'Türk Akımı Rusya ve Türkiye’nin çıkarlarına uygundur'
Rusya Devlet Başkanı Putin, "Türk Akımı" projesinin Rusya ve Türkiye’nin çıkarlarına uygun olduğunu ifade ederek, "Türk Akımı üzerindeki çalışmaların ivmesini yitiriyor' görüşüne katılmıyorum" dedi.
MOSKOVA (AA) - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Türk Akımı" projesinin Rusya ve Türkiye’nin çıkarlarına uygun olduğunu ifade ederek, "Türk Akımı üzerindeki çalışmaların ivmesini yitiriyor' görüşüne katılmıyorum. Bu kadar büyük bir projeyi aniden geliştirmek ve üzerinde mutabakat sağlamak mümkün değil. En önemlisi şu ki bu proje tam olarak Rusya ve Türkiye’nin çıkarlarına uygundur. Bu konuda Türk meslektaşım Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la hemfikiriz" dedi.
Putin, Antalya’da düzenlenecek G20 Zirvesi öncesi AA ve Interfax haber ajansının ortak sorularını yazılı olarak cevapladı.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Antalya’da düzenlenecek G20 Zirvesi'nde, dünya ticaretinin ve mevcut çok taraflı ticari işbirliği mekanizmalarının değerlendirilmesini ümit ettiğini belirterek, "G20’deki Türk başkanlığının çalışmalarından genel olarak memnuniyet duyuyoruz. G20’nin Saint Petersburg ve Brisbane Zirvelerinde kabul edilen kararların hayata geçirilmesinde devamlılık muhafaza edilebildi. Mevcut gündem, yeni fikirlerle tamamlandı" dedi.
G20’nin küresel rolü, Batı’nın Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlarının sonuçları, Suriye’deki Rus hava saldırıları ve Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçılarla merkezi hükümet arasındaki uzlaşma çabalarını değerlendiren Putin'in sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
SORU: G20, 2008-2009 yıllarındaki ekonomik kriz döneminde küresel problemlerin çözümü için önemli bir platform haline gelmişti. Kanaatinizce G20'nin rolü o zamandan bu yana azaldı mı? Bu format sayesinde pratikte çözülebilecek güncel meseleler nelerdir?
CEVAP: Küresel ekonomi ve maliye sistemlerinin yönetiminde Yirmiler Grubu'nun rolü gittikçe artmaktadır. G20 tarafından alınan kararlar sayesinde 2008-2009 yıllarındaki kriz sonuçlarının atlatılmasının yanı sıra, küresel mali piyasaların istikrarlılığı ve şeffaflığının arttırılması için de elverişli koşullar oluşturulmuştur.
"Suriye operasyonu için gerekli mali kaynaklar önceden öngörüldü"
SORU: Batı’nın ve özellikle NATO'nun Rusya'nın Suriye'deki hava saldırılarına karşı bu kadar olumsuz tavır sergileyeceklerini öngörmüş müydünüz? Bu durum Rusya’nın Suriye’deki operasyonunun süresini etkileyebilir mi? Rusya’nın Suriye’de uzun süreli çatışma ortamına sürüklenme tehlikesi var mı? Ve operasyonun maliyeti Rusya’nın bütçesini ne derece etkiliyor?
CEVAP: Biz askeri harekatın başlanmasıyla ilgili olarak ABD'yi ve NATO yönetimini önceden bilgilendirdik. Rusya ve ABD’nin Suriye krizi ile ilgili tutumlarında görüş ayrılıkları ilkesel nitelik taşısa da, Amerikan tarafının baş çektiği DAEŞ karşıtı uluslararası koalisyonla en azından bu gibi durumlarda normal sayılacak askeri ve uzman düzeyinde sıkı bir koordinasyon gerçekleştireceğimizi ümit ediyorduk. Ancak Amerikan ve Batılı partnerlerimiz, çok temkinli yaklaştı. Halbuki Suriye’de kol gezen DAEŞ ve benzeri terörist gruplar ülkelerimiz için kayıtsız şartsız olarak ortak bir tehdit oluşturmaktadır.
Bu arada biz, operasyonlarımızda terörist grupların bulunduğu yerlerle ilgili tüm teyit edilmiş bilgileri dikkate almaya hazırız. Hatta Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile işbirliği tecrübemiz bile var. Rus Hava kuvvetleri, ÖSO'nun işaretlediği birkaç hedefi vurdu. Bu arada ÖSO tarafından kendi denetimleri altında bulunduğunu işaretledikleri bölgeleri de operasyonumuzun dışında tuttuk. Bu, sözde ‘ılımlı’ muhalefeti ve sivilleri bombalamadığımızı bir kez daha teyit ediyor.
Suriye’de ne BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararı, ne de Suriye yönetiminin talebinin olmadığı koşulda operasyon düzenleyen yani uluslararası hukuku ihlal ederek operasyon düzenleyen ABD ile yine de işbirliğine hazırız.
Suriye’deki operasyonun süresiyle ilgili olarak Rus kuvvetlerinin önüne net bir vazife koyulmuştur. Bu vazife Suriye ordusunun teröristlerin hedeflerine hücum etmesine havadan destek vermekten ibarettir. Dolayısıyla askerlerimizin orda bulunacağı süre tamamen bu hedefin yerine getirilmesine bağlı olarak belirlenecektir.
Son olarak şunu kaydetmek istiyorum. Suriye’deki harekatımız, olası riskleri ve sonuçlarıyla beraber en ince detayına kadar defalarca ölçülüp biçilmiş ve operasyon için gerek mali, gerekse teknik olan gerekli tüm kaynaklar önceden öngörülmüştür.
SORU: G20 zirvesinde Ukrayna’nın doğusundaki durum da gündeme gelebilir. Minsk Anlaşması süreci nasıl işliyor?
CEVAP: Silahlı çatışmaların fiilen durdurulduğu ve bombardımanların aza indirilmesi durumunda Ukrayna’ya ölümcül silahların sevkiyatlarını mümkün kılan kararların Amerikan Kongresi tarafından neden alındığını anlayamıyoruz. Savaşı tekrar alevlendirmek ve silahlı çatışmaları provoke etmek niyetleri mi var acaba?
Minsk Anlaşmaları’nın yerine getirilmesinin uzatılması ile ilgili durumu fazlaca dramatize etmek istemiyorum. Belli zorluklara rağmen bu anlaşmalar yerine getirilmekte, ve en önemlisi, hükümleri, prensipleri ve mantığı şüphe altına sokulmamaktadır. Söz konusu olan, tarihlerin sadece teknik olarak uzatılmasıdır. Ancak Donbass’ın dondurulmuş ihtilafa dönüşmesi riski hala varlığını korumaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.