Umuda yolculuğun nedeni: Terör ve işsizlik

Umuda yolculuğun nedeni: Terör ve işsizlik
Afganistan ve Pakistan başta olmak üzere çeşitli ülkelerden, terör ve işsizlik sebebiyle umut olarak gördükleri Türkiye'ye gruplar halinde gelen kaçak göçmenler, araçlarla ya da yürüyüp binlerce kilometre yol katederek İran üzerinden yurda giriyor.

Afganistanlı ve Pakistanlılar başta olmak üzere ülkelerindeki işsizlik ve terör olayları sebebiyle umut olarak gördükleri Türkiye'ye gelen ve son günlerde yoğunlaştıkları Erzurum'da yakalanan kaçak göçmen sayısı bu yıl 13 bin 400'e ulaşarak geçen yıl yakalanan kaçak göçmen sayının neredeyse 3 katına yaklaştı.

Terör ve işsizlik asıl sebep olmak üzere ülkelerindeki çeşitli sorunlar nedeniyle İran sınırındaki Ağrı, Iğdır, Van ve Hakkari'den yasa dışı yollarla "umut" ve "iş kapısı" olarak gördükleri Türkiye'ye giriş yapan kaçak göçmenler, Erzurum üzerinden batıdaki farklı kentler ile Avrupa ülkelerine ulaşmayı amaçlıyor.

Genellikle Afganistan, Pakistan'dan başlayan "umuda yolculuk"ları sırasında insan tacirlerine yüklü miktarda para ödeyen kaçak göçmenler, ülkelerinden ayrıldıktan sonra İran'ın farklı kentleri ile Türkiye sınırını yaya olarak geçiyor.

Zaman zaman yüklü miktarda para ödedikleri insan tacirlerince bindirildikleri kamyon kasası, otobüs, minibüs, taksi ve otomobillerden yolculuklarını tamamlayamadan indirilerek Doğu Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde otoyol kenarlarına terk edilen kaçak göçmenler, bu andan itibaren yolculuklarını otoyol kenarlarında veya dağlık arazilerde ölüm riskine karşı yüzlerce kilometre yürüyerek sürdürmeye çalışıyor.

Ülkelerinden çıkışlarından itibaren binlerce kilometre yol katederek Ağrı, Kars ve Iğdır'a gelip yakalanan kaçak göçmenlerin, bu kentleri geçen büyük bölümü ise Erzurum'daki çeşitli noktalarda güvenlik güçlerinden kaçamıyor.

Binlerce kilometrelik umuda yolculuk

Yakalananların yüzde 95'ini oluşturan Afganistanlı göçmenler ülkelerinden Erzurum'a ulaşmak için yaklaşık bir ay süren 3 bin 226 kilometrelik, Pakistanlılar ise 2 bin 748 kilometrelik yol katediyor.

Erzurum'da, yasa dışı geçişin önlenmesine yönelik çalışmalarını sürdüren İl Emniyet Müdürlüğü ve jandarma ekiplerince yakalanan göçmenler, haklarında gerekli sınır dışı ya da kayıt işlemlerin yapılması için Erzurum İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim ediliyor.

Güvenlik güçlerince bu kentte geçen yıl yakalanan 5 bin 8 kişi Erzurum İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edilirken bu sayı 2018 yılında ise şu ana kadar 13 bin 400'e çıktı.

Erzurum'da yakalanan bu kaçak göçmenler dışında Ağrı, Kars, Erzincan, Ardahan ve Iğdır'da yine bu yıl yaklaşık 2 bin 500 kişi yakalanıp aynı kuruma teslim ediliyor.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesindeki Türkiye'nin en büyük geri gönderme merkezi olan Aşkale ilçesindeki Geri Gönderme Merkezi, son aylarda yakalanan kaçak göçmen sayısının artması sebebiyle tamamen doldu.

Bu kişilerin işlemleri, İl Göç İdaresi Müdürlüğü personelince genellikle Aşkale ilçesindeki Geri Gönderme Merkezinde yapılıyor.

Ancak bu yıl günde ortalama 145 kaçak göçmenin yakalandığı Erzurum'daki bu merkezde kapasitenin tamamen dolması üzerine kaçak göçmenlerin işlemleri bu merkezin yanı sıra yine İl Göç İdaresi görevlileri nezaretinde tutuldukları kent merkezindeki polis merkezleri ve spor salonları ile Pasinler ilçesindeki belirlenen noktalarda yapılıyor.

"İnsan kaçakçılarına kanıp maceraya giriyorlar"

Erzurum Göç İdaresi Müdürü Haşim Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kente 2018'in son üç ayında yurda ciddi bir yasa dışı girişin söz konusu olduğunu belirtti.

Bu yılın ilk 3 ayında 13 bini aşkın kaçak göçmene işlem yaptıklarını anlatan Özcan, şöyle devam etti:

"Bu yıl 13 binin üzerinde kaçak göçmene işlem yapılmış durumda. Bu da geçtiğimiz yıla oranla oldukça fazla bir sayı. İnsan kaçakçıları Afganistan'da daha fazla artmış durumda. Oradaki birtakım terör faaliyetlerinin artmış olması, işsizlik ve ekonominin de zayıf olması ülkemizin de artık cazip ülke haline gelmesi onlar için umut olarak görülmekte. Yani çalışma izni olmadan burada çalışamayacaklarını bilmeyen bu insanlar insan kaçakçılarına kanıp maceraya girmekteler."

Özcan, Afganistanlı gruplar içerisinde aynı zamanda Pakistan, Bangladeş ve diğer Afrika ülkelerinden de insanların olabildiğini, bunların farklı nedenlerle ülkelerinden ayrıldıklarını aktararak, "Afganistan'da yaşayan insanların yokluk içinde yaşamaları ve oradaki birtakım terör örgütlerinin göçe zorlamasıyla insanlar bir ümit olsun diye daha çok çalışma maksadıyla geliyor. Onlara 'niye geldiniz' diye sorduğumuzda, insan kaçakçılarının 'Türkiye'de sizin işiniz hazır, çalışmanızda herhangi bir zorluk yok, rahatlıkla çalışabilirsiniz diyerek' kandırdığını, daha sonra da buralarda terk ettiğini anlatıyorlar." diye konuştu.

Yakalanan kişilere kendilerine bildirilen sayıya göre en kısa zamanda kumanya ulaştırıldığını dile getiren Özcan, yaşanan yoğunluk nedeniyle geri gönderme merkezlerinde yer kalmadığını, yakalanan göçmenlere kentte belirlenen belli noktalarda konaklama imkanı sağlandığını ifade etti.

"Türkiye'yi kurtarıcı olarak görüyorlar"

Türkiye'de oturma izni alan Afganistanlı tercüman Javid Hamidi de bu göçmenlerin ülkelerindeki işsizlik, yoksulluk ve savaş dolayısıyla İran üzerinden Türkiye'ye geçtiklerini söyledi.

Bu kişilerin Ankara, İstanbul ve diğer büyükşehirlerde çalışmak istediğini belirten Hamidi, "Bu göçmenler ailelerine yardımcı olmak ve çalışmak üzere buradalar. Yakalanan tüm kaçaklar hep İran güzergahını kullanıyor. 200-300'er kişilik gruplar halinde ülkeye giriş yapıyorlar. Türkiye'yi kurtarıcı olarak görüyorlar, 'bize sahip çıkar' diyorlar. Burada rahat edeceklerini düşünüyorlar. Burada şimdi Afganistan, Pakistan, Hindistan, Bangladeşliler mevcut. Türkiye'ye geldikten sonra geri gitmek istemiyorlar." şeklinde konuştu.

Hamidi, yakalanan göçmenlerin çok zorlu yolculukların ardından Türkiye'ye ulaştığını, gelenlerin tamamına yakınının 24 ile 30 yaş arasında olduğunu anlattı.

"20 ile 40 saat arasında yaya yürüdük"

Afganistanlı kaçak göçmen Seddikullah Stanikzy ise Afganistan'da terör örgütü DEAŞ ve Taliban tarafından sürekli tehdit edildiklerini aktardı.

Bu nedenle bir miktar para vererek önce İran'a oradan da gruplar halinde Türkiye'ye geçtiklerini dile getiren Stanikzy, şunları kaydetti:

"Yollarda çok sıkıntılar çektik. Sınırın diğer tarafında ölen ve hastalanan çok kişi oldu. Biz Türkiye'ye çalışmak ve para kazanmak için geldik. Büyükşehirlerde çalışmak, ailelerimize yardımcı olmak istiyoruz. Buradaki arkadaşlarımızın tamamı Türkiye'ye yaya olarak geçti. Kaçakçılar bize 'bir veya iki saat yaya olarak gideceksiniz, ondan sonra biz sizi araçlara alacağız' dediler. 20 ile 40 saat arasında yaya yürüdük. Yemek ve su yoktu. Çok sıkıntılar çektik."

(AA)

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.