Sait Özdemir: Kendini olduğun gibi kabul edebilmek
Kendinizi gerçekten olduğunuz gibi kabul ediyor musun?
Olmak istediğiniz kişi misin?
En ilginç ikilem, kişinin ancak kendini olduğu gibi kabul ettikten sonra değişebilmesidir, der Carl Rogers
Kendini olduğu gibi kabul etmek hiç kolay bir şey değildir. Aslında çoğu insan kendini tamamıyla kabullenemez
Unutmayalım ki, İnsanın kendini olduğu gibi kabullenmesi kendini geliştirmesine engel değildir.
Bunun birçok sebebi olabilir ama en yaygın sebep kendi özgüvenimizi başkalarının takdiri üzerine inşa etmemizdir.
Kendini kabullenemeyen insanlar, çocukluklarında ebeveynlerinden yeterince sevgi ve anlayış görmemiş olabilirler.
Kendini kabullenemeyen insanlar, bu eksikliklerini başarılı olarak kapamaya çalışabilirler. Ancak bu, ne yazık ki geçici bir çözümdür. Çünkü başarı, samimiyetin yerini tutamaz.
Kendinizi olduğu gibi kabul etmek yerine sürekli eleştiriyor ve yargılıyorsanız, beyninizin duygu ve stresi kontrol eden bölümü küçülebilir ve çalışması zorlaşır. Bu küçülme aynı zamanda beyin sapının stresi işleyen bölümünde de gerçekleşebilir. Bu bölgelerden gelen stres sinyalleri de, duygusal kontrol bölümünün işleyişini bozabilir. Böylece kendini kabullenememek hem direkt olarak duygusal kontrolü bozarken, hem de dolaylı yoldan, stresi arttırarak sağlığınızı kötü etkiler.
İnsanı mutlu eden en uzun süreli galibiyet, nefsini yani kendini bilmesidir. Kendini bilen, yaşamı ve yaşamın getirdiklerini kolayca kabul eder. Hataları ile yüzleşebilen insanlar bizi etkiler, kabul edemeyenler ise tedirgin eder. Hele aynı hatayı ısrarla tekrarlayanlardan uzak durmaya çalışırız.
Hz Mevlana; “İnsan olmak bir misafirhane gibi, Her sabah gelir yeni biri
Beklenmeyen misafirdir, Bir sevinç, bir hüzün, bir kötülük arzusu, Ve bir anlık bilinç hali
Hoş karşılayın hepsini, hoş tutmaya bakın” diye seslenir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.