Sanayimizin güçlü olması gerekir
Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye gibi büyük ülkelerin, tarih olarak derinliği ve büyüklüğü olan ülkelerin muhakkak ki sanayisinin güçlü olması gerekir" dedi.
İZMİR (AA) - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ege Serbest Bölgesi'nde Kale Pratt ve Whitney Uçak Motor Sanayi Fabrikası açılış töreninden önce fabrikaya ilişkin brifing aldı.
Törende konuşan Gül, fabrikanın açılışını yapmaktan büyük gurur duyduğunu ifade ederek, "Çünkü 2011 yılı Mayıs ayında çoğumuz hep beraberdik o zaman ve buranın temelini atmıştık. Temelini atarken de 'inşallah kısa süre içinde her şey biter, açılışını hep beraber yaparız' sözünü vermiştik. Bugün o sözü gerçekleştiriyoruz ve sadece İzmir için değil, Türkiye için çok büyük ve önemli bir tesisin açlışını gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
Gül, hizmetlerin gerçekleşmesi için her türlü desteği veren hükümet başta olmak üzere yerel yöneticileri tebrik ederek, "Bunun sahipleri olan, bütün sorumluğu üstlenen, başta Sayın İbrahim Bey'i, Türkiye'nin en değerli sanayicilerinden Zeynep Hanım'ı, Osman Bey'i, Amerikalı ortaklarını ve Amerikalı dostlarımızı tebrik ediyorum. Hepsine hayırlı olsun diyorum" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin sanayisinin güçlü olması gerekir
Yüksek teknolojiyi ihtiva eden sanayi tesislerinin ayrı bir heyecan ve gurur yaşattığına vurgu yapan Gül, bugün sıradan bir sanayi tesisinin açılışını yapılmadığını, çok yüksek teknoloji, hassas üretim isteyen ve hassas standartları olan ve her türlü güvenlik testlerinden geçen bir üretimden bahsedildiğini belirtti. Bu fabrikada üretilecek olan parçaların dünyanın en son nesil savaş uçaklarından biri olan F 35'te kullanılacağını kaydeden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla Türkiye için gerçekten sanayide bu tip üretimler sınıf atlama, standart yükseltme anlamına gelmektedir. Bu tip tesislerin sayısının Türkiye'de giderek arttığını görmekten de her zaman gurur duyuyoruz.
Türkiye gibi büyük ülkelerin nüfus olarak, coğrafya olarak, itibar ve siyasi derinlik, ağırlık olarak, tarih olarak derinliği ve büyüklüğü olan ülkelerin muhakkak ki sanayisinin güçlü olması gerekir.
Her ne kadar refah arttıkça, gelişme arttıkça, tarımdan sanayi ve hizmete bir geçiş söz konusu ise de daima zengin ve gelişmiş ülkeler, hizmet sektörü ne kadar önemli olursa olsun, ne kadar öne geçerse geçsin, çok sağlam bir sanayi ve üretim sektörü vardır. O bakımdan Türkiye'nin geleceğinde daima üretim ve sanayi önemli olacaktır. Ve devlet yönetiminde ekonomi ve yatırım politikalarımızda da daima bu akılda olacaktır. Daima bu gözetilecektir."
Gül, hiç kimsenin kınanamayacağını ve herkesin doğal, yasal ve meşru işler ile çok kazanmak isteyebileceğini ve ailelerin de bunu tercih ettiğine dikkati çekerek, "Bazı aileler vardır ki, onlar çok kazanmaktan çok gerçekten üretmeye, sanayici olmaya çok önem verirler. Onlardan birisi, önde gelen birisi değerli Bodur ailesidir. Bundan dolayı kendilerini tebrik ediyorum" dedi.
Türkiye her bakımdan önemli atılımlar yaptı
Bunu yakından bildiği için vurgu yaptığını anlatan Gül, birçok hikayelerini bildiğini ve çok daha rahat kazanç imkanları varken ısrarlı bir şekilde sanayide ve üretimde kalmayı kendilerine prensip edindiklerini vurguladı. Türkiye'de buna benzer değerli şahsiyetlerin ve ailelerin bulunduğuna işaret eden Gül, Türkiye'nin her bakımdan önemli atılımlar yaptığını kaydetti.
Gül, şunları belirtti:
"Siyasi istikrar, gelecekle ilgili güven, hukukumuzun buna göre gelişmesi, demokratik standartlarımızın buna göre gelişmesi aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik büyümesini ve kalkınmasını da beraber getirmektedir. Son on yıl içinde yüzde 5,5 olan ekonomik büyüme bunun çok açık bir misalidir. Hiç şüphesiz ki önümüzdeki yıllar uzun bir süre devam etmesi şarttır. Türkiye'nin açıklarını kapatması ve başka ülkelerle arasındaki mesafeyi kapatması için bu elzemdir. İnanıyorum ki bu hep gerçekleşecektir. Özellikle son yıllarda yüksek teknolojyle ilgili sanayide önemli atılımlar olmuştur. Dünyanın her tarafında savunma sanayi diğer sanayinin de lokomotifi olmuş ve bir çok önemli buluşların aslında esas test edildiği alan olmuştur. Bu gerek sanayide gerek bilişimde hep böyle olmuştur. Bugün Türkiye'de de bunu çok güzel bir şekilde yaşamaktayız."
Sivil havacılıktaki gelişmelere değinen Gül, bu alandaki başarıları herkesin görüp takdir ettiğini söyledi. Sadece THY olarak değil, özel şirketlerin ve uçaklarının sayısının, uçtukları alanların çoğalması ve havacılık sektörünün libare edilmesinin, içeride ve dışarıda çok büyük ve güzel gelişmeler olduğunu bildirdi. Gül, aynı zamanda bu gelişmelerin ona dayalı alanlardaki üretimi de başlattığına dikkati çekerek, "Havacılık söz konusu olunca askeri alanı hiç ihmal edemeyiz. Aslında Türk Hava Kuvvetleri dünyanın en eski hava kuvvetlerinden birisidir bildiğiniz gibi. Geçenlerde yüzüncü yıl dönümünü kutladık. Uçak kullanılmaya başlandığında ilk kullanan ülkelerden de biriyiz. Hatta ilk imal eden ülkelerin de arasındaydık vaktiyle. Maalesef ki, geçmişimize baktığımızda çeşitli sebeplerden dolayı buna ara vermek durumunda kaldık" değerlendirmesini yaptı.
Gül, bunun bilincini tekrar farkedip üretime geçme safhası içinde olunduğuna işaret ederek, geçenlerde AWACS uçaklarının envantere alındığını belirtti. Bu uçakların sadece satın alınmadığını, aynı zamanda önemli parçalarının üreticisi olunduğunun altını çizen Gül, Kayseri'de de birincisi Fransa'ya, ikincisi de Türkiye'ye gelen A 400 stratejik nakliye uçaklarının kritik bir çok parçasının Türkiye'de üretildiğini vurguladı. Diğer ülkelere gidecek olan uçakların parçalarının da Türkiye'den gideceğini kaydeden Gül, "Buna sadece TAİ değil, özel sektörümüzün de katkıları söz konusu oldu. Yine havacılıkta önümüzdeki hafta Ankara'da yapacağımız bir merasimle ATAK helikopterlerinin Kara Kuvvetlerimizin envanterine girişi gerçekleşecek. Bildiğiniz gibi onun da üretimi ve önemli bir kısmı, tasarımı Türkiye'de gerçekleşti" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.