Üsküdar Üniversitesi'nden "Yeni yıl yeni başlangıç fırsatı" açıklaması

Üsküdar Üniversitesi'nden "Yeni yıl yeni başlangıç fırsatı" açıklaması
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Yeni yılın ilk başında durup düşünmek ve geçmişin muhakemesini yapmak gerekiyor"

İSTANBUL (AA) - Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yeni yılın kişinin kendisi ve hayatı hakkında değerlendirme yapması için önemli bir fırsat olduğunu söyledi.

Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Tarhan, yeni yılda dur, düşün, yeniden başla yapmak gerektiğini açıkladı.

Tarhan, 'Yeni yılın ilk başında durup düşünmek ve geçmişin muhakemesini yapmak gerekiyor. Kişinin yılı nasıl geçirdiğini, neler yaptığını, neler yapamadığını, neler kazandığını analiz edebilmesi önemli. Kişinin psikolojik bir SWOT analizi gibi güçlü ve zayıf yönlerine bakması, gelecekle ilgili hayatında ne gibi imkanlar var, ne gibi tehditler var, zorluk potansiyeli var, bunları değerlendirmesi gerekiyor. Kişi yeniden planlama yapmalı.' dedi.

Tarhan şunları kaydetti:

'İnsan sadece fiziksel ve biyolojik ihtiyaçları olan bir varlık değil, insanın düşünce, anlam arayışı, sembolik düşünce ve kavramsal düşünce gibi özellikleri de var. Bu dönemde bu özelliklerin de devreye sokulması önemlidir. Klasik modernizmin bize öğrettiği mutluluk, haz peşinde koşmaya indirgenmiş. Oysa ideal mutlulukta kişi anlam peşinde koştuğu zaman mutluluk arkasından geliyor.

Mutluluk bir gölge gibi. İdeal mutluluk bu, Sokrates de söylüyor; kişinin mutluluğa yatırım yapması gerekiyor. İşte bunun için yılbaşı gibi özel günlerde kişi kendini gözlemleyip hedeflerini yeniden yapılandırdığı, verilerini tazelediği zaman yenileniyor. Nasıl bilgisayarı reset yapınca kapanıyor zaman zaman insanın da yeniden başlaması gerekiyor.'

Kişinin sahip olduklarının kıymetini bilmesinin de pozitif psikolojide önemli bir yeri olduğunu ifade eden Tarhan, kişinin sahip olduğu şeyin kıymetini bilmesi, şu anda bizim pozitif psikoterapide, psikolojik dayanıklılık eğitiminde öğretilen bir şey olduğunu açıkladı.

Tarhan, 'İnsan bazı şeylerin kıymetini bilmiyorsa, daha fazla olsun, daha güzel olsun diye düşünüyorsa yani ciddi bir şekilde aç gözlü, sorumsuz bir şekilde yaşıyorsa kendi kendine zarar veriyor.' ifadelerini kullandı.

Beynin ön bölgesinin geminin kaptanı olarak nitelendirilebileceğini belirten Tarhan, buna sahip olmanın sadece insana özgü olduğunu, insanı insan yapan frontal lob olduğunu belirtti.

Tarhan sözlerini şöyle sürdürdü:

'Beynin ön bölgesi. Bu olmasa medeniyet olmazdı. Burada yönetici işlevler var. Kişinin kendine kuş bakışı bakabilmesi, kendini yukarıdan görmesi, zayıf ve güçlü yönlerini fark etmesi, bunu sorgulayan kişinin aşkınlık seviyesinin olması yani kendini de aşabilmesi önemlidir. Kişi ‘Ben iyiyim ben biliyorum, ben her şeyi yaparım. Ben aslanım, ben kaplanım’ diyorsa hayatının en büyük hatasını yapıyor demektir.

Böylece kendimizi geliştirme yönünde, olgunlaşma yönünde adım atmış oluyoruz. Burada kişi kendi zihniyle kendini buluyor. Zihin burada başkaları tarafından kullanılan zihin değil, kendisi olabilen zihin oluyor. Hayatının öznesi olan, nesnesi olmayan. Başkalarının nesnesi olmayan bir zihin olmayı başarması ve hedeflenmesi gerekiyor.'

- 'Beynimiz bir deneyim organı'

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Tarhan, kişinin yaptığı basit işlerden tat alabilmesinin, yaşadığı zorlukları sanki bir armağan gibi görüp kendini geliştirmek için bir fırsat olarak yorumlayabilmesinin de önemli olduğunu kaydetti.

Tarhan, 'Kişinin bunları istemesi lazım. Bir de insan beyninin bir özelliği var. İnsan beyni son derece nöroplastisite özelliğine sahip yani değişime ve uyum sağlamaya çok açık. Beynimiz bir deneyim organı. Hayatımızın sonuna kadar devamlı yeniden reforme oluyor.' değerlendirmesinde bulundu.

İnsanın dünyaya diğer varlıklardan farklı olarak yetenekler kümesiyle geldiğini kaydeden Tarhan, bu yetenekler sayesinde kişinin gelişime açık hale geldiğini açıkladı.

Beynin aynı zamanda değişim organı olduğunu da söyleyen Tarhan değerlendirmesinde şunlara vurgu yaptı:

'Beyin nöroplastisite özelliğine sahip olması nedeniyle gelişime çok açık. O nedenle beyni hep rutin işlerle yormak ona zarar veriyor. Bu yüksek kapasiteli bir bilgisayarı sadece oyun için kullanmaya benziyor. İsraf oluyor. O nedenle insana çok güzel bir biçimde yaratılıştan kabiliyetler kümesi verilmiş. Bunu yüksek bir hedefe ulaşmak için kullanmak gerekiyor. Hayatın anlamı nedir, var oluş nedir gibi yüksek bir hedefe ulaşmak için kullanmak gerekiyor. Kişiye bununla ilgili fırsatlar veriliyor. Bazı insanlar için şanslı denir. Şanslı diye bir şey yok aslında. Şans, akılla fırsatın kesiştiği noktadır. Kişi aklını kullanırsa, fırsatını beklerse önüne çıkan bir şeydir.

Psikolojik iyi oluş ve sağlamlık için psikolojik hijyenin de önemli. Ruh sağlığının korunmasında birincil ve ikincil koruma var. Birincil koruma kişide hasta olmaması için önemler almak. İkincisi erken teşhis için gerekeni yapmak. Üçüncüsü hastalık geçtikten sonra bir daha hasta olmaması için gerekeni yapmak ve önlem almak. Psikiyatride sadece tedaviye odaklanmak yeterli olmuyor. O nedenle ruh sağlığının bozulmamasıyla ilgili çalışmalar altın kıymetindedir.'

Pozitif psikolojinin yaşam kalitesini artırmayı hedeflediğini belirten Tarhan, klasik psikoloji anlayışı, sorunu düzeltiyor, eksiyi sıfıra getiriyor. Pozitif psikoloji ise sıfırın üzerine çıkarıyor. İnsanı pozitife çıkardığını belirtti.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.