmetli arkasında bakanlar kurulu bırakmadı. O gün ki cumhurbaşkanımıza Devlet Denetleme Kurumu derken bu işle ilgili ne yapacağız demişti. Bizden sonra malumunuz o kurul rahmetli Turgut Özal’ın da meselesine baktı. Hrant Dink’in meselesine de baktı. Toplumda şüpheli olan spekülasyona açık bütün meselelerin üzerinde kurul inceleme yaptı. O kurum işler hale geldi. Hukukun elinde bu şaibeli mesele görüşülüyor. Umut edelim ki korkulan değildir. Çünkü ben ağabeyimi, ebedi liderimi, yol arkadaşımı, başkanımı toplum nezdinde kuvvetli bir kanaat olan suikast gibi şeylere kıyamam. Ben birileri gibi suikast deyip deyip televizyonlara çıkmak, önüme mikrofonlar tutulsun diye hiç söylemedim. Ben bir şeyi unutmam ben başkanımın dirisiyle birlikte ne bir siyaset nede üzerinden ticaret yaptım. Be hey ahmaklar, be hey alçaklar Muhsin başkanın ölüsü üzerinden mi siyaset yapacağım. Muhataplarım diyor ki bu bir kaza. Siyasi akıl olduğunu söyleyenler, bir takım entelektüeller bu işi kaza olarak görüyor. Ama halk rahmetli ile ilgili suikast kanaatı taşıyor. Bu bir kaza ise kazanın saikleri ve sebepleri var Bunu ortaya çıkaralım. Sokağın dediği gibi suikast ise faillerini ortaya çıkaralım ki yarın başkasının başına bir şey gelmesin. Bunun üzerinde siyasi sörf yaparlar demiştim. Bu meselenin üzerinde şuanda siyasi sörf yapılıyor. Herkes bunu işine geldiği şekilde kullanıyor. Muhsin başkan dupduru, naturel bir Anadolu çocuğu idi.Cenabı hak Muhsin başkanla birlikte bu toprağı vatan yapmak için toprağa düşen şehit kardeşlerimize de Allah rahmet eylesin” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
- MUTTALİP YALÇIN
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.