TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, TRT'nin yeni strateji ve vizyonunu anlattı
İstanbul
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, Asya'da, Balkanlar'da, Güney Amerika'da TRT'nin sadece dizilerinin değil, belgesel ve çocuk içeriklerinin de çok etkin olduğunu belirterek, "Hepsini bir araya getirdiğimizde ortaya şu çıkıyor, bizim artık TRT olarak hedefimiz, uluslararası bir etki oluşturmak olmalı." dedi.
TRT'den yapılan yazılı açıklamaya göre, TRT Haber'de yayınlanan Gün İçinden programına konuk olan Eren, TRT'nin yeni strateji ve vizyonunu değerlendirdi.
TRT'nin vizyonunu "Uluslararası Etki" olarak belirlediklerini ifade eden Eren, bu stratejide 3 temel yapı taşı olduğunu belirtti.
Bunları yayıncılıkta zirve, kurumsal gelişim ve ekonomik anlamda verimlilik olarak açıklayan Eren, "Her şeyin temelinde içerik var. Bizler, içeriğimizi dünya standartlarının üstünde yenilikçi bir şekilde yayınlarımızı vermemiz gerekiyor. Yayıncılıktaki temel ilkelerimizden içerikle ilgili olan kısmı bu. İkincisi, bunları yapabilmemiz için yapım ve yayın süreçlerimizin iyileştirilmesi gerekiyor. İzleyici ve dinleyici odaklı, keşif odaklı olmamız gerekiyor. İzleyici ve dinleyiciyi iyi anladığımız zaman iyi içerik üretebiliriz." ifadelerini kullandı.
TRT olarak yapılan yayınlarda, platform, mecra ve tüm kanallarında yayıncılıkta hepsinin zirvede olmasını istediklerini kaydeden Eren, TRT'nin oluşturduğu ekosistemle ulusal ve uluslararası paydaşlarla eğitim ve öğretimler de düzenleyerek yeni bir dil oluşturduklarını aktardı.
"TRT olarak hedefimiz, uluslararası bir etki oluşturmak"
Uluslararası bir etki oluşturmayı hedeflediklerini anlatan Eren, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye zaten uzun süredir tüm dünyada etkin, uluslararası alanda sözü dinlenen bir ülke halinde. Sadece bölgesel bir güç değil, küresel bir güç oldu. Türkiye ile aynı şekilde TRT içerikleri de son 10-15 yıldır tüm dünyada artık Türk dramaları ayrı bir yer tutuyor. Türkiye sektörü çok başarılı gerçekten. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en başarılı yıllarını yaşıyor. Asya'da, Balkanlar'da, Güney Amerika'da TRT'nin sadece dizileri değil, belgesel ve çocuk içerikleri de çok etkin. Hepsini bir araya getirdiğimizde ortaya şu çıkıyor, bizim artık TRT olarak hedefimiz, uluslararası bir etki oluşturmak olmalı. Dünyanın en iyi üç kamu yayıncısından biri olmamız gerekiyor."
TRT'nin bir kamu yayıncısı olduğunu vurgulayan Eren, kamu menfaatini ve kamu faydasını merkezine alan, tek önceliği bu olan bir kurum olduklarını belirterek, şöyle devam etti:
"TRT Haber iki yıldır en çok izlenen haber kanalı. Bunun temel sebebinde TRT'ye ait güven var. Vatandaşımızın her kuruşunun sorumluluğunu omuzumuzda hissettikçe olaylara, işlere, projelere bakışımız değişiyor. TRT'nin çok kaliteli, etkin, başarılı bir insan kaynağı var. Biz bunu zenginleştirdik, yatırım yaptık. Arkadaşlarımıza özgüven aşıladık."
"Masumlar Apartmanı" dizisinin reyting başarısına da değinen İbrahim Eren, bu hikayelerle oldukça sade ve olağan bir şekilde Türkiye'yi ekranlara yansıtmaya çalıştıklarını anlattı.
Yeni sezon projelerini anlattı
Yeni sezonda iz bırakacak projelerden bahseden Eren, şunları kaydetti:
"Kısa vadeden bahsedersek, herkesin bildiği Uyanış: Büyük Selçuklu 28 Eylül’de ilk bölümüyle ekranlarda olacak. Tabii güzel bir şey var, Uyanış: Büyük Selçuklu TRT platolarında çekiliyor. Bu dizimizde izleyicimiz katmanlı bir şekilde diziyi seyredecek. Hem aksiyon var, dramatik duygular işin içine yedirilmiş, büyük bir prodüksiyonla beraber biz orada Nizamülmülk’ü, İmam Gazali’yi tanıyıp anlayacağız. Hasan Sabbah ve Haşhaşileri o zamanki terör örgütünü tanıyacağız. Fatımi gibi diğer devletleri göreceğiz.
Diriliş Ertuğrul, TRT’ye Genel Müdür Yardımcısı olarak geldiğimde ilk yaptığımız işti. TRT World de ilk kurduğumuz kanaldı. Onlar da tüm dünyadan büyük bir ilgi gördü. Barbaros Hayrettin Paşa, Oruç Reis ve Hızır Reis hikayesi var. Aslında Oruç Reis’i seyredeceğimiz bir hikâye var. Bu dizimizle de geçmişi anlatırken, bizim o sularda da yeni olmadığımızı da hep beraber göreceğiz. Farklı bir iş olacağını düşünüyorum. Deniz işi çok zordur. Bu alanda bir ilk olacak Türkiye’de. Bunun dışında Gönül Dağı isminde bozkır komedimiz var. Ramazan ayında özellikle yayınladığımız Yunus Emre gibi işlerimiz var. Bunun devamı da geliyor. Hacı Ahmed Yesevi’yi çektik. Hz. Mevlâna sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada büyük bir figür. Konya’da Mevlana’nın hayatını anlatan çok büyük prodüksiyonlu 30 bölümlük bir işe hazırlanıyoruz. Yine özellikle Asya’da etkin olan Abdulkadir Geylani Hazretleri’nin hayatını çekmeye hazırlanıyoruz. Bir tarih kurulu kurduk. Bu kurulla bizim neler yapmamız gereken işleri çıkarıyoruz. Yayın strateji merkezimiz var. Kamuoyu önderleri, dernekleri, hedef kitlelerin hepsiyle görüşüyoruz. Saha araştırmaları yapıyoruz. Bunların sonucunda milletimizin neye ihtiyacı olduğunu belirleyip, kanallarımıza bölüyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.