'Türkiye'de dini özgürlükler anayasal güvence altındadır'

Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Göktaş, "Türkiye'de dini özgürlükler anayasal güvence altındadır. Son 17 yılda bu alanda da önemli ilerleme kaydedildi." dedi.

Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş, "Türkiye’de dini özgürlükler anayasal güvence altındadır. Son 17 yılda bu alanda da önemli ilerleme kaydedildi. Devletimiz, eşit vatandaşlık anlayışıyla, diğer dinlerin mensupların sorunlarına da duyarlıdır." dedi.

Büyükelçi Göktaş, İtalya ile Papalık arasındaki Lateran Antlaşmaları’nın 90. yıl dönümü vesilesiyle, Napoli Federico II Üniversitesi'nde "1929-2019: Devlet ve dini gruplar arasındaki ilişkilerin doksan yılı" başlığı altında düzenlenen, din-devlet ilişkilerinin ele alındığı uluslararası sempozyumun "Vatikan ile ilişkilerde büyükelçiliklerin rolü" konulu oturumunda konuştu.

Halkın büyük çoğunluğu Müslüman Türkiye'nin laik bir ülke olduğunu belirten Göktaş, "Papalık ve Türkler arasındaki ilişkiler Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Türkiye-Vatikan arasında diplomatik ilişkilerin kurulması ise 23. Jean’ın Papalığı sırasında 1960 yılındadır. İlişkilerimizi farklılıklara saygı esasında daha da güçlendirmeyi arzuluyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de devlet tarafından kiliselerin ve havraların restorasyonuna da özen gösterildiğini, cemaat vakıflarının tüzel kişiliklerinin kaydı ve taşınmaz malları ile ilgili sorunların çözümü için 2002'den bu yana önemli düzenlemeler yapıldığını anlatan Göktaş, "Türkiye'de dini özgürlükler anayasal güvence altındadır. Son 17 yılda bu alanda da önemli ilerleme kaydedildi. Devletimiz, eşit vatandaşlık anlayışıyla, diğer dinlerin mensupların sorunlarına da duyarlıdır." diye konuştu.

Göktaş, bazı meselelerde taraflar arasında yorum ve yaklaşım farklılıkları bulunmasını "doğal" olarak niteleyerek, "Örneğin Vatikan, Türkiye’de Katolik Kilisesi’nin tüzel kişiliğinin tanınmasını istiyor. Ancak Türkiye’de hiçbir dini topluluğun tüzel kişiliği yok. Laik bir ülke olan Türkiye'nin mevcut yasal düzenlemeleri buna izin vermiyor. Önemli olan, meseleleri karşılıklı konuşabilmektir. Her iki tarafta da bu irade var." değerlendirmesinde bulundu.

"Papaların Türkiye ziyaretleri adeta gelenekselleşti"

Konuşmasında, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının ardından Türkiye'den Vatikan'a Cumhurbaşkanlığı düzeyindeki ilk ziyareti Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığını vurgulayan Göktaş, "Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın 5 Şubat 2018'de Vatikan'da Papa Franciscus'a yaptığı iade-i ziyaret, tarihi niteliktedir." şeklinde konuştu.

Büyükelçi Göktaş, sadece Müslümanlar değil, Ortodokslar ile ilişkiler açısından da Türkiye'nin Vatikan için önemli bir ülke olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Fener Rum Patriği Athenagoras ile Papa 6. Paul'ün Ortodokslar ile Katolikler arasındaki buzları eritme amacıyla 1964'te Kudüs'te buluşmaları büyük bir hadiseydi. Onun akabinde, Papaların Türkiye'yi ziyaretleri adeta gelenekselleşti. Nitekim 1967’de Türkiye’yi ziyaret eden ilk Papa, 6. Paul’dür. Daha sonra, Papalığı sadece 33 gün süren 1. Jean Paul hariç, tüm Papalar Türkiye'yi ziyaret ettiler. 1979'da 2. Jean Paul'ü, 2006’da 16. Benediktus’u, 2014'te de Papa Franciscus'u ağırladık."

Vatikan Başbakanı'na yoğun ilgi

Rektör Prof. Gaetano Manfredi’nin başkanlığında gerçekleştirilen oturumda, Vatikan nezdindeki İtalya Büyükelçisi Pietro Sebastiani, Paris Katolik Üniversitesi Emekli Rektörü Prof. Patrick Valdrini ve İtalya İçişleri Bakanlığı Sivil Özgürlükler ve Göç Departmanı Direktörü Michele di Bari de birer konuşma yaptı.

Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Pietro Parolin, sempozyumda onur konuğu olarak yer aldı.

Kaynak: