Türk Tarih Kurumu 'Heybeliada Ruhban Okulu'nu' masaya yatıracak
Türk Tarih Kurumu 'Heybeliada Ruhban Okulu'nu' masaya yatıracak
Türk Tarih Kurumu, ulusal ve uluslararası düzeyde Osmanlı'dan beri çokça tartışılan Heybeliada Ruhban Okulu'nun tarihi ve statüsüne ilişkin konuları masaya yatıracak.
Türk Tarih Kurumu (TTK), ulusal ve uluslararası düzeyde Osmanlı'dan beri çokça tartışılan Heybeliada Ruhban Okulu'nun tarihi ve statüsüne ilişkin konuları masaya yatıracak.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu, faal olan İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi ile 1844'te açılıp 1971'de mevzuat gereği Patrikhane tarafından kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu'nun tarihi, faaliyetleri ve bu iki kurumun statüsüne dair uzun yıllardır sürdürülen tartışmaları, "Heybeliada: Tarih, Medeniyet ve Adalet Paneli"nde ele alacak.
Heybeliada'da, Hüseyin Rahmi Gürpınar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Konferans Salonu'nda yarın düzenlenecek panelde, konunun uzmanları, stratejik ve tarihsel öneme sahip konular hakkında bilimsel ve belgelere dayalı bilgileri ilgililere sunacak.
"Atatürk'ün Hakimiyet-i Milliye demeci önemli"
Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Güray Kırpık, panele ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Lozan Antlaşması Konferansı'nda azınlıkların himayesi konusunun gündeme getirildiğini, masada Heybeliada Ruhban Okulu ve Patrikhane'yle ilgili konuların Türkiye'nin bağımsızlığını zedeleyecek biçimde ileri sürülmeye çalışıldığını belirtti.
Prof. Dr. Kırpık, konferansta Türkiye'nin itirazları ile konunun gayrimüslimler ve ekalliyet ile ilgili maddelerin (Lozan Antlaşması'nın Fasıl-III, 37-45'nci maddeleri) ışığında çözümlendiğini kaydetti.
Türkiye'nin kuruluş antlaşmasının imzalandığı Lozan Konferansı günlerinde, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Hakimiyet-i Milliye gazetesine demeç verdiğini belirten Kırpık, şöyle devam etti:
"Atatürk, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hür ve istiklal olma hakkını sonuna kadar koruyacaktır ve masada hiçbir baskı ve taarruzda özellikle milli varlığa düşman, zararlı cemiyetleri destekleyen Mavri Mira, Rum Pontus gibi büyük Yunanistan hayaliyle Anadolu'nun içinde milli varlığa karşı her türlü terör ve isyan faaliyetini desteklemiş Patrikhane'nin talep ve istekleri dikkate alınmayacaktır. İstiklalimizi korumakla yükümlüyüz' anlamına gelen demeci verir. Buna göre Mustafa Kemal Paşa, 2 Ocak 1923 tarihli Hakimiyet-i Milliye gazetesine verdiği beyanatta Patrikhane'yi 'fesat ocağı' olarak tanımlamıştır. Uzun bir demeçtir. Atatürk'ün Nutuk eserinde de geçer bu ifadeler. Nutuk'un 3. cildinde Patrikhane'nin Osmanlı Devleti'nde yapmış olduğu terör ve isyan belgeleri bulunuyor. Herkesin okumasını isterim. Lozan Antlaşması ile neticelenen konferansın arifesi günlerinde azınlıklar meselesi konuşulurken Atatürk'ün basın demeci dünyada yankı bulmuştur. Lozan Konferansı'nda konunun çözülmesini bu demeç kolaylaştırmıştır."
"ASALA'nın arkasında da Patrikhane'nin uzantıları çıkmıştır"
Prof. Dr. Kırpık, Patrikhane'nin 1950'li, 1960'lı yıllarda zaman içerisinde yerli Rum Ruhban öğrencisi arayışına girdiğini ve yurt dışından öğrenci getirmek istediğini söyledi.
Bugün Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması durumunda Patrikhane'nin, yurt dışından öğrenci getirmek, Patrik atamak gibi isteği olduğunu vurgulayan Kırpık, Türkiye Cumhuriyeti'nin içerisinde Türk bayrağı dalgalanan, vatan parçası olan bir adada, böyle bir amacı istemenin din ve vicdan hürriyetinden başka siyasi anlamın ortaya çıktığını aktardı. Kırpık, "Bu emeller geçmişte hak olarak istendi, okul açıldıktan sonra daima ve maalesef suistimal edildi. Türkiye'nin, yakın geçmiş tecrübesini önemseyerek hukuk ve bilimsel ilkeler çerçevesinde konuyu ele almakta olduğu görülmektedir" dedi.
Azınlık ve yabancı okullar meselesinin, Osmanlı Devleti'nin yıkılışındaki en önemli sebeplerden birisi olduğunu ifade eden Kırpık, genç Türkiye'nin 1924'te çıkardığı Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun 28'inci maddesinde "bir özel okula alınabilecek yabancı uyruklu öğrenci sayısının, okulda okuyan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerin yüzde 20'sini aşmamak kaydı ile MEB'ce tayin olur" hükmü olduğunu hatırlatan Kırpık, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Patrikhane'nin tüm öğrencilerini yurt dışından getirmesi mümkün değildir. Böylece Milli Eğitim'de bölücü ve ayrılıkçı hareketlerin önünü kapayarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim teşkilatı oluşturuldu. Neticede Ruhban Okulu, Bakanlığın kontrolünde olmak zorundaydı. Yoksa istiklale aykırı hareket edilmiş olunurdu."
1965'te Özel Öğretim Kurumları Kanunu çıkarıldığına, o yıllarda da ASALA terör örgütünün yurt dışında Türk diplomatlarını şehit ettiğine işaret eden Prof. Dr. Güray Kırpık, "ASALA'nın arkasında da Patrikhane'nin uzantıları çıkmıştır." dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın, din ve vicdan hürriyetini koruduğunu vurgulayan Kırpık, 1971'de Anayasa Mahkemesinde karara bağlanan bir dava neticesinde, Patrikhane'nin de kendi kararı ile Heybeliada Ruhban Okulu'nun kapatıldığını hatırlattı. Prof. Dr. Kırpık, "Özel okul kurma yetkisi sadece vakıflara ve yükseköğretim kurumu kurabilecek vakıflara verilmişti ama Patrikhane vakıf değildi. Mesleki bir okul hiç değildi ama dini eğitimi de devletten tamamıyla bağımsız bir şekilde ve Özel Öğretim Kurumları Kanununa mugayir biçimde vermek istiyordu." dedi.
Bu meselenin bugünlere kadar geldiğini, Patrik Dimitrios'un gayretleriyle Patrikhane'nin bazı bölümlerinin çalıştırıldığını belirten Kırpık, Patrikhane'nin uluslararası diplomasi yollarını kullanarak Ruhban Okulu'nun açılması için çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Panelde çeşitli bildiriler sunulacak
Heybeliada'da Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan başkanlığında gerçekleşecek panelde, Prof. Dr. Güray Kırpık "Milli Tarih ve Kültür Açısından Heybeliada", Prof. Dr. Ahmet Hikmet Eroğlu "Tarihten Günümüze Fener Rum Patrikhanesinin Kiliseler ve Devletler Açısından Konumu", Prof. Dr. Ayten Sezer Arığ "Heybeliada Ruhban Okulu: Kuruluşu, Faaliyetleri, Kapanışı ve Tartışmalar" ve Dr. Öğr. Üyesi Hakan Gökpınar "Heybeliada Ruhban Okulu Meselesinin Türk-Alman Kamuoyuna Yansımaları" başlıklı bildirileri sunacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.