Sedat Yılmaz
Tüketici fiyatları ÜFE'ye rahmet okutuyor!
Gıdada tüketici fiyatlarını -çok az da olsa- etkileyen sâiklerden biri üretici maliyetleri. Buna tarımda üretici enflasyonu diyebiliyoruz. Mezkur enflasyon Nisan ayında yıllık bazda yüzde 21,77 artış gösterdi. Aylık olarak yüzde 0,79 gerileme var ama yüzde 22'lere dayanan bu oranlar ÜFE'yi TÜFE ile kıyasladığınızda bir mana kazanıyor.
Üretici fiyatları tüketici fiyatları artışına göre “cüce-dev” misali. Üreticideki yıllık fiyat artışı, aslında tüketici fiyatlarına göre fevkalade minimum kalıyor. Zirâ tüketici fiyatları, her dönem üretici fiyatlarına rahmet okuttu, okutmaya devam ediyor.
Tarladaki fiyatlar tezgâha ve rafa yüzde 100, hatta yüzde 200 yansısa yine iyi. Tezgâhta ve marketteki fiyatlar tarlaya göre ortalama 10 kattan aşağı düşmüyor.
Dolayısıyla manşet enflasyonda Nisan’da tüketici fiyatlarının (TÜFE) yüzde 17,14, üretici fiyatlarının (ÜFE) yüzde 35,17 gerçekleşmesinde yerini alan söz konusu yüzde 21,77’lik üretici tarım enflasyonunun tezgâh ve raf tarafına bakılmasıyla daha doğru sonuçlar elde edileceği kuşkusuz.
***
Neticede tüketici fiyatlarının yüzde 17,14 olduğu bir endekste, TÜFE ana harcama grupları içinde yer alan gıda enflasyonunun yüzde 16,96 olmasını normal karşılayamayız. Yüzde 20’lerin de görüldüğü tüketici gıda enflasyonundaki bu oranlar, neticede katlamalı fiyatların biraz daha artışını belgeliyor.
Şöyle ki: Tarımda üretici fiyatlarının yüzde 21,77 artması demek, halen tarladaki ürünün 39 kuruştan 11 kuruş artışla 50 kuruşa satılması demek.
Üreticinin 25 kuruşa, 50 kuruşa sattığı ürününde yüzde 21,77’lik enflasyon oluşmuşsa, bu ürünleri alıp markette tüketiciyle buluşturan market ve hallerdeki fiyat artışlarındaki oranları, yani enflasyonu düşünebiliyor musunuz? Adam 50 kuruşa alıyor, müşteriye 10 liradan, 15 liradan satıyor…
Mamafih, fiyat artışlarında üretici fiyatlarına değil, özellikle tüketici fiyatları tarafına bakılıp ona göre hakkaniyet, emek ve alın teri ölçeğinde kazançlar bölüşülmeli ve dağıtılmalı!
***
Ezilen ve mağdur olan kim; üretici ve tüketici… Yüksek kazanç sağlayan kim; zincir marketler, aracılar, haller…
Açık örnek vereyim… Pahalı olduğu için mutfak ihtiyaçlarını market yerine daha çok pazardan karşılayanların cebinden dahi haftalık en az 200 – 250 lira çıkıyor. Aylık 800 – 1000 lira. Bunun anlamı bir aile asgari kazancının en az üçte birini gıdaya harcamak zorunda demek.
Bunun kirası var… Elektrik, su, doğalgaz, telefonu var… Sağlığı var… Giyimi var… Eğitimi var… Onu var, bunu var… Elinizde kazancınızın üçte ikisiyle sekiz-on kalemlik gideri karşılayabilir misiniz, diye sorulduğunda çoğu insan sus-pus kalıyor.
Bir başka örnek… Hep derler ya, “Sağlığınız için balık yiyin” diye… Mesela bu sene kaç kişi evine balık götürebildi? Geçelim palamutu, çinokopu, levreği, somonu, kalkanı, çipura ve barbunu millet hamsi ve istavrite bile hasret kaldı. Tezgâhta hamsinin fiyatı 15 liradan, büyük balıkların fiyatı 50 liradan aşağı düşmedi. Deniyor ki, balığın fiyatı denizden tezgâha gelinceye kadar en az 3 kat artıyor.
Katlama sayısını tam bilen yok ama, doğru söze ne denebilir!..
***
Tarımda üretici fiyatlarındaki artışlara müşahhas bakalım…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) endeksleri zaten ortada… Nisan üretici fiyatları TÜİK endeksine giren 77 ürün ve maddeden 53’ünde fiyat artışı gerçekleşti. 10’unda değişim olmazken 14 üründe fiyat azalışları görüldü.
Türkiye’de en fazla yetişen meyvelerden içinde mandalina, portakal ve greyfurtun olduğu turunçgillerdeki üretici fiyatlarındaki artış yüzde 52,67… Aylıkta turunçgillerdeki fiyat artışı yüzde 13,99.
Sadece turunçgiller mi, değil tabii ki. Lifli bitkilerdeki artışlar yüzde 38,73… Pirinç hariç tahıllar, baklagiller ve yağlı tohumlarda üretici fiyatları artışı yüzde 28,38… Çiftlik hayvanları ve hayvansal ürünlerdeki artış yüzde 23,98, yağlı meyvelerdeki artış yüzde 14,1. Özetle, üreticideki bu oranlar 50 kuruş ile 1,5 lira arasındaki fiyat artışlarını gösteriyor.
Sözlerimi bağlarken şu gerçek fotoğrafı sizlerle paylaşmak istiyorum…
Zannetmeyiniz ki, üreticideki fiyat artış oranları, tüketiciye olduğu gibi veya bir miktar fazlasıyla yansıyor… Asla! Tarladaki ürün fiyatlarındaki artışlar tarlaya nispetle market ve tezgâhta duruma göre 5 kat yani yüzde 500, ürününe göre 10 kat yani yüzde 1000, kalitesine göre 20 kat yani yüzde 2000’leri bulabiliyor.
Nerede böyle kazanç, diye sormak lazım değil mi?
analizgazetesi.com.tr / yazının devamı..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.