Sait Özdemir: İsteklerimize sınır koymak..
Meşhur bir hikâyedir: Kralın biri sevgili oğlunu daha küçük yaştan itibaren hiç bir isteğinden mahrum etmemeye karar vermiş. Ona bir bakıcı tutarak “Benim çocuğum ne isterse vermek senin vazifendir” demiş. Bir müddet işler yolunda gitmiş. Fakat günün birinde bakmış ki çocuğu, sarayın bahçesinde “Ver ver” diye feryadı basıyor, bakıcı da oturduğu yerde “Veremem, veremem ” diye ayak diretiyor. Kral bu duruma fena hâlde bozuluyor. Hemen bahçeye inip onların yanına giderek bakıcıya bağırmaya başlıyor. Sen benim emrimi nasıl olur da dinlemezsin? Ben sana bu çocuk ne isterse vereceksin, demedim mi? deyince bakıcı: Efendim diyor, çocuğunuz öyle bir şey istiyor ki bunu ben değil siz de veremezsiniz, diyor. Ne istiyor, söyle bakalım dediğinde: Güneş havuza düşmüş, onu istiyor. Hikâye belki biraz abartılı gelebilir ama içinde hakikat payı yok da değil yani. Bizler ebeveynler olarak maalesef bu konuda ya aşırı katı kural koyuyor ya da tamamen serbest bir tutum izliyoruz. Eşlerin biribirleri arasında da bu konuda eylem ve söylem birliği çoğu zaman olmayabiliyor. Bu durumda çocuklarda sağlıksız bir kişilik yapısına sebep olabiliyor.
Sınırlar önemli mi? Sınırlar, çocuklar için faydalı ve sağlıklı gelişim için gereklidir. Çocuğunuzun dengeli, sorumlu, kendinden ve yaşamından mutlu bir yetişkin olması için sınırlar önemlidir. İnsanların istemesine daha küçük yaşlardan başlayarak makul sınırlar çizilmezse onlar büyüdükleri zaman evvela olmayacak şeyleri, sonra da yapamayacakları şeyleri istemekten kendilerini alamazlar. Bu nedenle çocuklarınızın mutsuz olmasını istemezseniz onları ancak elde edebilecekleri şeyleri istemeye alıştırınız.
Çocuklar genelde büyüklerin nasıl tepki vereceklerini görmek için sınırları zorlar, büyükleri test ederler. Bunun için çok farklı istek ve eylemlerde bulunabilirler. Gecenin bir vaktinde sokağa çıkmak isteyecekler, gitmesini istemediğiniz yerlere ve arkadaşlara gitmek isteyeceklerdir. Bunun altında yatan temel sebeb anne babasının kendisini durdurup durduracağını görmektir.
Çoğu zaman ebeveynler çocuklara sınır koymakta zorlanırlar. Aslında sınır koymak çocuğunuza onunla İlgilendiğinizi gösterir. Siz dışarıdan sınır koyduğunuzda aslında çocuğunuza kendi kendini kontrol etmenin de yolunu göstermiş olursunuz. Sınırlar, aslında bir çocuğa ebeveyni tarafından korunduğunu, ilgilenildiğini gösteren en temel araçtır. Evde kural yoksa bireyler ne yapacağını bilememekte kendilerince hareket edebilmekte, patron gibi davranabilmektedirler. Ama gerçekte sorumluluk almak yerine sorumluluğunu sizin taşıdığınızı ve yeri geldiğinde kendisini kontrol edebilecek beceride olduğunuzu da bilmek isterler. Tutarlı kurallar ve sınırlar koyarak çocuğunuzun kendi kendini disipline etmeye başlamasını sağlarsınız.
Genellikle ebeveynler, çocuklarını üzecekleri ya da kızdıracaklarını zannettiklerinden dolayı sınır koyma konusunda tereddüte düşerler. Ancak üzgün olmak, kızgın olmak gibi zorlu duygularla karşılaşmak da hayatın bir parçasıdır. Bu duyguların engellemesi uzun vadede onun gelişimine ve hayattaki başarı ve uyumuna zarar verir. Sınırlar çocuğunuzun bu duygularla sağlıklı şekilde başa çıkabilmesine yardımcı olabilmeniz için harika bir fırsat oluşturur.
Unutmayalım ki, zorlu duygularla sağlıklı şekilde başa çıkabilmeyi başarmak çocuğunuzun dengeli, sorumlu, kendinden ve hayatından doyum sağlayan bir yetişkin olması için sınırlar gerekli olan en temel özelliklerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.