Sezai Karakoç: 'Eğitimimiz baştan sona yanlıştır..'

Sezai Karakoç: 'Eğitimimiz baştan sona yanlıştır..'
Karakoç: “Bugün, milletimizi, memleketimizi bölmek isteyenler vardır. Bunlar, dışarıdan tertiplenen bir takım oyunların kurbanıdırlar. Bu oyunları nasıl bozacağız, aydınları, halkı nasıl uyaracağız; milletin gevşeyen bağlarını nasıl güçlendireceğiz?"

Sezai KARAKOÇ 1991 yılında Adapazarı’nda yaptığı meydan konuşmasında şunları söylüyor:


“Bugün, milletimizi, memleketimizi bölmek isteyenler vardır. Bunlar, dışarıdan tertiplenen bir takım oyunların kurbanıdırlar. Bu oyunları nasıl bozacağız, aydınları, halkı nasıl uyaracağız;

milletin gevşeyen bağlarını nasıl güçlendireceğiz? İşte, bunlar, devletin yeniden gözden geçirilmesi konusunun ana temalarıdır. Öte yandan, devletin bazı ilke ve uygulamalarında katılıklar vardır. Yanlışlıklar vardır. Bu yanlışlıkları, bu katılıkları giderip, yerine insani ve medeni bir takım prensipler koymamız gerekir. Bunun yanı sıra bir çok eksik organizasyonlar vardır. Eğitimimiz baştan sona yanlıştır. Eğitimimiz geçmiş eğitimimizle irtibatsızdır.

Tamamen Avrupa’dan taklit bir eğitimin kurbanıyız. Bir yandan çocukların zihinleri olur olmaz şeylerle doldurulurken, en lüzumlu bilgiler, en lüzumlu şuur verilmemektedir gençliğimize.

Bir misal vereyim: Geçmiş devirde bugünün orta öğretim ve yüksek öğretimine karşılık olan medreselerde, yüz İslam klasiği, en azından kırk İslam klasiği kelime kelime ana dilinde okutulur ve tahlil edilir ve öğrenci öyle mezun edilirdi. Yani bir orta öğretim mezunu, diyelim ki bugünkü lise mezunu ayarında bir aydın, kırk İslam klasiğini Arapçasından, Farsçasından ve tercümeleriyle, şerhleriyle bilerek mezun olurdu. Halbuki bugün, yakın geçmişte, çağımızda yaşamış şairlerimizi, yazarlarımızı, düşünürlerimizi bile tanımayan devlet adamlarımız vardır. İşte meselenin kökü burada.


Devlet ve devlet adamı meselesinde düğümleniyor bütün meseleler. Yoksa sadece şu veya bu ekonomik tedbirlerle memleket düzelmez. Şu veya bu şekilde yatırım yapmakla, şu veya bu şekilde tedbir almakla veya mekteplerde imtihan sistemini şöyle yapmakla, böyle yapmakla ya da Ortak Pazar’a girmeye çalışmakla memleket düzelmez. Memleketin düzelmesi için, her şeyden önce, millet fertlerine, milletin gençliğine hangi kitabı okutacaksın, hangi bilgiyi vereceksin, hangi kültürü ortam yapacaksın, hangi ahlakı aşılayacaksın, önce buna karar vermemiz lazım….” (Sezai Karakoç, Çıkış Yolu lll)

Son günlerde tartışılan dinin güncellenmesi, dinde yenilik ve reform konularında Üstad Sezai KARAKOÇ yıllar önce şunları yazmış:

“… Din yenilenmeye muhtaç değildir ama insanların din kavrayış ve hazmedişleri zaman zaman bayatlama tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. İşte her çağda gelen samimi din düşünürleri ve erenleri, bu bayatlamış yapıyı değiştirerek dinin özünden alınan ilham ve hızlarla insanoğlunun din yaşantılarını tazelemeye çalışırlar ki, bu çalışmalar dinde değişiklik yapma anlamına gelmez.

Daha çok dinin ruhunu insana yeniden sindirmek, umutsuzluğa düşerek evren karanlığına gömülmek tehlikesiyle karşı karşıya bulunan insanlığı yeniden dinin aydınlığına kavuşturmak çabasıdır bu.” (Sezai Karakoç, Çağ ve İlham I, s.71)

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.