Seyfettin Yılmaz: ?Tavizin sonu yok??

Seyfettin Yılmaz:  ?Tavizin sonu yok??
 MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ülkenin birlik ve bütünlüğünün iktidarın hazırladığı yasa tasarılarıyla aşama aşama aşındırıldığını...

 

MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ülkenin birlik ve bütünlüğünün iktidarın hazırladığı yasa tasarılarıyla aşama aşama aşındırıldığını iddia ederek ? tavizin sonu yok? dedi

PKK GÖRÜŞLERİ DAYATILIYOR

TBMM?nde görüşülen 559 sıra sayılı Kanun Tasarısının 11?nci maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek metinden çıkarılmasını istedi. Tasarıyla ilgili söz alan MHP?li Yılmaz, ?Anayasa'nın 42'nci maddesinin son fıkrası uyarınca eğitim ve öğretim dili Türkçedir. Bu gerçek ortadayken İmralı'daki teröristbaşı PKK'nın 4'üncü kongresinde "Politik Rapor" adı altında söylediklerini hatırlatan MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, "Bağımsız bir kimlik kazanılmamış ki o kimliğe dayalı politikalar dolayısıyla kaderini tayin hakkı, insan hakları, kültürel haklar, siyasi haklar söz konusu edilsin. Öncelikle halledilmesi gereken kimlik sorunudur. Kimlik savaşının kazanılması birincil derecede önem kazanmaktadır. Bireysel düzeyden tutalım ulusal düzeye kadar geliştirmeye çalıştığımız, kazanmaya çalıştığımız ulusal kimlik ve onun üzerinde gelişecek toplumsal özgürlük iradesidir." demişti. Özgürlük sosyolojisinde de sınırlara dokunmadan millet inşa etme projesinden bahsetmiştir. Terör yaparak sınırları değiştiremeyenlerin, sınırlara dokunmadan millet inşa etmek, ardından da inşa edilmiş olan milletin kendi kaderini tayin etme hakkı bağlamında harekete geçeceklerini söylemek için kâhin olmaya gerek yoktur?

ÇÖZÜM SÜRECİ TAVİZDEN İBARET

AKP'nin açıkladığı demokratikleşme paketi projesinin öncesinde Kürdistan meclisi gibi çalışan DDTK adına aynen şu değerlendirmeler yapılmıştır. Şeklinde konuşan MHP Milletvekili Seyfettin Yılmaz, "Kürdistan halkının millet olmaktan kaynaklı hakları pazarlık konusu yapılamaz." Devamında da talep olarak "Ana dilde eğitim, Kürtlere ve diğer aidiyetlerin haklarına ilişkin anayasal güvence, Kürdistan halkının kendi kendini idare etmesi ve Kürtçenin resmî dil olarak kabul edilmesi, süreçten bağımsız olarak değerlendirilmesi gerekir." denilmiştir. Şimdi bu değerlendirmelere baktığımızda bu değerlendirmeler ne zaman yapılmış? Üç beş yıl içerisindeki yapılan değerlendirmeler. Peki, aşama aşama nereye doğru gidiyoruz? Özellikle açılım politikasıyla başlayan politikalar neticesinde geldiğimiz nokta ortadadır. Bakın, bugün ne diyorlar? 30 Marttan sonra özerklik ilan edilmesinden bahsediyor. Yine ne söyleniyor? 30 Mart seçimlerinin Kürdistan'ın sınırlarının çizildiği bir seçim olmasından bahsediliyor.

GERÇEKLER ORTADA GÖZLER KAPALI

Açılım politikasıyla neler yapıldı? İşte silahlı teröristler sınır dışına çıkacaktı, bölgede barış olacaktı, huzur olacaktı. Şimdi bırakın bunu, sizin Başbakan açıklıyor: "Silahlı teröristlerin yüzde 15'i bile sınır dışına çıkmadı." diyor. Şimdi, burada, baktığınız zaman bölgede bir paralel devlet oluşmuş vaziyette. Yani bunu artık görmek lazım. Sizin "barış" dediğiniz ülkenin bir bölümünü teröristlere teslim etmek ve orada bir devlet kurdurmak mıdır? Yani burada gidilecek nihai hedef ve nihai sonuç budur. İstenilen, o bölgede nasıl Irak'ta, Suriye'nin belli bir bölümünde Kürt devleti kurulduysa, bunun son aşaması ve nihai hedefi ülkenin bir bölümünde de Kürt devletini kurmaktır. Bu Kürt devletinin kurulmasına müsaade etmediğiniz müddetçe, işte oradaki bugün silahlı teröristlerin bölgeye hâkim olduğu yerdeki güçler, bu talebi yerine getirmediğiniz müddetçe, yeniden orada çatışmaları başlatacaktır. Bunun sonu nereye gidecektir? Tavizin sonu yoktur. Gelinen nokta oraya doğru gitmektedir.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.