TKKD Akdeniz Bölge Başkanı Türktekin'den 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı

ADANA (AA) - Türk Kadınlar Konseyi Derneği (TKKD) Akdeniz Bölge Başkanı Meryem Türktekin, kadınların, sağduyu, merhamet ve vicdanının temsilcisi, adaletin sembolü olduğunu belirterek, "Karar mekanizmalarında kadınlara eşit oranda yer verilmediği sürece, insanlık doğru yolu bulamayacak, barışçıl ve adil bir dünya oluşturulamayacaktır." dedi.

Türktekin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, tarih sayfalarının yüzyıllardır erkeklerin siyaset, ekonomi ve savaşlardaki başarılarını anlatan hikayelerle dolu olduğunu kaydederek, bunca zafere ve başarıya rağmen dünyada dengelerin halen sağlanamadığını belirtti.

Dünyanın her geçen gün barıştan ve adaletten daha da uzaklaştığını ifade eden Türktekin, tarih boyunca karar mekanizmalarında kadınlara yer verilmemiş olmasının bu duruma yol açtığını belirtti.

Türktekin, dünyadaki savaşlara ve kadına yönelik şiddet olaylarına dikkati çekerek şunları kaydetti:

"İnsanlık, kadın bakış açısı dikkate alınmadan sadece erkekler tarafından alınan kararlarla yönetilmeye devam edildiği sürece, dünyada hiçbir zaman dengeler sağlanamayacak, arzu edilen insanlık hiçbir zaman oluşturulamayacaktır. Erkekler tarafından alınan kararlar sonucunda çıkan savaşlar nedeniyle, dünyada birçok yerde insanlık ağır bedeller ödemektedir. Son günlerde yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı, her an 3'üncü dünya savaşının başlamasına sebebiyet verecek potansiyeli taşımaktadır. Dolayısıyla dünyanın gidişatı sadece kadınlar açısından değil, tüm insanlık açısından endişe vericidir. Sağduyunun, merhametin ve vicdanının temsilcisi kadındır. Bu yüzden adaletin sembolü kadındır. Karar mekanizmalarında kadınlara eşit oranda yer verilmediği sürece, insanlık doğru yolu bulamayacak, barışçıl ve adil bir dünya oluşturulamayacaktır. Bu nedenlerle Türk kadınları olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle dünyadaki tüm kadınlar adına, savaşa ve şiddete 'hayır' diyor, savaşın ve şiddetin sona erdirilmesi çağrısında bulunuyoruz. Artık geçmişten ders alınmasını, insanlık tarihinin sadece erkekler tarafından yazılabileceği yönündeki tarihi hatadan vazgeçilmesini istiyoruz."