'Sanki hendekleri uzaylılar kazdı'
Adalet Bakanı Bozdağ, bir grup akademisyenin bildirisini eleştirerek, "Sanki bölgede terör örgütü yok, sanki hendekleri uzaylılar kazdı, devlet olmayan şeyle mücadele ediyormuş gibi. Bunların görecek gözleri demek ki yok" dedi.
ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin son gelişmelerin sorulması üzerine Bozdağ, öncelikle yaşanan terör saldırısını kınadığını, lanetlediğini söyledi.
Terörün dini, mezhebi, milliyeti, vatanı bulunmadığını ve terörün nerede olursa olsun insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suç olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Terör karşısında bu olay vesilesiyle bir kez daha ifade etmek isterim ki bütün Türk vatandaşları ve uluslararası toplum dayanışma içinde olmalıdır. Terörle ancak dayanışma içerisinde mücadele yapıldığı zaman daha büyük mücadele etme imkanı olur, terörü yok etme noktasında önemli mesafe alınabilir."
'Terör hepimizin ortak sorunu'
Terörün sadece AK Parti'nin sadece bir ilin, sadece belli bir grubun sorunu olmadığın vurgulayan Bozdağ, "Terör bütün partilerin, 78 milyon insanımızın, hepimizin ortak sorunudur. Türkiye'deki siyaset kurumu terörle mücadele karşısında birlikte bir duruş sergilemeye mecburdur. Etkin bir mücadele için bu şarttır. Ama maalesef terörle mücadele edenlerin karşısında durmayı siyaset zanneden bir yanlış anlayışı da görebiliyoruz” dedi.
Bozdağ, Türkiye’nin, bugüne kadar her terör saldırısı karşısında siyaset kurumu olarak parçalanmış durumda olduğunu belirterek, her terör saldırısını Hükümeti eleştirmek, Hükümete yüklenmek, Hükümetin zarar görmesini sağlayacak bir noktaya taşımak için fırsat gören bir anlayışla karşı karşıya bulunulduğunu söyledi.
Bozdağ, "Türkiye'de maalesef PKK terörünün saldırısı, DEAŞ terörünün saldırısı, DHKP-C terör örgütünün saldırısı başka bir terör örgütünün saldırısı olduğu zaman sanki saldırıyı yapan, DEAŞ, PKK değil de Türkiye'nin Hükümetiymiş gibi bir sakat, hastalıklı bir anlayışla medyanın, siyasetin, akademiyanın ve STK'ların tavır aldığını görüyoruz. Önce biz bu tavırlar karşısında kendimizi sorgulamamız lazım. Acaba terörün cesaretlenmesine mi güç bulmasına mı bu tavırlar yardımcı oluyor, yoksa zayıflamasına mı yardımcı oluyor" ifadelerini kullandı.
'Sanki bölgede terör örgütü yok'
Adalet Bakanı Bozdağ, Barış İçin Akademisyenler oluşumunun bildirisini eleştirerek, "Sanki bölgede terör örgütü yok, sanki hendekleri uzaylılar kazdı, barikatları uzaylılar kurdu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hükümeti olmayan şeyle mücadele ediyormuş gibi. Bunların görecek gözleri demek ki yok, duyacak kulakları hakikati yok ve bunları değerlendirecek bir idrak anlayışına sahip değiller" dedi.
'Roket atanlara söyleyecek hiçbir sözünüz yok mu?'
Son günlerde bazı akademisyenlerin birtakım açıklamalar yaptığını belirten Bozdağ, şunları söyledi:
"Eminim ki bu akademisyenlerin önemli bir kısmının o bölgede yaşananlardan haberi yok. Gidip gördüklerini zannetmiyorum. Doğru dürüst bir Şırnak, Cizre, Silopi ziyareti yaptıklarını, Sur'da ne olup bittiğini gözlemlediklerini düşünmüyorum. Sadece kendilerine kim ne aktarıyorsa onlar üzerinden bir değerlendirme yaptıklarını düşünüyorum. Ama gitsinler baksınlar. Olay yerlerini, terör eylemlerinin olduğu yerleri değerlendirsinler. Siz bir hastaneye roketlerle saldırıyorsunuz. Onlarca roket atıyorsunuz. O hastanede doktorlar, ebeler, hemşireler, sağlık personeli oradaki insanların sağlığı için çalışıyor. Roketler atılıyor. Roket atanlara söyleyecek hiçbir sözünüz yok mu?"
'Çocukların katili kim'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasında özür dileyen Beyazıt Öztürk'ü eleştiren bir yaklaşım ortaya koyduğunu aktaran Bozdağ, "Çocuk katillerini sevindiriyorsunuz şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Ben buradan sormak isterim Sayın Kılıçdaroğlu'na, çocukların katili kim? Türkiye'nin terörle mücadele eden askerleri, polisleri mi, Türk güvenlik güçleri mi yoksa PKK terör örgütleri mi? Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunu açıklamasını bekliyorum" dedi.
"Bu hendekleri kim kazdı? Barikatları kim kurdu? Mayınlı tuzakları oralara kim koydu? Askerimizi, polisimizi şehit edenler kimler? Tetiği çekenler, bombayı patlatanlar, roketi atanlar, Kanas’ı kullananlar kimler? Bunları lütfen dilinizle ifade edin" diyen Bakan Bozdağ, şu ana kadar PKK terör örgütüne ve bu eylemleri gerçekleştiren teröristlere karşı en ufak bir yaklaşım içerisine girilmediğini, tavır konulmadığını söyledi.
CHP'ye oy veren vatandaşlardan "CHP yöneticilerine karşı seslerini yükseltmelerini, kimin yanında olduklarını değerlendirmelerini" isteyen Bozdağ, "Türkiye'nin yanındalar mı PKK terör örgütünün yanındalar mı? Bunu net olarak ortaya koyması lazım" diye konuştu.
Bozdağ, "Ben buradan soruyorum; Türkiye'nin haklı olduğu hiçbir konu yok mu? "Kendi ülkesiyle ihtilaflı olan ne kadar dış politika konusu varsa bunların tamamında kendi ülkesini haksız görüp karşı ülkeleri haklı gören bir yaklaşımı sadece söylemleriyle değil eylemleriyle ortaya koyuyor. O zaman sormadan edemiyorum, Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin ana muhalefet partisi mi, başka ülkelerin ana muhalefet partisi mi?" dedi.
"Bölgede siyaset yapsınlar"
Terörle mücadelenin, sadece güvenlik güçlerinin yapabileceği bir iş olmadığını, siyaset kurumunun da yapacağı çok işin olduğunu belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
"Siyasi partiler iktidarı eleştireceklerine burada bölgede siyaset yapsınlar. Diyarbakır'da, Hakkari'de, Şırnak'ta, Van'da, Batman'da, Siirt'te, Muş'ta AK Parti'liler, HDP'liler gibi teşkilatlarını açık tutsun, vatandaşın sorunlarının üzerine gitsin. Çözüm önerileri arasına Ankara'da CHP nasıl siyaset yapıyorsa, aynısını oralarda yapsın. Ankara'da MHP siyaseti nasıl yapıyorsa, aynısını da oralarda yapsın. Ama maalesef Türkiye'nin bazı illerine siyasetlerini hapsedip, diğer illerini gözden çıkaran bir yaklaşımla siyaset yapılırsa, terörle mücadele konusunda doğru bir duruşu ortaya koyamazlar. Ben bu tutumları kınadığımı ifade etmek isterim."
'Terör örgütü, Tahir Elçi'nin gerçek katilinin kim olduğunun tespitini istemiyor'
'PKK terör örgütü, Tahir Elçi'nin gerçek katilinin kim olduğunun tespitini istemiyor" diyen Adalet Bakanı Bozdağ, şunları kaydetti:
"Eğer olay sırasında PKK terör örgütü tarafından bu olay kurgulanarak bir ölüm olduysa veya başka vesileyle PKK tarafından öldürüldüyse bunun da bilinmesini istemiyor. Eğer çatışma sırasında kolluktan çıkan bir kurşunla hayatını kaybettiyse bunun da bilinmesini istemiyor. Çünkü ortada bir çatışma var, kazaen bir ölüm olduğu anlaşılacak. Kim tarafından öldürüldüğü bilinmesin ki 'katil devlet' propagandasını yapalım, 'devlet katili gizliyor' diyelim, 'devlet katilin bulunmasını istemiyor' diyelim. Onun için de delillerin toplanmasına, delillerin sağlıklı şekilde tetkikine imkan vermeyecek her türlü saldırıyı başından beri yaptı, her türlü engellemeyi yaptı."
'AİHM'in verdiği karar tedbir talebinin reddi yönündedir'
AİHM'in sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili verdiği ret kararını değerlendiren Bekir Bozdağ, "AİHM'in verdiği karar tedbir talebinin reddi yönündedir. Talepte bulunanların iddia ettikleri, oradaki vatandaşların gündelik yaşamları için gerekli olan ihtiyaçlarını karşılama noktasında, hükümetin gerekli tedbirleri aldığına ve alacağına inandığını ifade ederek reddetti. Ret, bu davanın kökten reddi anlamına gelmiyor. Sadece tedbir talebinin reddidir. Davanın esasına ilişkin görüşmeler yapılacaktır" dedi.
'Komisyon kendisini yeni anayasa taahhüdüyle bağlamalıdır'
Bozdağ, Yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin, "Yeni dönemde eğer komisyon çalışmaları böyle zamana yayılırsa bu komisyondan yeni bir anayasa çıkmaz. Komisyon kendisini yeni anayasa taahhüdüyle ve bir zaman kaydıyla bağlamalıdır. 'Biz 6 ayda yeni bir anayasayı, önerisini Türkiye kamuoyuna açıklayacağız, böyle bir çalışmayı yapacağız. 3 ayda, 6 ayda da bu çalışmamızı nihayetlendireceğiz' diye kendini bağlaması lazım. Aksi takdirde 4 yıl sürer, önceki dönem gibi 'yeni anayasa yapılmasın' komisyonuna döner" dedi.
'Başkanlık sistemi tartışılmak istenmiyor'
Adalet Bakanı Bozdağ, "Şu anda başkanlık sistemi ön yargılara kurban edilen bir sistem durumundadır. Türkiye, başkanlık sistemine bir gün geçecektir. Ben buna inanıyorum. Bu, yakın bir zamanda olur, uzak bir zamanda olur. Ama benim dileğim bunun yakın zamanda olmasıdır. Türkiye'nin zaman kaybı hep aleyhine olmuştur. Yakın zamanda olursa Türkiye bundan daha kazançlı çıkar" diye konuştu.
"Başkanlık sisteminin artıları, eksileri nedir, bunları bir müzakere edelim" diyen Bozdağ, şunları söyledi:
"Türkiye'deki sistem tıkanıklıkları, yaşanan sorunlar ve bizim kayıplarımız, bundan sonra yaşanacak muhtelemel sorunlar, başkanlık sisteminin getirileri, bütün bunların üzerinde ciddiyetle tartışmamız lazım. Tartışmadan korkmamak gerekiyor. Maalesef başkanlık sisteminin talihsizliği, konuşulmaktan bile çekinen insanlar var. Başkanlık sistemi tartışılmak istenmiyor, tartışılmasından korkuluyor. Açıkça tartışılsın, neden korkuluyor? Benim kanaatim, muhalefet partileri, başkanlık sistemi tartışılırsa, halkın bu sisteme dair eleştiri veya övgüleri dinledikten sonra eleştirileri haksız göreceğinden korkuyorlar. 'Bu kadar güzel bir sistem, siz niye buna karşı çıkıyorsunuz' diyivereceğinden endişe ediyorlar."
Dokunulmazlık dosyaları
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dokunulmazlık dosyalarında, AK Parti ile ilgili 44, CHP ile ilgili 134, MHP'li milletvekilleriyle ilgili 15, Halkların Demokratik Partisi milletvekilleriyle ilgili de 293 dosyanın Parlamento'ya gönderildiğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.