Sedat Yılmaz: 'Ay Yıldızın Gençleri' herkese örnek

Sedat Yılmaz: 'Ay Yıldızın Gençleri' herkese örnek
Sporun gayesi, hareketliliği hayatın bir aktivitesi haline getirmekten başka bir şey değil…

Sporun gayesi, hareketliliği hayatın bir aktivitesi haline getirmekten başka bir şey değil… Her anını spor ile yaşayan milletler beden ve akıl sağlığını koruduğu gibi genç veya yaşlı, hayatın her safhasında diriliğini, dinçliğini ve dinamikliğini sürdürülebilir hale getirebiliyor. Öncelikle sporun, zihnin anahtarı ve hayata tutunmanın bir dalı olduğunu bilmek gerekiyor.

Hep söylenir… Sporu sadece sporcu yapmamalı, spor toplumun hayat biçimi olmalı… Sporcu millet, sporcu bir devlet asla yorulmaz. Nitekim spora gösterilen alâka ve azim bir milletin geleceğini yükseltir. Yani devletler fikren, ilmen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli, karakterli bireylerin üzerinde payidar olur. Dolayısıyla spora verilecek önem aslında gençliğe verilecek önemin öz kardeşi niteliğindedir.

İnsan kazandığı serveti zaman içerisinde tüketebilir, ancak insan sporla kazandığı sağlıkla bir ömür boyu mutlu olur. Denir ki, “Her işinizi, planınızı erteleyin ancak sporunuzu asla ertelemeyin… Yaşlandığımız için spor yapmayı bırakmıyoruz, spor yapmadığımız için yaşlanıyoruz. Spora önem vermeyen milletler sürekli yeni hastaneler ve tedavi merkezleri inşa etmek zorunda kalır…”

***

İşte Cengiz Holding’in motivasyonu artıran projesinde buluşan “Ay Yıldızın Gençleri”, toplum ve devleti çok yakından ilgilendiren ve hayatın bir parçası olması gereken spor için çağrı yapıyor ve milleti adeta spora teşvik ediyor.

Güreşten, eskrime, binicilikten atletizme kadar birçok spor dalında dereceler kazanan ülkemizin yetenekli gençleri, başarı hikâyeleriyle bir bakıma geçmişten bugüne ve bugünden istikbale ışık tutuyor.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle bu yıl “Ay Yıldızın Gençleri” projesine seçilen dört yetenekli gencimiz de başarı hikâyelerinin ardında inanç, gayret ve sınır tanımazlığın yattığını söylüyor.

Başarı hikâyelerini şampiyonluklar ve ödüller kazanmanın ötesine taşıyan, devlet ve milletin bekası için ter döken “Ay Yıldızın Gençleri” Albayrak’ı sürekli gönderde tutup her müsabakada İstiklal Marşımızı okutmak için gayret gösterdiklerini dile getiriyorlar.

***

Geçen yazımda da söyledim, atalarımız “Marifet iltifata tabidir…” der. Ne kadar kaliteli olursa olsun müşterisiz mal nasıl işe yaramıyorsa iltifatsız marifet de zayi olup gider. İnsanların başarıları takdir ve taltif edildiğinde daha iyi neticeler alınır ve başarılar sürdürülebilir bir hale dönüşür, verimlilik o nispette artar.

Marifetleri, iltifatla yani projeleriyle taltif eden Cengiz Holding’i bu noktada tebrik etmek gerekiyor ve diğer iş dünyası temsilcilerinin marifetleri, yetenekleri ve mucitleri desteklemede büyük sorumluluk taşıdığını ifade etme gereğini duyuyorum.

Cengiz Holding, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda hayata geçirdiği “Ay Yıldızın Çocukları” projesinde olduğu gibi 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle “Ay Yıldızın Gençleri” projesiyle de işin erbabı, marifet perver, hünerli sporculara maddi ve manevi destekleriyle iltifat ederek marifeti gerçekten güzelleştirmiş.

***

Aslında bu gençleri tanımakta fayda var… Şöyle ki, bu yıl “Ay Yıldızın Gençleri” projesinde yer alan dört gencimiz hayat hikâyeleriyle tüm Türkiye’ye harika birer örnek...

İşte Ardahan Göle Samandöken Köyü’nde çobanlık yapan bir babanın 7 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen ve atletizmde dünya üçüncüsü olan Gülcan Palavan…

O diyor ki, “10 yaşında spora başladım. Yurtiçi ve yurt dışı çok derecelerim var. 2024 Olimpiyatları’nda ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum. Bir taraftan üniversite sınavlarına hazırlanıyorum…”

Küçük yaşlardan itibaren eksrimde katıldığı yarışmalarda 40 madalya kazanan Aleyna Ertürk, “Eskrime 10 yaşında başladım. Tunus’ta Akdeniz şampiyonu, Mısır’da dünya altıncısı oldum. Hedefim önce Avrupa sonra dünya şampiyonu ve olimpiyat şampiyonu olmak…” diyor.

***

Yine güreşte, Dünya Genç Yıldızlar Güreş Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak ufuklara yelken açan Hamza Bakır’ın başarı hikâyesi daha farklı… Bakır, “Küçük yaşta güreşe başladım. 2017 yılında sakatlanmama rağmen bir sonraki sene yıldızlarda dünya şampiyonu, 2019’da Avrupa şampiyonu ve ardından dünya üçüncüsü oldum. Üniversite okuyorum…” diyerek başarısını kısaca özetliyor.

Ve yine binicilik dalında Türkiye ve dünya çapında aldığı ödüllerle sınır tanımayan Taha Yedikardeş’in hedefleri çok büyük…

Taha Yedikardeş, “Biniciliğe 3 yaşında başladım. Türkiye’deki şampiyonluklarımdan sonra Balkan şampiyonluğum var. Temmuz ayında Portekiz’de yapılacak Avrupa şampiyonasında ve Yunanistan World Cup’ta ülkemi temsil edeceğim” diyerek azmini ve yeteneğini sergiliyor.

“Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” olan gençlerimizin yolu açık olsun…

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.