Sait Özdemir: Hayata yeniden başlamak
Gerçekten bazen her şeye yeniden başlamak gerekir mi?
Elbette yeniden başlamak bir cesaret, güç, şevk, ümit, irade işidir. İnsan bu gücü bu motivasyonu en güzel iki şekilde kendinde bulabilir. Birincisi yaşadıklarını inceden inceye tefekkür ederek, İkincisi muhasebe yaparak, “nereden geliyorum, nereye gidiyorum, bu dünyada işim ne” sorularının cevaplarını arayarak bulabilir. Tabi ki bu yaparken de eskilere, eski hatıralara, alışkanlıklara, hatalara, günahlara elveda demeden, yeni şeylere hoş geldin demek mümkün olmuyor.
İnsanın bir hedefi olmalı, yeni hayaller kurmalı, yeni hedefler koymalı önüne, geleceğe dair.
Zamanla bir de bakarız ki, kurduğunuz hayatın çarkları arasında öğütülüp gitmekteyiz. Bu durumlarda hayata yeniden bir anlam katmak yaşayışımızı gözden geçirmek ilk akla gelen çare olabilir. Kısacası kendi kurduğunuz sıradan bir düzenin esiri olmamak gerekir.
Biliyorum çoğunuz kolaysa hocam buyurun sen değiştir, diyorsunuz. Bildiğiniz bir sözdür ve başarılı olan insanların dilinden hep şu cümle dökülmüştür: “ İnsan isterse yapabilir.” Tabii ki isteyeceğiz ama küçük olanları değil; en büyüklerini, ulaşılamaz dedikleri. Hani bir söz vardır ‘zoru başarırız ama imkansız biraz zamanımızı alır’ diye.
Unutmayalım ki, hayata geçirilen her şey önceleri birer hayaldi. Yeter ki istemesini bilelim.
Peki, sadece istemekle insan hayallerine ulaşabilir mi?
Tabii ki sadece istemek değil aynı zamanda yapabileceğimize de inanmalıyız. Önce yaradan Allah’a, sonra O’nun gücüne ve kudretine. İnsan inandığı kadar bağlanır hedeflerine, umut bağlar hayallerine.
“Eğer ‘inanmışsanız’ galip gelecek olanlar sizlersiniz.” ayeti öncülüğünde de inanacağız ve de asla pes etmeyeceğiz. Peki, bunlardan sonra ne yapmalıyız? Hayallerin ve hedeflerin aşkıyla artık sabırla yola çıkmalıyız, geri dönmemek adına!
Yürürken karşımıza dağlar çıksa ve de onları delmek için elimizde küçük bir iğne bulunsa dahi asla yılmayacağız. O yürünecek olan binlerce km’lik yolu küçük adımlarla, yavaş yavaş, kan ter içinde yürümek zorunda olsak da adımlarımızı atacağız, arttırmaya devam edeceğiz. Unutmayalım ki en uzun seyahatler ilk adımla başlar, yeter ki o ilk adımı sağlam atalım. Yolu bitirmeyi değil, sürekli yolda olmayı hedefleyelim. Yolda dökülenlere, yoldan döndürenlere hiç aldırış etmeden devam edelim. Sebat edip, sabredelim, dua ile güçlü hale gelelim. İstedik, inandık ve yola çıktık. Artık sonuca odaklanmadan, Allah’ın vereceği en hayırlı olanıdır diye düşünerek yola ilk günkü aşkla, sevgiyle devam edeceğiz. Geçmişe samimi bir şekilde tövbe edip geleceğe umut dolu bir sayfa açıp yeniden başlayalım hayata. Unutmamalıyız ki, bir insan birçok şeyi değiştirebilir. Unutmayalım ki uygun bir ortam bulduğunda Karıncalara yem olacak tohum, kasırgalara kafa tutan meşe ağacına dönüşebilir…
Unutmamalı ki, nihayetinde her birimiz kocaman bir dünyanın minicik birer notasından başka bir şey değiliz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.