Sinan Yerlikaya : Yeşil estetik yaptırdı

Sinan Yerlikaya : Yeşil estetik yaptırdı
Birçok faili meçhul cinayette adı geçen 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ile görüşen isimlerden Sinan Yerlikaya, çarpıcı bir çıkış yaptı. Yerlikaya,...


Birçok faili meçhul cinayette adı geçen 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ile görüşen isimlerden Sinan Yerlikaya, çarpıcı bir çıkış yaptı. Yerlikaya, "Estetik yaptırdığı, Ankara'da Elazığlıların uğradığı kahvehanelerde görüldüğü, Orta Asya Türk devletlerinde ticaret yaptığı söyleniyor" dedi

Birçok faili meçhul cinayette adı geçen 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ile görüşen isimlerden Sinan Yerlikaya, çarpıcı bir çıkış yaptı. Yerlikaya, "Estetik yaptırdığı, Ankara'da Elazığlıların uğradığı kahvehanelerde görüldüğü, Orta Asya Türk devletlerinde ticaret yaptığı söyleniyor" dedi

Tunceli Ovacık'ta, SHP ilçe başkanlığı ve avukatlık yaptığı sırada 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ile Ovacık Emniyet Müdürlüğü'nde yüz yüze görüşen, daha sonra Ankara'da iki kez telefon konuşması gerçekleştiren CHP eski Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yerlikaya, BUGÜN'e önemli açıklamalarda bulundu.

ÖLDÜĞÜNE İNANMIYORUM

Geçtiğimiz günlerde AK Parti'ye geçen Sinan Yerlikaya, Yeşil'in Ankara'da olduğuna dair duyumlar olduğunu belirterek "Estetik yaptırdığı, Ankara'da Elazığlıların uğradığı kahvehanelerde görüldüğü, Azerbaycan?da, Orta Asya Türk devletlerinde ticaret yaptığı söyleniyor. Ben Yeşil'in öldüğüne inanmıyorum. Bence Yeşil, öldü görüntüsü vermeye çalışıyor" dedi.

ELİNDE İKİ DEFTER VARDI

1990'da, Ovacık SHP İlçe Başkanlığı ve avukatlık yaptığı sırada, vatandaşlarla Genelkurmay Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na Yeşil konusunda çok sayıda şikayet ilettiklerini ancak sonuç alamadıklarını hatırlatan Yerlikaya, ilk karşılaşmayı şöyle anlattı: "O zaman sokaklarda, çarşıda rahat rahat gezerdi. İnsanlar onu görünce kaçardı. Ben de görürdüm. Şikayetlerden sonuç alamayınca dönemin savcısına 'Yeşil'le görüşmek istiyorum' dedim.

Ovacık Emniyet Müdürlüğü'nde akşam bir görüşme yaptım. Emniyet müdürünün makamında, ayaklarını masaya uzatmış vaziyette, tehditkar bir şekilde benimle konuştu. 'Sayın avukat, buyur bakalım neden geldiniz? Ne istiyorsunuz' dedi. Ben de, 'Halk sizden çok şikayetçi, insanları kaçırıyor, işkence yapıyorsunuz. Yanlış bir yoldasınız. Bundan vazgeçin.

Gidin buralardan, ilerde yargılanırsınız' dedim. Yeşil ise, gülerek 'Beni kimse engelleyemez, ben Ankara'ya bağlıyım, görevimi yapıyorum. Ben de Bingöllüyüm, Zaza?yım ama burada devlete karşı hainler var. Bunları ıslah edeceğim.

Kurunun yanında yaş da yanar ne yapalım' karşılığını verdi. Elinde iki kalın defter vardı. İsimler ve PKK ile bağlantıları tek tek yazmıştı. Tek tek bazı isimleri, bağlantılarını okudu. 'Avukat sizin de dosyanız kabarık, siyasi davalara giriyorsunuz. Sizden de hesap soracağım' dedi. Ben de 'Ben bir avukatım. Veremeyeceğim hiçbir hesabım yok' dedim. Yeşil, 'Yok, senin hesabını da göreceğiz' dedikten sonra kalktı gitti. Bir süre ortadan kayboldu. Bu görüşme sonrası devlet yetkililerine ?başıma bir şey gelirse? diye haber verdim."

BANA BİR ŞEY OLURSA BU KASETLER ORTAYA ÇIKACAK

Yeşil'in o dönem, bölgede "Sakallı" olarak tanındığını söyleyen Yerlikaya, telefon görüşmesini şöyle aktardı: "Ömer Lütfi Topal, öldürüldükten sonra kamuoyunda, Yeşil tartışması başladı. Anladım ki bu Yeşil, bizim bölgede Sakallı denilen kişi. O zamana kadar fotoğrafı hiçbir yerde yok. CHP'de genel sekreter yardımcısı olarak görevliydim. Basın toplantısı ile Yeşil'in Sakallı olduğunu açıkladım.

Basına, görüntüsünü dağıttım. 1997'nin Şubat ayıydı. Genel Merkez'e telefon etti. Küfürler, tehditler ederek, 'Resmimi niye basına verdin' diye bağırdı. 'Savcıya gidelim, teslim ol, yargılan. Bir gün seni devlet öldürür' dedim. 'Yaptığım her şeyi kasetlere aldım. Kimlerin emir verdiğini kasetlere anlattım. Kasetleri ilgili yerlere verdim. Kasetin orijinali de bende. Bana bir şey olursa bu kasetler ortaya çıkacak' dedi."

KALABALIĞI GÖRÜNCE GİTMİŞ

Yerlikaya, Yeşil'in kendisi ile yüz yüze görüşmek istediğini kaydederek "Saat 10.00?da, Ankara'da MİT tesislerinin de olduğu, Gölbaşı'ndaki bir parka gelmemi istedi. 'Yalnız gel' dedi. Telefon görüşmesine şahit olan hemşehrilerim vardı; gitmemi istemediler. 'Sakın gelmeyin, bu adam istese beni zaten istediği yerde vurur' dedim.

Ertesi günü sabah 9?da evden çıktım, yalnız gittim. Parkta bekledim, bir iki tur attım, Yeşil gelmedi. Arabama doğru gelince gördüm ki, benim akrabalar, silahlarla arabamın yanındalar. 'Niye geldiniz, ben size ne dedim' diye kızdım. Genel Merkez'e gittim. Yeşil beni aradı; 'Sözünde durmadın. Niye onları getirdin. Seni cesur zannettim. Korkak çıktın' deyip telefonu kapattı" ifadelerini kullandı.

KONUŞURDA BİRÇOK OLAY AYDINLANIR

Yerlikaya, Yeşil'in zaman zaman MİT'e zaman JİTEM'e çalıştığını savundu. Yerlikaya, "Öldüyse mezarı nerede? Nasıl öldü, bunların kaydının olması lazım. Yeşil, çok şey biliyor. Onun konuşması çok önemli. Yeşil, kara kutu. Konuşursa Türkiye'de birçok olay aydınlanır" dedi.

EZELHAN ÜSTÜNKAYA - BUGÜN GAZETESİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.